6222 sayılı Sporda Şiddetin ve Düzensizliğin Önlenmesi Hakkında Kanun 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Daha önce Sporosfer’de, bu yasaya bağlı olarak taraftarların karşı karşıya kalabileceği cezaların uygulamadaki güncel durumunun incelendiği bir yazımız yayınlanmıştı. (bkz: 👉🏻 6222 Sayılı Yasa Kapsamında Taraftarlara Verilebilecek Cezalar ve Güncel Durum. Ancak yasada düzenlenen cezaların dışında kendine özgü bir kurum olan seyirden yasaklama tedbirinin ayrı bir yazı konusu olabileceği düşünüldüğünden, önceki yazımızda bu tedbirden bahis açmamıştık. Bu yazımızda ise seyirden yasaklama tedbiri hakkında bilgiler paylaşacağız.
Seyirden yasaklanma, yasadaki ifadeyle “kişinin müsabakaları ve antrenmanları izlemek amacıyla müsabaka, antrenman ve seyir alanlarına girişinin yasaklanması” şeklinde tanımlanmıştır. Yani, hakkında tedbir uygulanan kişinin seyir/izleme amacıyla müsabaka, antrenman ve seyir alanlarında bulunmasının yasak olmasını ve hiçbir spor müsabakasını veya antrenmanı izleyememesini ifade etmektedir.
Her ne kadar bu yaptırım ilk bakışta tek bir kurum olarak algılansa da seyirden yasaklanma tedbiri sui generis (kendine özgü) özellik taşıyan ve uygulama alanına göre koruma tedbiri, güvenlik tedbiri ya da idari tedbir niteliği kazanabilecek bir şekilde öngörülmüştür.
Seyirden yasaklanma tedbiri geniş bir uygulama alanı bulacak şekilde tasarlanmış olup amacının özellikle şiddet olayları henüz gerçekleşmeden önüne geçmek olduğu anlaşılmaktadır. Bu tedbire, 6222 Sayılı Yasada düzenlenen birçok suçun soruşturulması ve kovuşturulması aşamalarında başvurulması mümkündür. Bu yolla antrenman, müsabaka ve seyir alanları ile taraftarların gidiş-geliş güzergahları ve toplanma alanlarında şiddetin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Koruma tedbiri olarak uygulanan seyirden yasaklanma söz konusu olduğunda, suçun işlendiğine dair şüphe ölçütlerinden en düşük derece olan basit şüphe bu tedbirin uygulanması için yeterli sayılmaktadır. Somut olayda basit şüphenin varlığı halinde, mahkeme kararı dahi olmaksızın Cumhuriyet Savcısının talimatı ile kolluk görevlileri tarafından işlem yapılmaktadır.
Güvenlik tedbiri niteliğindeki seyirden yasaklanma ise TCK’da tanımlanan güvenlik tedbiri kurumunun bir çeşidi olarak uygulanmaktadır. Bu nedenle yargılama neticesinde ceza yerine ya da ceza ile birlikte uygulanan bu tedbir ile failin ıslahı amaçlanmaktadır. Güvenlik tedbirleri mahkeme kararlarıyla verilebileceğinden, bu yasağın uygulanması için mahkemece verilen ve kesinleşmiş bir hüküm bulunmalıdır. Güvenlik tedbiri niteliğindeki seyirden yasaklanma, mahkemenin vereceği mahkumiyet kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl sonra sona erer. Ancak bu tedbirin ikinci kez uygulandığı kişiler için bu süre 3 yıl, bu tedbirin üçüncü kez uygulandığı kişiler için ise bu süre 5 yıldır.
Hakkında seyirden yasaklanma güvenlik tedbiri uygulanan kişiler spor kulüplerinde, spor federasyonlarında ve taraftar derneklerinde yönetici olamaz, ayrıca spor müsabakalarında hakem, gözlemci veya temsilci olarak görev alamaz. Bu durum, güvenlik tedbirinin hukuki niteliğinden kaynaklanmaktadır.
Seyirden yasaklanmanın üçüncü hukuki görünüş hali ise idari tedbir biçiminde karşımıza çıkabilir. 6222 Sayılı yasanın 18/7 maddesinde, yukarıda açıklanan tedbir çeşitlerinden farklı bir düzenleme bulunmaktadır. Buna göre, durumundan açıkça anlaşılabilir bir biçimde alkol ya da uyuşturucu-uyarıcı madde etkisi altında olan ve şiddet eğilimi gösterip; müsabaka, antrenman veya seyir alanından çıkmamak için direnen kişiler hakkında Kabahatler Kanunu uyarınca Cumhuriyet Savcısı tarafından verilecek kararla 1 yıllık seyirden yasaklanma tedbiri uygulanır. Kararın uygulanması için kesinleşmesi gerekmektedir.
Teorik olarak verilen bilgilere ek olarak, yasanın uygulama pratiği de önem arz etmektedir. Taraftarların 6222 Sayılı yasa kapsamında yazımıza konu olan tedbirle yoğun şekilde muhatap kaldıkları bilinmektedir. Ancak kamuoyunda ve taraftarlar arasındaki yaygın kanının aksine, yasa ve seyirden yasaklanma tedbiri yalnızca taraftarları kapsamamaktadır. Sporcular, yöneticiler, teknik heyet, spor basını mensupları gibi kişiler de bu düzenlemeler kapsamında işleme tabi tutulabilir. Geçmişte Dusko Tosic, Anderson Talisca gibi isimlerin savcılığın çağrısı üzerine ifade vermeye gittikleri basında yer alsa da seyirden yasaklanma tedbirinin taraftarlar dışında uygulandığı örneklerin sayısı oldukça azdır.
Örneğin, 2021-22 sezonunda Marcao-Kerem Aktürkoğlu arasında yeşil sahada yaşanan çirkin olayın 6222 Sayılı Yasanın sporcular bakımından uygulanması açısından bir test olarak görülebilir. Bu konuyla ilgili re’sen yapılması gereken soruşturmanın yapılıp yapılmadığı bilinmemekte olup basına yansıyan herhangi bir gelişme olmamıştır. Yargıya taşınması halinde güvenlik tedbiri niteliğindeki seyirden yasaklanma tedbirinin sporcular bakımından uygulamasının çarpıcı bir örneği olabilirdi.
Bu yazıda bahsedeceğimiz son husus ise seyirden yasaklanan kişilere yüklenen kolluğa başvurma yükümlülüğüdür. 6222 Sayılı Kanunun 18/8 maddesi gereği spor müsabakalarında seyirden yasaklanan kişi, yasaklama kararının sebebini oluşturan fiilin işlendiği müsabakanın tarafı olan ve taraftarı olduğu takımın katıldığı spor müsabakalarının yapılacağı gün, yurt içinde bulunduğu takdirde, müsabakanın başlangıç saatinde ve bundan bir saat sonra bulunduğu yere en yakın genel kolluk birimine başvurmakla yükümlüdür. Yargıtay önüne giden dosyalardan verilen kararlardan anlaşılan, bu yükümlülük zaman zaman “o saatlerde çalışmak, zaten maça gitmiyor olmak, askerde olmak” gibi nedenlerle yerine getirilmemektedir. Ancak örneğin belirlenen saatlerde işte olmak ya da maça gitmemek geçerli mazeretler olarak değerlendirilmemektedir. Üstüne üstlük, bu yükümlülüğü yerine getirmemenin cezası her bir müsabaka için yirmi beş günden az olmamak kaydıyla adli para cezası olarak belirlenmiştir.
Seyirden yasaklanma, kolluğa başvurma yükümlülüğü ve uyulmaması halinde para cezası dışında, esasen taraftarı olduğu kulübe yoğun hisler besleyen taraftarları, çok sevdikleri tribünlerden uzaklaştırma şeklindeki duygusal bir yükümlülük tehdidi ile şiddet ve kötü davranışlardan alıkoyma amacıyla uygulanmaktadır. Söz konusu cezai işlem ve tedbirlerin belki belli bir düzeyde vakaları azaltmayı başardığı savunulabilir ancak temelinde spor kültüründeki çarpıklıklar yatan bu sıkıntıların cezalandırma yöntemiyle tamamen çözülüp çözülemeyeceği ayrı bir tartışma konusu olacaktır. Dileriz ülkemizdeki spor kültürünü geliştirecek, daha ileriye götürecek çalışmalar yapılır ve cezalandırılması söz konusu olacak davranışlara tenezzül eden paydaş sayısı minimum seviyeye iner.
Kaynakça:
1- Peyman Hürmüz, Seyirden Yasaklanma, Adalet Yayınevi, 2020
2- Peyman Hürmüz, 6222 Sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun- Yasak Filler ve Ceza Hükümleri Yargıtay Yorumu, Adalet Yayınevi, 2016
Yazan: Av. Uluç Ali Demir
Editöryal Düzenleme: Medine Canarslan
Görsel Tasarım: Türker Özdil