Close

Avrupa Basketbolu’ndan Bir Felipe Reyes Geçti

O, bir Real Madrid ve İspanya milli takımı efsanesi. O, bazılarının nefret ettiği ama aynı zamanda saygı duyduğu bir basketbol savaşçısı. Evet, upuzun kariyerine sayısız başarı sığdıran Felipe Reyes Cabanas’dan bahsediyoruz. Reyes, görev adamlığı tanımını baştan yazan, gençlere bu konuda rol model olan tam bir profesyonel. Bu övgü dolu sözleri gerçekten hak etmese, inanın mübalağa etmek gibi bir gaflete düşmeyiz. Böyle bir özveri ve profesyonelliği sporun herhangi bir alanında çok sık rastlamak mümkün değil. Birçok başarılı sporcu da tabi ki Reyes gibi bu sıfatları hak ediyor, ancak takdir edersiniz ki gerçek başarıyı yakalayanlar büyük bir kalabalığın içindeki ender insanlar. Usta isim, aktif spor kariyerine nokta koyarak basketbolun ‘yaşayan efsaneleri’ arasındaki yerini çoktan aldı bile. Peki, Felipe Reyes bu günlere nasıl geldi ve bulunduğu yeri nasıl hak etmeyi başardı? Gelin, hep birlikte bakalım.

İspanya’nın Endülüs bölgesinde mütevazı bir şehir olan Cordoba’da, 16 Mart 1980 yılında dünyaya gelen Felipe Reyes iki çocuklu, tipik bir İspanyol ailesinde büyüdü. Basketbola olan ilgisi ise ailesinden geliyordu. Babasının basketbola yönlendirdiği ağabeyi Alfonso’nun izinden giden Felipe, bu denli başarılı olacağını tahmin eder miydi bilinmez ama sahada tam bir savaşçı olacağı küçük yaştan belliydi. 1985 – 1986 yıllarında basketbola başladığı kulüp olan Estudiantes Madrid ile 1998 yılında profesyonel kontrat imzalayarak önce B takımda mücadele etmeye başladı. Bir süre B takım ile A takım formalarını birlikte giyen Reyes, 2000’lerin başında A takımda sürekli yer almaya başladı. 2,04 boyundaki Reyes, uzun forvet tabir ettiğimiz dört numara pozisyonunda başladığı kariyerine, sonlara doğru bir center olarak devam edecekti. 2003 – 2004 sezonu sonuna kadar Estudiantes Madrid formasını başarı ile terleten yıldız uzun, burada 2000 yılında İspanya Kral Kupası kazanma başarısına nail oldu. Aynı zamanda Eurocup ve Euroleague tecrübelerini de tatma fırsatı buldu. 

Genç uzun Felipe Reyes, bir yandan da ulusal takımın erken yaşta bir parçası olmuştu. Küçük yaş kategorilerinden beri İspanya milli takımı adına mücadele eden Reyes, 1998 yılında 18 Yaş Altı, 1999’da ise 19 Yaş Altı Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazanma başarısı gösterdi. 2000 yılında ise 20 Yaş Altı Dünya Şampiyonası’nda takım ile birlikte bronz madalya kazandı. Reyes ve onun jenerasyonu İspanya’nın altın jenerasyonlarından bir tanesi olarak kabul görüyordu. Henüz 21 yaşında iken, İspanya A milli takımı ile 2001 yılında Türkiye’de düzenlenen, Avrupa Şampiyonası’nda bronz madalya kazandılar. Yine aynı jenerasyon, 2003 Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda ise gümüş madalya sahibi olma başarısını gösterdi. Genç Reyes’in kariyeri oldukça başarılı ilerliyordu. 

2004 – 2005 yılı başında Madrid’in en büyük takımı ve çocukluk hayali Real Madrid’e transfer oldu. Bu transfer Felipe Reyes için kariyerinin dönüm noktası oldu. Çocukluk hayali olan takımda forma giymenin gururu transfer olduğu gün yüzünden okunuyordu. 2004’te başlayan Real Madrid kariyerinde, rotasyonun bir parçası olarak girdiği yola, 2021 yılında Real Madrid’in efsanesi ve kaptanı olarak veda edecekti. Reyes, takıma o kadar aitti ki hiçbir zaman başka bir yere gitmeyi aklının ucundan bile geçirmedi. Kimilerine göre bu yanlış bir tercih gibi görünse de o, kariyerini noktaladığında bunun ne kadar doğru bir karar olduğunu ispatlamış olacaktı.

2004 – 2021 yılları arasında toplam 17 sezon formasını giydiği Real Madrid ile; 7 İspanya Ligi Şampiyonluğu, 5 İspanya Kral Kupası, 5 İspanya Süper Kupası, 2 Euroleague Şampiyonluğu ve 1 Eurocup Şampiyonluğu kazandı. Aynı zamanda bireysel olarak da birçok başarıya imza attı. 2009 ve 2015 yılındaki efsane sezonda İspanya Ligi MVP’si olurken, 2015’te yine Euroleague All – Team’a seçildi. 2007 ve 2013’te ise İspanya Ligi finaller MVP’si oldu. 4 kez de ACB Ligi’nin en iyi takımına seçildi. Hem takım bazında hem bireysel bazda bu kadar başarılı olmak hiç kolay değildi. Hem de doğuştan gelen mucizevî yeteneklere sahip olmadan. Reyes basketbol aklı, çalışkanlığı ve hırsı ile bunları elde etmeyi başarmıştı. Bu belki birçok salt yetenekli oyuncunun kazandığı başarılardan çok daha kıymetli ve anlamlıydı. Reyes’in bu istikrarlı performansı, İspanya Ligi ACB’de en çok forma giyen oyuncu olması ve en çok ribaund alan oyuncu olmasıyla çok rahat açıklanabilir. 

Felipe Reyes yaklaşık 17 – 18 yıllık süreçte, çok hızlı başladığı İspanya milli takımı kariyerine de aynı şekilde devam etti. 2006 yılında, FIBA Dünya Şampiyonası’nda takım ile birlikte altın madalya kazanma başarısı gösterdi. İspanya dünya basketbolunun zirvesine çıkarken Reyes, bu önemli kadronun değişmez bir üyesiydi. Başarılar bunlar ile sınırlı kalmadı. 2007’de Eurobasket Turnuvası’nda gümüş madalya ve 2008 Pekin Yaz Olimpiyat Oyunları’nda yine gümüş madalya Reyes ve arkadaşlarının oluyordu. İspanya yakaladığı jenerasyon ile harikalar yaratmaya ve tüm otoriteleri şaşırtmaya devam ediyordu.  2009 ve 2011 Eurobasket’te gelen ardı ardına iki altın madalya da bunu tescillemişti. Yıl 2012 olduğunda ise Londra Yaz Olimpiyat Oyunları’nda ABD’ye çok az farkla kaybederek bir gümüş madalya daha kazanıyorlardı. Felipe Reyes, bu süreçte kulüp kariyerini de başarılarla doldurduğu için artık tam bir kupa ve madalya avcısına dönüşmüştü. Çocukluk lakabı ‘’Spartacus’’ olan Reyes’in oyunu sahada çok görkemli görünmeyebilirdi fakat istatistik kağıdına bakınca nice yıldızı, tabiri caizse harcayan bir kariyer inşa etmişti. 2015 Eurobasket ve 2016 Rio Yaz Olimpiyat oyunlarında gelen iki bronz madalya, adeta koleksiyonda eksik kalan yerleri tamamlıyordu.

Felipe Reyes, birçok arkadaşının hayal bile edemeyeceği bir koleksiyona ve kariyere sahip olmuştu. Ancak o gençlere hala sahada öğretebileceği bir şeyler olduğunu biliyordu. Bu nedenle asla basketbolu bırakmayı düşünmedi. Luka Doncic, Tristan Vukcevic, Usman Garuba gibi genç isimler kariyerlerinde Reyes’in ne denli önemli bir rol oynadığını her fırsatta dile getiriyorlar. 

Takvim yaprakları Haziran 2021’i gösterirken, Real Madrid’in efsane kaptanı Felipe Reyes, emeklilik kararını açıkladı. Kulüpten ayrılacağı için çok üzgün olan Reyes, yaptığı açıklamada: ‘’Ayrılık kararını vermekte çok zorlandım, ancak zaman gelmişti. Bu sporun bana kattığı değerleri geri vermek istiyorum ve bunu ne şekilde yapacağıma henüz karar vermedim.’’ Dedi. Real Madrid’i övgülere boğan yıldız isim, karşılıklı oynamaktan en çok keyif aldığı ismin ise Arjantinli yıldız Luis Scola olduğunu aktardı. Aynı zamanda İspanya milli takımı ile kazandığı başarıları da asla unutmayacağını sözlerine ekledi. Reyes’in vedası oldukça duygusaldı. Real Madrid Başkanı Florentino Perez, Reyes için gurur dolu açıklamalarda bulundu. Bu açıklamaların ardından bir efsane kariyerinin sonu gelmiş bulunuyordu. 

Real Madrid ve ABC Ligi tarihinin en çok forma giyen oyuncusu artık kariyerine basketbolun farklı bir kulvarında devam edecekti. Her güzel şeyin bir sonu vardı. Ancak bu sonlar, yeni bir serüvenin başlangıcı olabilirdi. Bu önerme tam da Reyes için yazılmış gibiydi. Şimdi efsane isim için nerede olacağını seçme vakti…

Yazan: Buğrahan DOĞANGİL

Editöryal Düzenleme: Yiğit Halil KIRCA & Serkan ÖZDEMİR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Leave a comment
scroll to top