Close

MLS Sezon Değerlendirmesi

MLS’te sezonun ortasına geldiğimizde batı ve doğu konferansı şeklinde iki ayrı grupta toplamda 28 takımın mücadelesine şahitlik ediyoruz. MLS belki futbol kalitesi bakımından Avrupa’daki majör liglerin epey gerisinde olsa da son yıllarda yapılan sansasyonel transferler ve sosyal medya pazarlamalarıyla dünyadaki çoğu kişinin ilgi odağı haline gelmiş durumda. İlk 8’e giren takımların play off’a kalacağı ligde heyecan artmış durumda. Dilerseniz bu sezonki rekabeti biraz daha yakından inceleyelim.

Doğu Konferansında Neler Oluyor?

Philadelphia ve New York City zirvenin en önemli adayları olarak göze çarpıyor. Özellikle New York City golcü takım yapısıyla dikkat çekiyor. Philadelphia ise her iki konferansta da en az gol yiyen takım olarak dikkat çekiyor.

İlk 8 için 10 takımın puan olarak birbirine çok yakın olduğunu söylersek yanlış olmaz. Bu takımlar içerisinde Montreal ve New England pozitif futbol anlayışlarıyla dikkat çekiyor.

David Beckham’ın sahibi olduğu Inter Miami ve sezon öncesi beklentilerin uzağında kalan Atlanta futbolseverleri hayal kırıklığına uğrattı desek yanlış olmaz.

Montreal takımı ise şimdiye kadar beklentilerin üstündeki performansıyla göz kamaştırıyor, özellikle hücum hattı geçmiş yıllara göre çok daha iyi işliyor.

Eski oyuncusu Wayne Rooney’i göreve getiren Dc United her anlamda dibe vurmuş durumda. Takım oynadığı futbolla hiçbir anlamda ümit vermiyor.

Doğu Konferansında Öne Çıkan Oyuncular

Philadelphia neredeyse hücumdaki her oyuncundan faydalanmayı başardı. Daniel Gazdag 9 gol, Carranza 7 gol ve Uhre 6 golle hücuma önemli katkı verdiler. Sol bek Kai Wagner 5 asistle oldukça dikkat çekti.

New York City’de Castellanos 13 gollük performansla şimdiye kadar göz kamaştırdı. Santiago Rodriguez 7 asist, Talles Magno 6 asistle hücum gücüne güç kattılar.

Atlanta da, 14 milyon euroya transfer edilen genç yetenek Thiago Almada 3 gol 5 asist ile kalitesini ortaya koydu.

Miami hattında ise efsane golcü Gonzalo Higuain beklentilerin biraz uzağında kalsa da 4 golle takıma katkı sağladı. Galatasaray’dan hatırladığımız Yedlin ise 3 asistle takıma katkı sağladı. Leonardo Campana 8 golle Miami’nin şu ana dek en golcü ismi oldu.

New England takımında; 10 numaralı pozisyonda oynayan Carles Gil 4 gol 6 asistle oldukça dikkat çekti. Gustavo Bou ise 7 gole imza atarak takımına katkı sağladı.

Montreal takımı da hücumdaki verimliliğiyle dikkat çeken oyunculara sahip. Djordje Mihailovic 7 gol 3 asist, Kei Kamara 3 gol 5 asist, Romell Quioto 7 gol 3 asist ile dikkat çeken isimler oldular.

Batı Konferansında Neler Oluyor?

Batıda Los Angeles FC ve Austin zirveye konmuş durumdalar, özellikle Austin’in dar kadroyla bu seviyelere gelmesi büyük başarı. Austin’in hücum hattının müthiş işleyişi onları zirveye taşıdı. 4. sıra ile 11. sıra arasında 6 puanlık fark var, tam 9 takım play off’a kalabilmek için nefes kesen rekabete girişmiş durumdalar. Bu takımlardan Portland ve Dallas golcü kimlikleriyle dikkat çekerken Seattle, Minnesota gibi ekipler sağlam savunmalarıyla dikkat çeken ekipler oldular.

Batı Konferansında Öne Çıkan Oyuncular

LAFC ekibi hücumcularıyla oldukça etkileyici bir performansa imza attılar. Cristian Arango 8 golle takımın gol yükünü üstlenirken Carlos Vela 6 gol ve 7 asistle takımın hücumdaki bel kemiğini oluşturdu. Merkez orta saha Jose Cifuentes 6 gol 4 asistle takımın beyni gibi oynadı.

Austin’den bahsederken Zenit formasıyla tanıdığımız Sebastian Driussi’yi anmamak olmaz; onun gelişiyle Austin adeta hücumda patlama yaptı. Yıldız oyuncu 11 gol ve 4 asistle oldukça etkileyici performansa imza attı. Keza 7 gollü Urruti, 4’er gollü Fagundez ve Finlay hücuma büyük katkı verdiler. Fagundez ve Finlay toplamda 11 asistle hücum gücüne güç kattılar.

Portland, hücum oyuncularının verimliliğiyle dikkat çeken ekiplerden. Niezgoda, Asprilla, Chara, Moreno, Tuiloma gibi isimler toplamda 24 gole imza attılar. Bu isimlerin yanı sıra orta saha oyuncuları Sebastian Blanco ve Williamson toplamda 10 asistle forvetlerin patlama yapmasına büyük katkı sağladılar.

LA GALAXY’de Real Madrid ve Manchester United’dan hatırladığımız Chicharito 7 gole imza atarken, Dejan Joveljic 8 golle dikkat çektiler.

Fc Dallas adına Jesus Ferreira 10 gol 4 asistle parlarken, Paul Arriola 8 gol 3 asistle hem kanatta hem forvetteki başarısını gösterdi.

MLS’te heyecan tüm hızıyla devam ediyor; sezon bitiminde kimler play off’u görecek, kim en sonunda ipi göğüsleyecek büyük merak konusu. Defansif olarak çok fazla bir şey vaat etmemesine rağmen hücum oyuncuları bakımından potansiyel yetenek keşfi imkanı sunan MLS izleyicilerin gözünü de doyurmaya devam edecek.

Yazan: Gökçe YURDAKUL

Editör: Medine CANARSLAN

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Leave a comment
scroll to top