Günümüzde milyon dolarlık ekonomileri yöneten kişilerin niteliklerinin de gelişmiş olması beklendiği için spor yöneticiliği mesleği çok kez gündeme gelmektedir. Öyle ki ülkemizde 4 yıllık spor yöneticiliği lisans bölümü dahi bulunmaktadır. Geçtiğimiz yıllarda genellikle zengin iş adamlarının hegemonyasında bulunan bu alanın, son yıllarda kendini geliştirmiş ve bunun üzerine çalışmalar yapan kişilere de açıldığı söylenebilir.
Yönetim; örgüt amaçlarının etkili ve verimli olarak gerçekleştirilmesi amacıyla planlama, örgütleme, yönetme, koordinasyon ve kontrol fonksiyonlarına ilişkin kavram, ilke, teori, model ve tekniklerin, sistematik ve bilinçli bir biçimde, beceriyle uygulanmasıyla ilgili faaliyetlerin tümüdür. Spor yöneticisi de bir kulüp veya federasyon içerisinde bu yönetimi sağlaması gereken ilk kişidir. Bu yöneticilerin sporu ve kendi alanını bilmesi haricinde aynı zamanda genel kültür sahibi olması da önemlidir. Bu kültüre sahip olmak kişiye sorunlarla başa çıkma ve gündemden kopuk olmaması sayesinde güncel ekonomik ve sosyolojik şartlara göre önlemler alma gibi birçok alanda fayda sağlayacaktır. Aynı zamanda bu kişiler Türkçeye ve dünya dillerine hakim, etkili iletişim yeteneğine sahip, çevresindeki insanlarla işbirliği yapmayı bilen ve sporcuların sorunlarına duyarlı olup çözümü için çaba sarf eden kişiler olmalıdır.
Spor Yöneticiliği mesleği yalnızca bir reklam veya menfaat kapısı olarak görülmemeli, bir idare ve yönetim işi olduğu bilincine sahip olunmalıdır. Bu bağlamda yöneticiler, yöneticiliği benimsemeli, spor yönetimi alanında çalışmaktan zevk almalı, güvenilir ve disiplinli olmalı, liderlik özelliklerine sahip olmalı, spor mevzuatını bilmeli ve sportif faaliyetleri organize etme yetkinliklerine sahip olmalıdır.
Günümüzde, spor yöneticiliğine sporu tanıyan ve liyakatlı insanlar gelmeye başlasa da çoğunluk olarak bu alan zengin iş adamlarından oluşmaktadır. Kim olursa olsun sporun gelecek yıllardaki kalitesi için bu yöneticiler belli başlı eğitimlerden geçmelidir. Bunlar hizmet içi eğitim ve hizmet öncesi eğitim şeklinde sınıflandırılabilir. Hizmet içi eğitim; spor kulüpleri teşkilat ilişkileri, spor kulübü basın yayın ilişkileri, spor kulüplerinde yöneticilik ilke ve prensipleri gibi konulardan oluşur. Hizmet öncesi eğitim ise yukarıda bahsettiğimiz gibi üniversiteler aracılığıyla alınabilmektedir.
Spor ekonomisi, spor endüstrisinin büyüme ve milyonlarca kitleye hitap etmesi sonucu çok büyümüş ve dikkat çekmeye başlamıştır. Bu ekonomi; spor organizasyonları, spor pazarlamaları, spor teknolojileri, spor ürünleri, teşkilatları, işletmeleri ve spor medyasıyla bir bütünü oluşturmaktadır. Spor ekonomisi yakın zamanda büyük bir gelişme yaşamıştır. Bunun sebebi yukarıda saydığımız unsurların daha da gelişmesi ve yeni gelir kapıları oluşturmasıdır. 2005 yılında 46.5 milyar dolar olan bu ekonomi günümüz itibariyle 100 milyar dolara yaklaşmış bulunmaktadır. Bu, yalnızca bilet satışları, sponsorluklar ve medya hakları için öngörülen tutardır. Bu tutarın lisanslı ürün satışı, sağlık ve fitness merkezleri gelirleri de dahil edilince 600 milyar dolara yaklaştığı tahmin edilmektedir.
Yayımlanan Avrupa’nın en değerli kulüpleri sıralaması incelendiğinde de bu ekonominin ne denli devasa bir duruma geldiği anlaşılmaktadır. Türkiye ve dünyada sporun öncüsü olmak isteyen bu yöneticilerin gelişimi ve varlığı çok kıymetlidir. Bu sporları yöneten kişilerin yetkin olmaları, sporcuların başarısı ve ekonominin daha da büyümesi ile taçlanacaktır. Bu bağlamda sporun içinden gelen, kendini sporun hem yazılı hem pratik alanında geliştirmiş kişilerin yöneticiliğe aktif katılımıyla spor ekonomisinin ilerleyen yıllarda daha da büyüyeceği şüphesizdir.
Yazan: Tevfik Kaan YAVRU
Editöryal Düzenleme: Medine CANARSLAN
