TBMM Genel Kurulunda kabul edilen 7346 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile, 5/5/2009 tarihli ve 5894 sayılı TFF Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanuna eklenen madde ile TFF yönetim kuruluna veya yetkilendireceği birime, mahkeme kararı olmaksızın istediği web içeriğini veya sitenin tamamını engelleme yani diğer bir deyişle “sansür” yetkisi verildi.
Söz konusu düzenleme ile Türkiye sınırları içerisinde oynanan futbol müsabakalarına ilişkin yapılan yayınların internet ortamında kullanıma sunulduğunun tespit edilmesi halinde ihlalin gerçekleştiği yayın, kısım ve bölüm ile ilgili olarak erişimin engellenmesine TFF Yönetim Kurulu tarafından karar verilebilecek, şayet teknik anlamda içerik engellenemez ise TFF Yönetim Kurulu bu defa söz konusu sitenin tamamına erişim engeli getirebilecektir. Daha sonra kurul aldığı bu erişim engeli kararını “Erişim Sağlayıcıları Birliği”ne iletecek olup mahkeme kararı olmadan alınan işbu sansür kararına 1 hafta içerisinde ilgili Sulh Ceza Hakimliği’nde itiraz yoluna gidilebilecektir. Sansür kararını uygulamak üzere TFF bünyesinde kurulan birimdeki kişiler de istendiği takdirde bu yetkiyi kullanabilecekler. Nitekim sansürleme yetkisi TFF’nin elinde iken, itiraz merci ilgili Sulh Ceza Hakimliği’nde olması ayrıca 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un temel prensibi ile de bağdaşmamaktadır. Erişimi engelleme yetkisi zaman içinde artarak birçok kurum ve kuruluşa yetki verilirken, alınan kararlarda mahkeme onayı şartı bulunmazken, kararlar için hâkim onayı şartı aranmamaktadır.
Yabancı maçlarda durum ne olacak?
Türkiye sınırları dışındaki futbol müsabakalarına ilişkin internette hukuka aykırı olarak yayınladığının tespit edilmesi durumunda yayın hakkı sahibinin talebi üzerine TFF Başkanı kararıyla bant daraltma ve yayın durdurmaya gidilebilecektir. TFF, yurt dışından gelen bu tür başvurularda, yayın hakkına ilişkin sözleşmenin ibraz edilmesini isteyecektir.
Peki bu düzenleme hukuka uygun mudur?
Mahkeme kararı olmadan TFF Yönetim Kurulu’na verilen söz konusu bu sansür yetkisi açık bir şekilde hukuka aykırıdır. Kaldı ki kurulun bu yetkiyi devretme imkanı da açıkça anayasaya aykırılık teşkil etmektedir. Sadece futbol branşına özel olarak tanınan bu düzenleme hukuktaki “Eşitlik ilkesi”ne de aykırılık teşkil etmektedir. Eşitlik ilkesi hukuki olarak Anayasa Mahkemesi kararlarında belirtildiği gibi kanun önünde yasa yönünden eşitliği aynı durumda bulunan kişilerin yasalarca aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak ve yasalar önünde ayrım ve ayrıcalık yapılmasını önlemek olarak bilinmektedir. Dolayısıyla söz konusu bu düzenlemenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapılması gerekmektedir.
5894 sayılı Kanun’a eklenen “Yayın Haklarının Korunması” ile ilgili:
EK MADDE 1 – “(1) Türkiye Cumhuriyeti sınırları içindeki futbol müsabakalarına ilişkin yayınların internet ortamında hukuka aykırı olarak kullanıma sunulduğunun tespit edilmesi halinde, ihlalin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL vb. şeklinde) erişimin engellenmesine Yönetim Kurulu tarafından karar verilir. Ancak, teknik olarak ihlale ilişkin içeriğe erişimin engellenmesi yapılamadığı veya ilgili içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla ihlalin önlenemediği durumlarda, internet sitesinin tümüne yönelik olarak erişimin engellenmesi kararı verilebilir. Bu karar uygulanmak üzere 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 6/A maddesi gereğince Erişim Sağlayıcıları Birliğine gönderilir. Bu karara karşı bir hafta içinde sulh ceza hâkimliğine itiraz edilebilir. Erişimin engellenmesiyle ilgili iş ve işlemleri yapmak üzere TFF bünyesinde idari birim kurulur. Yönetim Kurulu, bu madde kapsamındaki yetkisini idari birimde görev alacak kişilere devredebilir. (2) Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışındaki futbol müsabakalarına ilişkin yayınların internet ortamında hukuka aykırı olarak kullanıma sunulduğunun tespit edilmesi halinde, yayın hakkı sahibinin talebi üzerine birinci fıkra hükmü uygulanır. Şu kadar ki, talebin yapılabilmesi için yayın hakkına ilişkin sözleşmenin TFF’ye bildirilmesi ve hak sahipliğinin ispat edilmesi zorunludur. (3) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Yönetim Kurulu tarafından çıkartılacak talimatla belirlenir.”
Kamu Tüzel Kişisi olan TFF’ye, devlet kurumlarında dahi olmayan yetki verilmesi söz konusudur. Terör içeriği vb. yayınları engelleme yetkisi BTK’nın, engelleme kararını 24-48 saat içinde Sulh Ceza Hakimlik’lerine götürmesi gerekirken, 5894 sayılı kanuna eklenen maddede bu yetki yok. Kısacası TFF, istediği her içeriği engelleyebilecek ve mahkemeye taşımak zorunda kalmayacaktır. Ayrıca kararı yolladığı Erişim Sağlayıcılar Birliği (ESB)’nin de itiraz-durdurma hakkının olmaması da ayrı bir tartışma konusu. Halbuki uzun zamandır mahkeme kararlarında sitelere bilgi verilerek URL’ler engellenebilmektedir. Ama şimdi TFF’nin keyfince ve ESB’ye emir vererek yapacağı engellemelerde URL kapatılamayınca hukukçu dahi olmayan kişilerce (internet korsanları) siteler kapatabilecekler.
TFF’ye verilen bu yetkinin denetimi var mı?
Örneğin; TFF’nin bu yetkisi ile “abc.com” sitesine engelleme kararı verildiğini varsayalım. Bu durumda ESB, söz konusu bu maddeye göre kararı uygulamak zorundadır. “abc.com” sitesi sahipleri de siteye erişilemediği gerekçesi ile 1 hafta içerisinde mahkemeye başvuracaklar. Şayet erişimi engelleyen kurum TFF değil de devlet kurumu olsaydı İdare Mahkemesi’nde iptal davası açmak ve tazminat talep etmekte mümkün olabilirdi. Fakat TFF’ye dava açmaktan bahsediyoruz. Sizce kaç sene sürer?
Siber Güvenlik konusu ne olacak?
2009 senesinde korsan yayın yapanlara hukuken “hapis cezası” getirilmişti. Maddenin lafzından da anlaşılacağı üzere, internet üzerinde teknik ekibin araştırma yapacağından bahsedilmektedir. Yani, TFF de bu yayınları bulabilmek için muhtemelen “internet korsanları” dediğimiz “hackerlar” ile çalışacak. Bu durumda da siber güvenlik sorunu ortaya çıkacaktır. (DRM) denilen Dijital Hak Yönetimi Şirketleri’nden biri ile anlaşıp çalışacak olsa bile Türkiye’nin verisi ülkede kalabilecek midir?
Yazan: Av. Dilay UNAN
Editöryal Düzenleme: Serkan ÖZDEMİR & Yavuz AKYOL