Close

Futbolun Yeni Milyarderi: Newcastle United

Geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan liderliğindeki bir konsorsiyumun Newcastle United’ı satın aldığı duyuruldu. Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu, PCP Capital Partner ve RB Sports&Media’nın 320 milyon £ değerindeki yatırımı ile Newcastle United, dünyanın en zengin kulübü haline geldi. Bir önceki en zengin kulüp ise Sheikh Mansour’un sahip olduğu Manchester City idi. Baktığımız zaman yeni sahipleri ile birlikte Newcastle United, Manchester City’nin 10 katından fazla değere sahip olacak. 

Newcastle United’ın Yeni Yönetim Yapısı 

Aslında Suudi kamu yatırım fonunun Newcastle United’a olan ilgisi yeni değil. Ancak bu anlaşma birazdan değineceğimiz nedenler dolayısıyla geçtiğimiz yıl gerçekleşememişti. Kulübün yeni yapısına bakacak olursak bu anlaşmada büyük rol oynayan PCP Capital Partner’in sahibi Amanda Stevely %10’luk payın sahibi olacak. Kulübün %10 değerindeki bir diğer kısmı ise RB Sports&Media’yı temsilen Jamie Reuben’e ait. Kalan %80 değerindeki kısım ise Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu adı altında Suudi Arabistan’ın veliaht prensi Muhammed Bin Salman’ın ellerinde. 

Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu böylelikle Disney, Uber, Facebook, Starbucks ve Pfizer’ın da aralarında bulunduğu yatırımlarına bir spor kulübü olan Newcastle United’ı da ekledi. Bu yatırımla birlikte dünyanın rekabet oranı en yüksek olan ligine yedinci bir büyük dahil olmak üzere. Newcastle United yeni sahipleriyle birlikte dünyadaki en zengin 10 kulübün toplamından daha zengin bir hale gelecek.

Bu değişiklikle birlikte 14 yıllık kulübün sahibi olan Mike Ashley dönemi Newcastle United için sona erdi. Ancak Newcastle taraftarları bu durumdan çok memnun. Newcastle United Taraftar Topluluğu, yapılan ankette taraftarların %96.7 oranında yeni kulüp sahibinden memnuniyet duyduğunu açıkladı.

Anlaşma Süreci ve Premier Lig’in Tutumu

Premier Lig yönetimi ile konsorsiyum arasında 2020’den bu yana görüşmeler sürüyor. Belirtmek gerekir ki bir İngiliz kulübünün satın alınabilmesi için öncelikle Premier Lig yönetiminin buna izin vermesi ve kulüp sahiplerinin çeşitli testlerden geçmesi gerekiyor. Burada 2020 yılına geri dönerek süreci başından itibaren okumak gerekiyor. 

2020 yılında başlatılan Newcastle United’ın satın alınması girişimi başarıyla sonuçlanmadı ve bunun ardında birden çok neden yatıyor. İlk olarak; Suudi Arabistan’ın Katar menşeili Bein Sports kanalına diplomatik nedenlerle uyguladığı ambargo öne çıkıyor. Bein Sports’un son birkaç senedir Suudi Arabistan’da yayın yapmasına izin verilmiyordu. Dolayısıyla Suudi Arabistan’da ‘’beoutQ’’ adındaki cihazlar ile ulaşılan korsan yayınlarla spor müsabakaları yayınlanıyordu. 

Matt Slater’ın, The Athletic’te 2020 Temmuz ayında yayınlanan makalesinde de değindiği üzere Suudi Arabistan’ın korsan yayın sorununu çözmeden ve Bein Sports yayınlarına izin vermeden Premier Lig’in uyguladığı ‘’Kulüp Sahipleri ve Yöneticileri Testi” (Owners’ and Directors’ Test) aşamasını geçmesi beklenemezdi. 

Bununla birlikte Suudi Arabistan’ın insan hakları, basın özgürlüğü bağlamındaki açıklanamaz tablosu, ülkede uygulanan idam cezaları, ülkenin cinsiyet eşitliği konusundaki karnesi Premier Lig’in “devralma” ile ilgili çekincelerinin oluşmasına neden oldu. Bir diğer yandan Suudi Arabistan’ın veliaht prensi ve konsorsiyumun başındaki Muhammed Bin Salman’ın Cemal Kaşıkçı cinayetinde adının geçmesi de Premier Lig’in ilk adımda bu değişikliğe onay vermemesinde etkili oldu. 

Premier Lig yönetimi 2020 yılında Suudi Arabistan hükümeti ile kamu yatırım fonu arasında organik bir bağ olmadığını kanıtlar nitelikte güvenceler istedi. Bu güvenceler sağlanamamış olacak ki süreç farklı bir yola girdi. 

Premier Lig avukatlarından Adam Lewis’in ‘’Tahkimin, Suudi Arabistan devleti ile Suudi Arabistan kamu yatırım fonu arasında bağ olmadığına karar verilmesi halinde devralma süreci devam edebilir’’ demeci ile sürecin tahkim yoluna götürüldüğü belirtilmişti. Ancak tahkim süreci işlerlik kazanmadan bu konsorsiyum dağıldı ve devralma sürecinde bir duraklamaya girildi. 

Devralma Nasıl Gerçekleşti?

Günümüze geldiğimizde ise Bein Sports’un Suudi Arabistan’daki yayın yasağı kaldırıldı. Premier Lig yönetiminin ise 7 Ekim günü yayınladığı açıklamayla Newcastle United’ın; Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu, PCP Capital Partner, RB Sport&Media tarafından satın alınmasına ilişkin uyuşmazlığın çözüldüğünü açıkladı. Premier Lig yönetimi tarafından uygulanan Kulüp Sahipleri ve Yöneticileri Testi’nin tamamlanmasının ardından Newcastle United kulübünün konsorsiyuma satıldığı kesinlik kazandı. 

Yaşanan hukuki ihtilaflar; devralma sonrasında hangi kuruluşların kulübe sahip olacağı ve kulübü kontrol etme yetkisinin nasıl kullanılacağına ilişkindi. Bahsettiğimiz üzere geçtiğimiz sene sürecin tamamlanamamasına yaşanan hukuki ihtilaflar neden olmuştu. Bu ihtilafların en önemlisi de konsorsiyumun lideri konumundaki Muhammed Bin Salman’ın aynı zamanda Suudi Arabistan’ın veliaht prensi olarak politik bir konumda yer almasıydı. Bu nedenle Premier Lig yönetimi Suudi hükümeti ile Suudi Arabistan kamu yatırım fonu arasında bağ olmadığına ikna olmamıştı.

Premier Lig yönetimi devralmayı duyurduğu açıklamanın devamında Suudi Arabistan Krallığı’nın Newcastle United üzerinde herhangi bir kontrolü olmayacağı hakkında yasal ve bağlayıcı güvenceler alındığını da belirtti. Bu sayede devralma gerçekleşti. 

Newcastle United’ın Yeni Vizyonu

Newcastle United’ın yeni %10’luk pay sahibi Amanda Stevely, sürecin başarıyla sonuçlanmasında aktif bir rol oynadı. Stevely, 2008 yılında Sheikh Mansour’un Manchester City’yi satın alması sürecinde de yer almıştı. Newcastle United’ın gelecekte yapacağı hamleleri açıklayan da yine Amanda Stevely oldu. 

Öncelikle belirtmek gerekir ki hem Finansal Fair Play Kuralları hem de Premier Lig’in kendi içerisinde belirlemiş olduğu finansal kurallar nedeniyle ilk transfer sezonunda astronomik ücretlerle transferlerin yapılması pek olası gözükmüyor. Kaldı ki, kulübün planlaması da bu doğrultuda değil. Amanda Stevely, kendisinin de aralarında bulunduğu yatırımcıları, sabırlı ve uzun dönemli yatırımcı olarak tanımlıyor.

Newcastle United yeni sahipleri ile birlikte öncelikli olarak akademiye yatırım yapacak gibi gözüküyor. Manchester City örneğinden yola çıktığımız zaman Sheikh Mansour da öncelikle stadyum ve çevresini geliştirerek kulübün kendi öz kaynağını üretebileceği bir akademiye sahip olmasına önem vermiş ve bu yönde yatırımlar yapmıştı. Newcastle United’ın da öncelikli hedefinin akademi; yani altyapı olacağı söylenebilir. Aynı zamanda kulübün, kadın futbol takımına da önem vereceği ve kadın futbol takımının da geliştirilerek imkanlarının iyileştirileceği belirtildi.

İşçi Sınıfının Balesi: Futbol?

Tüm bunlara baktığımız zaman, sadece İngiliz futbolunda değil, dünya futbolunda da yeni bir sayfa açıldığını söyleyebiliriz. Newcastle United’ın açık ara dünyanın en zengin kulübü haline gelmesiyle endüstriyel futbol dediğimiz kavramın futbolun damarlarına kadar işlediğini görüyoruz. Her ne kadar Newcastle United taraftarı yeni sahiplerine kucak açsa ve sokaklarda sabahlara kadar bunu kutlasa da; bu durum ben dahil birçok futbol romantiğini endişelendirmiş olsa gerek.

Marcelo Bielsa’nın cümleleri bu endişenin nedenini çok güzel özetliyor aslında; 

‘’Bugünün dünyasında elde edileni değil hak edileni değerlendirmek gerektiğini söylemek insanlara saçma geliyor. Çocukluğumda yaşadığımız mahallede bir aile için en büyük başarı bir araba almaktı ve araba ne kadar lüks ise bu aile için o kadar tanınırlık demekti. Ama aynı zamanda bir değerlendirme daha vardı. Bir ailenin tanınırlığı o arabayı almak için ne yaptığına dayanırdı. Bir tarafta hayatını çalışarak kazanan ve Seat marka araba alan aileler vardı. Bir de piyangoyla Mercedes alan aileler vardı. Biz çalışıp Seat alana değer verirdi. Hak edilenden azının elde edildiği süreci ödüllendirmiyorsanız burada fazla tehlike yoktur. Ancak hak edilmeyenden fazlasının elde edilmesini ödüllendirirseniz bu çok tehlikeli bir şeydir.’’
İşçi sınıfının balesi olarak yükselmiş bu oyuna paranın hükmetmesinin oyunu nasıl değiştirdiğini günümüzde birçok örnekle görüyoruz. Belki de asillerin kurallarını koyduğu ama işçilerin değiştirdiği bu oyunda çark tekrar başa dönüyor. Ancak kesin olan bir şey var ki o da bir sonraki gün izleyeceğimiz oyunun, bir önceki güne hiç benzemeyeceği.

Yazan: Doğukan ŞENOL

Editöryal Düzenleme: Nergiz BULUT

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Leave a comment
scroll to top