Close

N’golo Kanté: Banliyo 13’ten Çıkan Dünya Şampiyonu

N’golo,1991 yılında Fransa’nın başkenti Paris’te dünyaya geldi. Fransa’ya çalışmak için gelen Mali uyruklu yoksul bir ailenin çocuğu olan N’golo’ya hayat daima zorluk çıkarmıştı. Kanté’nin ailesi Paris’in bir banliyösünde kıt kanaat yaşam sürerken baba Bay Late’nin ölümü onları daha da zor bir hayata sürükledi. Şimdilerde dünyanın en iyi futbolcuları arasında gösterilen bu çocuk, 11 yaşındayken çöp ve atık toplayarak ailesini geçindirmeye çalışıyordu. O zamanlar N’Golo’nun tek hayali ailesini yoksulluktan kurtarmaktı. Şimdi o günlerden bahsederken, zorlukların kendisini hep daha çok çalışmaya ittiğini söylüyor. 

Bu sempatik adam futbolla, çocukluğundaki mahalle maçları ile tanıştı. O zamanlarda tüm arkadaşları avukat, doktor, manken olmak isterken N’golo futbolcu olmak istiyordu. Babası Bay Late ölümünden önce Kanté’nin bu tutkusuna saygı gösteriyor olacaktı ki onu 8 yaşındayken yerel bir futbol okuluna yazdırmıştı. N’golo’nun futbola olan ilgisinin hiç kuşkusuz bir sebebi de 1998 Dünya Kupası’ndaki o efsane Fransa Milli Takımı’ydı. 

N’golo, boyunun kısa olması sebebiyle akademiler için yeterli görülmemiş ve 3 farklı futbol akademisinden ret yemişti. Fakat hayatta en iyi bildiği şey çok çalışmaktı ve o da en iyi bildiği şeyi yaptı, çok çalışmaya devam etti. Kanté sonrasında Paris’in Batı banliyölerinde yerel bir akademi olan JS Surenses’e katıldı. Küçük dev adam burada dört yıl geçirdikten sonra 2010 yılında Boulugne’ye transfer oldu. Hayatı boyunca engellerle savaşmış olan bu adam şimdi çocukluk hayalini gerçekleştirmiş, bu işten para kazanmaya başlamıştı. Boulogne’de gösterdiği başarılı performans ile hocası Durand’i şaşırtıyor ve tüm dünyaya adeta “daha yeni başlıyorum” mesajı veriyordu. Boulogne ile 2. sezonunda Ligue 3’te 37 maça çıkmış ve yanına 4 de gol eklemişti. 

Harika performansı, başarılı orta sahaya Caen’in kapılarını ardına kadar açmıştı. İyi ilerleyen futbol kariyerinin yanında N’golo, eğitimi de elden bırakmamış, 21 yaşında muhasebe diploması almıştı. Caen ile Ligue 2’de çok iyi işler çıkarmış, tanıdık isimler Faysal Fajr ve Thomas Lemar ile el ele vererek Caen’i Ligue 1‘e taşımışlardı. Kanté utangaç, içine kapanık biri olsa da iyi yüreği ve mütevazılığı sayesinde orada da kendini çok sevdirmiş, takımının en sevilen ismi olmuştu. Karakteri, ileride takım arkadaşlarının onun ismine beste yapmasına kadar gidecekti. 

Kante, şu anki parlak kariyerinin ilk sağlam adımını belki de 2014-2015 sezonunda Caen ile gösterdiği performans ile atmıştı. Bu sezonda Kanté, Avrupa liglerinde en çok top kazanan oyuncu oldu, aniden parladı ve ona Avrupa’nın çeşitli yerlerinden teklifler gelmeye başladı. Hatta bir söylentiye göre Fenerbahçe, Kanté ile imza aşamasını kadar gelip Ozan Tufan’ı tercih etmişti. 

N’golo, 2015 yılında Leicester ile Premier League’e ilk adımlarını attı. İngiltere’de büyülü bir sezonun ardından yardımcı aktörler Mahrez, Vardy ve Drinkwater ile Leicester tarihinin ilk ve tek Premier League kupasını getirdiler. Mucize şampiyonluk kupasının yanında N’golo Kanté, o yıl Premier League’deki en iyi oyuncu unvanını da kaptı. 2016 Avrupa Şampiyonası’nda Fransa ile Avrupa 2’ncisi oldu. Leicester City ve milli takımda gösterdiği performanslar ile 2016’da 35 milyon euroya Chelsea’nin yolunu tuttu. N’golo burada da gittiği ilk yıl Antonio Conte önderliğinde Premier League’i kazanmayı başardı. Chelsea’den yüklü bir maaş alan bu adam, alçak gönüllülüğünü hiç kaybetmedi. Bu kadar şan, şöhret ve paraya rağmen hala basit bir Mini-Cooper’a binmesi bunun en büyük göstergesi. 

Chelsea’de geçen başarılı sezonun ardından 2018 Dünya Kupası gelmiş ve N’golo, bu kupayı 20 sene sonra tekrar evine götüren Fransa’nın en önemli futbolcularından biri olmuştu. N’golo’nun masumiyeti, Dünya Kupası ile fotoğraf çektiren son oyuncu olması ile bir kez daha açığa kavuşuyordu. Ayrıca takım arkadaşları, kutlama esnasında Kanté için yazılan besteyi tüm stadyum ile beraber coşkuyla söylemişti.

Küçüklüğünden beri zorluklarla mücadele eden bu çocuk, çok çalışmanın karşılığını en iyi şekilde almıştı.Herkes kariyer zirvesinin bu olduğunu düşünse de o çok çalışmaktan vazgeçmemiş, gözünü yeni kupalara dikmişti.Yaklaşık 2 ay önce Chelsea ile Şampiyonlar Ligi Kupası’nı da kaldıran Kanté, çocuk yaşlarından beri gösterdiği sabır ve azimle tüm bunları çoktan hak etmişti. En önemlisi de, N’golo başarılarına başarı katarken dünyanın ona karşı olan saygısını ve sempatisini de daima yanında taşımıştı.

N’golo, futbolseverlerin övgüsünü kazanmış,ailesini imkansızlıkların içinden çıkarıp almış, kendi gibilere ilham olmayı başarmıştı

.N’golo, hayatın bel kemiğini kırmayı başarmıştı.

Yüzünden gülüşler eksik olmasın küçük dev adam. 

Yazan: E. Arda Keskiner

Editöryal: Nergiz Bulut & Yavuz Akyol

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Leave a comment
scroll to top