Siyaset, spor, ekonomi hatta kültür-sanat… Tüm dünyada, yaşamın her alanında bir numaralı gündem maddesi bir süredir maalesef Ukrayna topraklarında yaşanan acı tablodan ibaret. Bir an önce sona ermesini yürekten arzuladığımız bu durum dünya çapında tartışma yaratan birçok etki yarattı. Biz de bu yazımızda, insanlığı ciddi şekilde etkisi altına alan savaşın spor dünyasındaki aktüel etkilerinden bir derleme yaptık.
Futbol
Birçok kulüpteki Ukrayna vatandaşı futbolculara tribünlerden destek verildi, Ukrayna ile dayanışma çağrıları başta Premier Lig olmak üzere pek çok ligden gelen görüntüler sosyal medyada viral oldu.
Avrupa futbolunun en prestijli doksan dakikası olan Şampiyonlar Ligi finalinin bu yıl St. Petersburg’da yapılması kararlaştırılmıştı ancak işgal haberlerinin ardından UEFA hızlıca karar alarak organizasyonun daha önceden planlandığı gibi 28 Mayıs 2022 tarihinde gerçekleştirileceğini ve maçın Paris’te oynanacağını açıkladı.
UEFA’nın bu kararından 3 gün sonra ise FIFA ile yapılan görüşmeler neticesinde Rus takımlarının ve Rusya milli takımının turnuvalardan men edildiği açıklandı.
Ayrıca FIFA, Rus ve Ukraynalı kulüpler ile sözleşmeleri olan yabancı futbolcu ve antrenörlerin sözleşmeleri ile alakalı koruyucu bazı tedbirler (askıya alma, fesih hakkı gibi) aldı. Buna bağlı olarak Türkiye Süper Ligi de dahil olmak üzere birçok ligde bu tarife uyan kişiler için geçerli olmak kaydıyla sınırlı bir ek transfer dönemi açılması öngörüldü.
Rusya’ya yönelik tedbir ve yaptırımların en sert olduğu ülke olan İngiltere’de, işgalin yansımaları açısından futbol dünyasındaki en dikkat çekici olay Chelsea’nin maruz kaldığı yaptırımlardır desek hata etmiş olmayız. Son Şampiyonlar Ligi şampiyonunun, sahibinin Rus oligark Abramovich olması nedeniyle, başına gelmeyen kalmadı. Kulübün transfer yapması, yeni sözleşme imzalaması, bilet satması yasaklandı. Hatta kulüp mağazalarının dahi kapatılması gerekti. Chelsea’nin bu sezonun kalanında oynayacağı maçlar için de sezonluk bileti olanlar dışında kimseyi stada alamayacağı konuşuldu. Banka hesapları ve kredi kartları dondurulan kulübün, daha sonra yapılan açıklamalarda deplasman maçlarında bilet satışı yapabileceği açıklandıysa da çok zor bir durumda kaldığı aşikar. Yakın zamanda kulübün satışının gerçekleşeceği konuşuluyor ancak yaz döneminde bazı futbolcuların ayrılmaya karar verdiği haberleri de ayyuka çıkmış durumda. Başarılı kulübün savaştan en zararlı çıkan spor organizasyonlarından biri olması çok muhtemel görünüyor.
Basketbol
Basketbolda ise gelişmeleri FIBA ve Euroleague ekseninde ayrı ayrı değerlendirmekte fayda görüyoruz.
FIBA’dan yapılan açıklamada Rus takımlarının, gözlemcilerinin ve hakemlerinin FIBA’nın organize ettiği müsabakalarda yer alamayacağı belirtildi.
Ayrıca yine Rus takımlarının ve yetkililerinin 3×3 basketbol müsabakalarından da aksi duyurulana dek men edildikleri belirtildi.
Euroleague cephesinde ise Türk basınında da tartışmalar yaratan farklı bir usul söz konusuydu. 13 ortaklı bir şirketlik yapısı bulunan Euroleague’in karar alırken uyguladığı oylama yöntemi, kullanılan oylar ve ortaya çıkan sonuç Türkiye’de kulüp başkanları düzeyinde dahi tartışıldı.
Oylama tartışmasından önce Euroleague sosyal medyadan Rus takımlarının maçlarının askıya alındığını duyurdu. Buna paralel olarak Rus devi CSKA kan kaybetmeye başladı ve yıldızlarından Tornike Shengelia ile Daniel Hackett’i kaybetti.
Devamında ise Rus takımlarına asıl darbe ECA’nın açıklaması ile geldi. Açıklamada Ukrayna’daki savaş nedeniyle, 2021-22 sezonunda Rusya Federasyonu ekiplerinin hem THY EuroLeague’den (CSKA Moskova, Zenit St Petersburg, Unics Kazan) hem de 7DAYS EuroCup’tan (Lokomotiv Kuban, Krasnodar) ihraç edilmelerine karar verildiği duyuruldu.
Yukarıda sözü geçen oylama tartışması ise turnuvaya devam edecek takımların sezon başından karar tarihine kadar Rus takımları ile oynadıkları maçların tescil durumu hakkındaydı. Zira maç skorlarının tescil edildiği şekilde kalması ile maçların oynanmamış sayılması kararları arasında, takımların sıralamaları açısından önem arz edecek bir fark bulunmaktaydı.
Bu konuda, 13 ortağın oylaması sonucunda 6’ya karşı 7 oyla, Rus takımlarına karşı normal sezonda alınan tüm sonuçların EuroLeague puanlamalarından çıkarılmasına karar verildi. Özellikle bu konuda ortaklardan biri olan CSKA’nın da oy kullanması ve kararın bir oy farkla verilmesi dikkat çekici bir ayrıntıydı. Ayrıca Fenerbahçe bu karar sonrası sıra kaybederken, Anadolu Efes play-off potasındaki yerini sağlama aldı. Bunun bizdeki yansıması ise Anadolu Efes’in Fenerbahçe aleyhine oy kullandığı iddialarının gündemi meşgul etmesi şeklinde yaşandı.
Formula 1
Motor sporlarının en prestijli organizasyonu olan Formula 1’de de savaşın etkisi çarpıcı bir şekilde hissedildi. Pilotlar sezonun ilk yarışı olan Bahreyn GP öncesi savaş karşıtı tişörtlerle poz verirken, bu fotoğrafın FIA tarafından değil Sebastian Vettel tarafından organize edildiğine dair bazı haberler yapıldı.
Savaştan doğrudan etkilenen ise sponsor ve girişimci yapısı nedeniyle bir nevi Amerikan-Rus ortaklığı olan Haas takımı oldu. Takım, babası Rus bir oligark olduğu ifade edilen genç Rus pilot Nikita Mazephin ile yollarını ayırdı ayrıca bir numaralı partneri ve sponsoru olan Rus petrol firması ile olan anlaşmasını da feshetti.
Bu gelişmelerden sonra takımın ekonomik olarak büyük güç kaybettiği ve zorluk yaşayabileceği yorumları yapıldı. Mazephin yerine ise Kevin Magnussen ile anlaşma sağlandı. Magnussen pistte iyi performans sağlayarak takımı rahatlatsa da mali olarak yaşanan kaybın nasıl giderileceği merak konusu.
Voleybol
Savaşın patlak vermesinin ardından FIVB ve CEV internet sitelerinden yaptıkları açıklamalarda, Rusya ve Belarus hakkında men kararları verildiğini duyurdu. Rusya ve Belarus’a hem milli takımlar hem de kulüpler bazında yaptırım uygulanırken bu ülkelerin vatandaşı olan hakemlerin de uluslararası müsabakalarda görevlendirilemeyeceği belirtildi.
Ek olarak Rusya ve Belarus Voleybol Federasyonu yetkililerinin CEV üyelikleri askıya alındı.
Ayrıca, Rus ve Belarus vatandaşı olan plaj ve kar voleybolu sporcularının da organizasyonlarda yer alamayacağı açıklandı.
CEV, Rusya’da müsabaka oynanmayacağını duyururken; FIVB ise 2022 FIVB Dünya Erkekler Voleybol Şampiyonası ev sahipliğinin Rusya’dan alınmasına karar verildiğini deklare etti.
Tenis ve diğer sporlar
Olimpik sporlar açısından büyük önem taşıyan ve en dikkat çekici etkisini teniste yaratan gelişme ise IOC’nin (Uluslararası Olimpiyat Komitesi) yayınladığı tavsiye kararı oldu.
IOC, Rusya-Ukrayna savaşı konusunda yaptığı durum değerlendirmesinin ardından “Rus veya Belarus vatandaşları, ister bireysel ister takımca sadece tarafsız sporcular ya da tarafsız takımlar olarak yarışmalara kabul edilmelidir. Yarışmalarda da bu iki ülkeye ait hiçbir ulusal sembol, renk, bayrak veya marş kullanılmamalıdır.” şeklinde tavsiye niteliğinde bir karar vermişti.
Kararın en dikkat çekici yansıması ise, Meksika’da düzenlenen Monterrey turnuvasında yaşandı. 1 numaralı seri başı Ukraynalı Elina Svitolina, Rus raket Anastasia Potapova ile eşleşmesinin üzerine sosyal medyadan yaptığı paylaşımda turnuvadan çekildiğini açıkladı. Svitolina açıklamasında, uluslararası tenisin çatı kuruluşları ATP, WTA ve ITF’ye çağrıda bulunarak IOC kararını hatırlattı. Svitolina Rus sporcuların memleketlerinde yaşananlar nedeniyle sorumluluklarının olmadığını, onları suçlamadığını ancak savaşa karşı IOC kararındaki gibi bir duruşa ihtiyaç bulunduğunu belirtti. Organizatörlerin IOC kararı doğrultusunda hareket etmeleri sonucunda Svitolina kararından vazgeçerek daha önce çekildiğini açıkladığı mücadeleye çıktı ve maçı kazandı. Ukraynalı raket, Ukraynalı birçok sporcu gibi turnuvada kazanacağı ödülün tamamını ülkesine bağışlayacağını da maç sonunda belirtti.
Teniste ayrıca dünyanın dört bir yerinde farklı turnuvalarda sahne alan sporcuların açıklamaları, sosyal medya paylaşımları dikkat çekiciydi.
Dikkat çeken diğer iki olaydan ilki, büyük üçlüden Novak Djokovic’in Ukraynalı meslektaşına destek mesajıydı. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı sonrası orduya katılan eski tenisçi Sergiy Stakhovsky’ye attığı mesaj sosyal medyada paylaşılan Nole, Ukraynalı tenisçiye yanında olduğunu hatırlatarak moral verdi.
Bir diğeri ise, Lyon Açık Tenis Turnuvasını kazanan Ukraynalı Dayana Yastremska’nın yolculuğu… Rusya’nın saldırısı üzerine Odessa’da ailesiyle birlikte 2 gün yeraltı otoparkında saklanan sporcunun Tuna Nehri üzerinden botla Romanya’ya geçmesi ve Lyon’daki turnuvaya katılarak şampiyon olması hikayeyi dinleyen herkesi karmaşık duygular içerisinde bıraktı.
Savaşa Hayır
Spor federasyonlarının ve spor kulüplerinin hızlıca aksiyon alarak savaşa tepki gösterdiği dikkatlerden kaçmazken, yaptırım kararları birçok tartışmanın da kapısını araladı. Yaptırım kararlarını haklı bulanlar kadar geçmişteki diğer savaş vb. durumlarda aynı aksiyonların alınmadığını öne sürerek çifte standart uygulandığını iddia edenler de var.
Sporcuların bireysel olarak yaptırıma maruz kalmasının İnsan Hakları ve Spor Hukuku bağlamında ayrı bir tartışma konusu oluşturduğunu da atlamamak gerekiyor.
Sizlerle paylaşmaya değer bulduğumuz bazı gelişmeleri derlediğimiz bu yazıyı ise kısa ve net bir cümle ile bitirmek istiyorum: Savaşa hayır!
Yazan: Uluç Ali DEMİR
Editöryal Düzenleme: Sıla YÜZER & Yiğit Halil KIRCA