2+2, 4’e eşittir. Karadeniz’de dağlar denize paralel uzanır. İzmir’in yazları kurak ve sıcak, kışları nemli ve ılık olur. Roland Garros, 128 oyuncunun katıldığı ve sonunda Rafael Nadal’ın şampiyon olduğu bir turnuvadır.
36. yaşına turnuvada giren, turnuvadan hemen sonra baba olacağını açıklayan, turnuvadan henüz 2 hafta önce Roma’da Shapovalov maçını sekerek tamamlayan ve Fransa’ya geleceği bile meçhul olan Rafa, tam 14. kez Coupe de Musketeers’in sahibi oldu. Bu o kadar inanması güç bir sayı ki… 14, Pete Sampras’ın tüm kariyeri boyunca tüm slamlerde elde ettiği şampiyonluk sayısına eşit! 14’ün büyüsü bir yana, toplamda da 22. Grand Slam şampiyonluğuna ulaşan Rafa, rakipleri Novak Djokovic ve Roger Federer’in ikişer slam önüne geçerken açık dönemde en çok Grand Slam kazanan erkek oyuncu olma ünvanını da sürdürdü ve geliştirdi. Şimdi birlikte turnuvanın erkekler tarafına genel bir bakış atalım.
Dengesiz Kura, Beklenmedik Performanslar
Tenis turnuvalarında kuralar seri başlarının sıralamalarına göre çekilir. Yani 1 ve 2 numaralı seri başları farklı yarılara düşerken, 3 ve 4 numara da farklı yarılara düşer ve 1 ya da 2 numaraya yarı final rakibi olurlar. Yani temelde kuralar sırasıyla yarı, çeyrek ve ⅛ ölçeğinde incelenerek potansiyel eşleşmeler çıkarılabilir. Roland Garros 2022’de son yılların en dengesiz Grand Slam kuralarından birine tanıklık ettik. Zverev, Alcaraz, Djokovic ve Nadal aynı yarıya düşerken, Tsitsipas diğer yarıda deyim yerindeyse bir başına kaldı. Kuralar açıklandığında ön kanı Tsitsipas’ın rahatça finale çıkacağı; Alcaraz, Djokovic, Zverev ve Nadal’ın birbirlerini hayli yoracağı yönündeydi. Bu dörtlünün aynı yarıya düştüğü yetmezmiş gibi, bu turnuvada daha önce 4’ü final olmak üzere 9 kere karşılaşan Rafa-Djokovic ikilisi aynı çeyreğe düştüler! Yani ikili ilk 4 tur maçlarını kazandıkları takdirde çeyrek final rakibi olacaklardı. Otoriteler bu maçı kazananın turnuvanın bir numaralı favorisi olacağı yönünde baskın bir görüş bildirmekteydiler ama elbette bu Slam’in de bize yapacak birkaç şakası vardı.
İlk sürpriz, Stefanos Tsitsipas’ın 4.turda henüz 18 yaşındaki Holger Rune’ye elenmesi oldu. Bir süredir pozitif bir ivmeyle yükselişte olan Rune ne kadar gelecek vaad eden bir oyuncu olsa da kimse onun Tsitsipas’ı yenmesini beklemiyordu. Aynı turdaki diğer sürpriz ise daha önce 17 kere katıldığı turnuvada sadece iki kez 5 setlik maç oynayan Rafael Nadal’ın Felix Auger Aliassime karşısında ancak 5 sette kazanabilmesi oldu. İyi servisi ve güçlü forehandleri ile daha ideal bir çim oyuncusu görüntüsü çizen Felix’in Nadal’ı 5 sete götürebilmesi hayretle karşılanırken, bir sonraki turda Djokovic’le oynayacak Nadal’ın da bu maçı kazanma ihtimali tartışılıyordu.
Ancak yalnızca iki gün sonra adeta bir toprak kort kliniği izleten Rafa ezeli rakibini 4 sette geçmeyi başardı ve adını yarı finale yazdırdı. Son sette iki set puanı çevirerek maçı 4 sette kapatmayı başaran Rafa, artık turnuvanın 1 numaralı favorisi konumundaydı. Tam bu noktada bazı kesimler Rafa’nın sakatlığını tartışmaya başladı. 2 hafta önce sekerek tamamladığı Shapo maçının üstüne herhangi bir tedavi görmeden turnuvaya gelen Rafa’nın gösterdiği performans şaşırtıcıydı. Bu noktada Rafa soru işaretlerini giderecek açıklamayı turnuva bittikten sonra yapacaktı. Turnuva sırasında bu konu hakkında konuşmamayı tercih ettiğini belirten Rafa, her maç öncesinde ayağına uyuşturucu ve ağrı giderici enjeksiyonlar yapıldığını ve maçları ayağında his olmadan oynadığını açıkladı. Hatta turnuva sırasında “Eğer ayağıma kalıcı bir çözüm bulamazsam devam edebilir miyim?” şeklinde açıklamalar yapan Rafa, turnuva biter bitmez bir radyo-sinir terapisi almak için Barcelona’ya uçtu.
Çeyrek finalde Rune’yi geçen Ruud kariyerinin en sürpriz Slam performanslarından birini gösteren Cilic’e rakip olmuş, diğer tarafta ise yükselen yıldız Alcaraz’ı 4 sette geçen Zverev, Nadal’ın final öncesindeki son engeli konumuna gelmişti.
Rafael Nadal’ın 4 set puanı çevirerek tie-break’le kazandığı ilk setin ardından ikinci sette toplam 7 kez servis kırılmış, taraflar yenişememiş ve tekrar tie-break’e gidiyorduk ki Zverev bir tenisçinin yaşayabileceği en trajik olaylardan birini yaşayarak yaptığı kayma adımı sırasında sağ ayak bağlarını kopardı ve ikinci set tie-break’i öncesinde maçtan çekilmek zorunda kaldı. Rafael Nadal 14. kez finaldeydi.
Diğer tarafta ise oyun karakteri gereği çok daha iyi bir toprakçı olan Ruud, Cilic’i 4 sette geçerek finalde Nadal’ın rakibi oldu.
Tek Taraflı Rafael Nadal Akademi Finali
Casper Ruud, Rafael Nadal Akademi’de antrenman yapan oyunculardan bir tanesi. Kariyerinin ilk Grand Slam finalinde akademinin kurucusu ve tarihin en çok Slam kazanan oyuncusu ile oynamak çok özel olsa gerek. Bunun verdiği heyecandan mıdır bilinmez ama maç boyunca hayli silik bir performans gösteren Casper, balyoz gibi inen Nadal forehand’lerine çözüm bulamayınca maç 6-3 6-3 6-0 sonlandı ve Rafael Nadal 14. Roland Garros ve 22. Grand Slam şampiyonluğuna ulaştı.
Artık emekliliğin kıyısında dolaşan, ağrısız yaşayabilmek için enjeksiyonlar ve radyo terapiler almak zorunda olan, sakatlıksız günü geçmeyen bir oyuncunun kazandığı her maç değerli iken geçen sene yaşadığı trajediden sonra burada bu kupanın tekrar sahibi olması çok özeldi. Artık her röportajında emekliliğinin yakın olduğunun altını çizen Rafa’yı daha ne kadar izleriz bilinmez ama dileriz ki ellerinde daha çok kupa yükselsin, daha çok epik maçta ona tanıklık edelim, daha çok onun o bitmek tükenmek bilmeyen savaşçı gücüne tanık olalım.
Vamos Rafa.
Yazan: Mert KALENDER
Editöryal: Medine CANARSLAN
Görsel Tasarım: Serkan ŞAHİN