Luis Scola, dünyanın basketbolda söz sahibi ülkelerinden Arjantin’in bizlere armağan ettiği bir yıldız. 2020-2021 sezonunda emeklilik kararını açıklayan Scola, geçtiğimiz günlerde basketbola oyuncu olarak veda ettiği kulüp olan Varese Basketball’da CEO görevine gelmesiyle gündemde geldi. Kendisini Avrupa’da, NBA’de ve milli takımda elde ettiği başarılar ile hatırlıyoruz. Yeni görevinde aktif oyunculuk kariyerinde olduğu gibi bir başarı yakalar mı bilinmez; ama İtalya’da harika bir hikayeye yelken açtığı tartışılmaz. Scola, Güney Amerika’dan dünya çapına ulaşan harika bir kariyere sahip, gelin şimdi bu hikaye ile bu harika kariye sahip Luis Scola’ı daha iyi tanıyalım.
Tam adıyla Luis Alberto Scola Balvoa, 30 Nisan 1980 yılında, Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te dünyaya geldi. Çocuk yaşlardan beri ülkede futboldan sonra en popüler sporlardan biri olan basketbola ilgi duyan Scola, kendi jenerasyonu ile birlikte sokaktaki potalarda oynayarak bu spora başladı. Scola daha sonra çevresinin de desteği ile Bueonos Aires’in yerel takımlarından Ferro Carril Oeste’nin altyapısına katıldı. Genç takımlarda forma giymeye başlayan Scola, fiziği ve yeteneğiyle oldukça dikkat çekiyordu. Hatta öyle ki 1995 – 1996 sezonunda, daha 15 yaşında, Ferro Carril Oeste’nin A takımı ile ilk maçına çıktı. 3 sezon boyunca bu takımda forma giyen Scola, 18 yaşında Avrupa’ya transfer olma kararı aldı ve İspanya’nın yolunu tuttu. 2,06 boyunda ve power forvet pozisyonunda oynayan Scola, zaman zaman center pozisyonunda da görev alabiliyordu. Arjantin’de o yıllarda yakalanan basketbol jenerasyonunun oldukça başarılı olacağı düşünülüyordu. Scola ile birlikte; Nocioni, Prigioni gibi isimler de Avrupa takımları ile anlaşmışlardı. Yıllar sonra bir NBA efsanesine dönüşecek Manu Ginobili’de bu jenerasyonda idi ancak gençlik yıllarında henüz beklenen gelişimi gösterememişti ve Arjantin’de kalmaya karar vermişti. Scola, Ginobili gibi yakın arkadaşlarından ayrı kalmak istemese de kariyeri için en doğru kararı aldığının farkındaydı.
Scola 1998- 1999 sezonu başında, İspanya’da; şu anki adı Baskonia olan, döneminde ise Tau Ceramica Baskonia adıyla mücadele eden, ACB liginin köklü ekibine transfer oldu. Genç yaşı ve adaptasyon süreci göz önüne alındığında ana kadroda yer bulamayacağı düşünülerek, aynı sezon, ikinci lig ekiplerinden Cabitel Gijon’a kiralandı. 2 sezon boyunca Gijon ekibinde birinci lige çıkma mücadelesi veren genç Scola, gösterdiği performans ile tekrar Tau Ceramica’ya döndü.
Luis Scola; 2000 senesi yazında, Arjantin 20 yaş altı milli takımı formasıyla, 20 Yaş Altı Amerika Şampiyonası’nda altın madalya kazandı ve turnuvanın MVP’si olma başarısı gösterdi. Bunun üzerine; 2000 – 2001 sezonu ile Tau forması ile ACB liginde ilk maçlarına çıkan Scola, bir yandan oyununu geliştirmeye çalışırken bir yandan da ikinci ligte elde ettiği tecrübeyi sahaya yansıtmayı başarıyordu. Scola’nın oyunundan onun kısa zamanda iyi bir oyuncu olacağı ortadaydı. ACB liginde Yılın Çaylağı ödülünü kazanması da bunu ispatlar nitelikteydi. Tam 7 sezon formasını giyeceği, yuvası Tau Ceramica’da her şey onun için harika başlamıştı ve bu şekilde devam etmesi için çok çalışması gerektiğini biliyordu. Scola, hiç hız kesmedi. 2001 – 2002 sezonunda takımı ile İspanya ACB ligi şampiyonluğunu kazandı. Ayrıca İspanya Kupası’nı da Tau müzesine götürmeyi başardılar. Artık yeni bir yıldızın doğduğu otoritelerce kabul ediliyordu. Luis Scola 2001 FIBA Amerika Basketbol Şampiyonası’nda Arjantin ile altın madalya kazanma başarısı da gösterdi.
Scola, bu etkileyici performansları sonrası 2002 yazında, NBA takımlarından San Antonio Spurs tarafından draft edildi. Aynı zamanda 2002 yazında düzenlenen FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası’nda Arjantin milli takımı ile gümüş madalya kazandı. Arjantin’in altın jenerasyonu meyvelerini vermeye başlıyordu. Ancak draft sonrası Scola’nın henüz NBA için hazır olmadığı düşünülerek, Tau’da ve Avrupa’da bir süre daha kalmasına karar verildi. Scola’nın Avrupa’da altın dönemi de böylece başlamış oldu. 2004 – 2005 sezonu sonuna kadar Tau formasıyla Scola, 3 sezonda, 1 kez İspanya Kupası ve 1 İspanya Süper kupası kazandı. Tau Ceramica o sezon Eurolegue’de Final Four’a kalma başarısı da gösterdi. Scola aynı zamanda, ACB ligi MVP’si oldu ve Euroleague’de yılın en iyi ikinci beşine seçildi. Milli takımın en önemli isimlerinden olan yıldız, müthiş Arjantin takımı ile birlikte 2004 Sydney Yaz Olimpiyat Oyunları’nda altın madalyayı boynuna takmayı başardı. Bu milli takımlar düzeyinde ulaşılabilecek en yüksek seviyeydi. Scola bunun bir parçası olabildiği için ne kadar şanslı olduğunu her fırsatta söylemeyi unutmadı. Harika geçen 3 yılın ardından, NBA ile adı tekrar anılan Luis Scola, draft haklarını elinde tutan Spurs’e katılma kararı aldı. Spurs’te en az Scola kadar bu birlikteliği istiyordu. Ancak Tau Ceramica başarılı yıldızını bu kadar kolay bırakmak istemiyordu. Scola’yı sözleşmesi sona ermeden bırakmak için 3 milyon dolar isteyen Tau işleri zora sokmuştu. O dönemde NBA takımları transfer için maksimum 500 bin dolar harcayabiliyorlardı. Scola’dan kalan 2,5 milyon doları kendi cebinden tamamlamasını teklif ettiler ancak Scola bunu kabul etmedi. Hal böyle olunca NBA’e gidişi yılan hikayesine dönen yıldız, Avrupa’da ve yuvası Tau’da kalma kararı aldı. Scola Tau Ceramica ile birlikte; 2004 – 2005 sezonunda Final Four’a kalma başarısı gösterdiği Euroleague’de, 3 yıl daha Final Four yaparak tarihi bir başarıya imza attı. Ancak 4 Final Four’dan da şampiyonluk çıkamaması Scola’nın kariyerinde ufak bir eksi olarak yer aldı diyebiliriz. Scola, 2008 yazında takımdan ayrılana kadar sadece Euroleague’de başarılı olamadılar. Tau ve Scola birlikte, 1 İspanya Kupası ve 2 İspanya Süper Kupası daha kazandılar. Scola; 2005 ve 2007’de ACB ligi MVP’Si, 2007’de FIBA Amerika Basketbol Şampiyonası MVP’si ödüllerini de kazanmayı başardı. Ayrıca ACB ligi’nde 4 kez yılın takımına seçilen Scola, 2006 ve 2007 yıllarında Euroleague’de yılın en iyi beşine seçilmeyi başardı.
Ve sonunda beklenen oldu. San Antonio Spurs 2007 yazında, Scola’nın draft haklarını Houston Rockets’e takas etti. Rockets bunun üzerine 3 yıl 9,5 milyon dolarlık bir sözleşme imzaladı ve Scola ABD’nin yolunu tuttu. Luis Scola, NBA’deki ilk sezonunda da başarılı olarak, yılın en iyi çaylağı sıralamasında üçüncü oldu. Ayrıca NBA’in en iyi çaylaklar takımında yer aldı. 2007 FIBA Amerika Basketbol Şampiyonası’nda Arjantin forması ile altın madalya kazanan yıldız, 2008 Pekin Yaz Olimpiyat Oyunları’nda da bronz madalya kazandı. Scola, gerçekten büyük bir şampiyon ve madalya avcısı olarak çoktan insanların hafızasında yer etmeyi başarmıştı bile. Onun için kupa ve madalya kazanmak adeta yaptığı işin motivasyonuydu. Ortada bir ödül varsa, orada Scola da vardı.
2010- 2011 yılına kadar Houston forması altında başarılı bir performans sergileyen Scola, NBA’de lokavt ilan edilmesiyle sezonu tamamlayamadı. 2011’de lokavtın sona ermesiyle adı arapsaçına dönen takaslarda geçen Scola, bu takaslar gerçekleşmeyince bir yıl daha takımında kaldı ancak bu kayıp yıllar Scola’nın NBA kariyerinde ufak bir düşüşe neden oldu. Milli takım kariyeri ise oldukça başarılı şekilde devam ediyordu. 2011 yılında, FIBA Amerika Basketbol Şampiyonası’nda Arjantin forması ile bir altın madalya daha kazandı. Yıldız basketbolcu, uzun süren uğraşların ardından 2012- 2013 sezonu başında Houston Rockets’tan ayrılarak Phoenix Suns’ın yolunu tuttu. Scola, zaman zaman iyi performanslar sergilese de bu sezondan sonra NBA kariyeri pek parlak ilerlemedi. Adeta bir seyyaha dönüşen yıldız, 2017’de NBA sahnesine veda edene kadar sırasıyla; Indiana, Toronto ve Brooklyn formaları giydi. NBA’de artık kontrat bulmasının zor olduğunu anlayan 37 yaşındaki basketbolcu, kariyerine Çin Ligi’nde devam etme kararı aldı. Çin Ligi, NBA’den gelen oyuncuların çok para kazandığı ve tatil yaptığı bir lig olarak biliniyordu. Scola tatilde iki yıl kaldı. İlk sezonunda Shanxi Brave Dragons forması giyen oyuncu, ikinci sezonunda Shangai Sharks forması giydi. 39 yaşındaki yıldızın Çin sonrası emekli olması bekleniyordu. Ancak Scola 2019 yazında, FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası’nda Arjantin ile 17 yıl aradan sonra bir gümüş madalya daha kazanma başarısı gösterdi. Bu 39 yaşındaki yıldız için adeta bir güç gösterisiydi. Scola bu turnuvada, şampiyona tarihindeki 41. Maçına çıkarak bu alandaki rekora da ortak oldu. Bu son tangodan sonra kendisini iyi hisseden oyuncu, Avrupa’ya dönme kararı aldı.
Ettore Messina önderliğinde yeni bir proje takımı inşa eden EA Milano ile anlaşan Scola, 2019 -2020 sezonunu burada tamamladı. Ligte ve Euroleague’de yaşının ötesi performansları ile dikkat çekti. Scola aynı zamanda milli takımdan emekli olduğunu da duyurdu. Arjantin tarihinin en başarılı isimlerinden biri olan yıldız basketbolcu, ardında birçok başarı, kupa ve madalya bıraktı. FIBA Amerika Basketbol Şampiyonası tarihinin en çok sayı atan oyuncusu olmak gibi birçok unvanı da bu süreçte kariyerine yazdırmayı başardı. İtalya’nın havası kendisine yaramış olacak ki, 2020 yazında basketbol oynamaya en az bir yıl daha devam etmek istediğini açıkladı. Yine bir proje takımı olan Pallacanestro Varese’ye transfer oldu. Ortalama geçen bir sezonun ardından da harika bir kariyere son noktayı koyarak, basketbola veda etti.
Herkes daha henüz Scola’ya saygılarını sunmak ile meşgulken, o tatil yapmak yerine emekli olduğu takım Pallacanestro Varese’nin CEO’su görevine getirildi. Yönetim Scola’ya ve tecrübesine oldukça güvendiklerini açıkladı. Scola’nın geçmiş açıklamalarından zaten koç olmak istemediği net olarak anlaşılıyordu. Bu görev basketbol çevrelerinde fazla sürpriz olarak karşılanmadı.
Basketbolun içinden gelen bir spor adamının böyle görevlere gelmesi, basketbolun gelişimi açısından oldukça önemli diyebiliriz. Bundan sonra, daha sık böyle haberler ile karşılaşmak tüm basketbolseverler ve basketbol camiası için olumlu olacaktır. Luis Scola’ya oyuna kattıkları için teşekkür eder ve yeni görevinde başarılar dileriz. Umarız, kendisi uzun yıllar basketbola hizmet etmeye devam eder ve tüm gençlere, sporculara örnek olur.
Yazan: Buğrahan DOĞANGİL
Editöryal Düzenleme: Yiğit KIRCA