Ülkemizin puslu futbol iklimindeki kısır çekişmeler tam gaz devam ederken, UEFA ülke puanı sıralamasında da düşüşümüz tam gaz devam ediyor. Nisan ayına geldiğimiz şu dönemde Avrupa’da temsilcimiz bulunmazken, 19. sıraya kadar gerilemiş durumdayız. Sezonun flaş ekiplerinden Norveç temsilcisi Bodø/Glimt sürprizlerine devam ederse 20. sıraya düşmemiz de ihtimal dahilinde. Bilindiği üzere UEFA Şampiyonlar Ligi gruplarına direkt katılım hakkını geçtiğimiz yıllardaki performansımız nedeniyle zaten kaybetmiştik. Önümüzdeki sezon iki takımımız UEFA Şampiyonlar Ligi için ön eleme oynamak zorunda. Bir takımımız UEFA Avrupa Ligi, iki takımımız ise UEFA Konferans Ligi elemelerine katılacak. Ancak 2023/2024 sezonundan itibaren tablo daha da karanlık. Temsilci sayımız dörde düşerken, Şampiyonlar Ligi elemelerine tek takım ve Konferans Ligi elemelerine üç takım göndereceğiz. Hal böyleyken işin ekonomisinin bundan etkilenmemesi elbette mümkün değil. 2021 yılında FIFA tarafından hazırlanan raporda 2011-2020 arası 10 yıllık periyotta dünyada transfere en çok harcama yapan ülkeler sıralaması yayınlandı. Bu sıralamada Türkiye 9. olarak yer alırken, UEFA’ya üye ülkeler arasında ise 8. sırada bulunuyor. Yani kullanılan bütçe, performansa yansımış olsaydı UEFA sıralamasında 19. değil 8. olmamız gerekirdi. UEFA sıralamasında gerisinde kaldığımız ülkelerden bazıları; Avusturya, İskoçya, Sırbistan, İsviçre, Çekya, Yunanistan, Danimarka ve Hırvatistan… Bu ülkelerin liglerinde ödenen maaşlar ve transfer bedelleri bizim ligimize kıyasla oldukça düşük seviyelerde. Yani kullanılan bütçe ve sonucunda ortaya çıkan performansa göre bir sıralama yapılsa, 55 üyeli UEFA listesinde muhtemelen ilk 50’ye dahi giremezdik. Bu tablonun sonucu olarak kulüplerimiz ekonomik ve sportif açıdan dibe vurmuş durumda. Bulunduğumuz karanlık tablodan kurtulmak için içerideki kısır çekişmeleri bir kenara bırakıp, Avrupa’da istikrarlı başarı sağlamak ve her yıl Nisan ayını görmek en büyük hedeflerimizden biri olmalı. Bu yazıda, tarihimizde bunu başaran takımlarımızı ele alacağız.
GÖZTEPE – UEFA Fuar Şehirleri Kupası 1968-1969 Sezonu
UEFA Fuar Şehirleri Kupası, tarihimizde yarı final oynama başarısı gösterdiğimiz ilk uluslararası resmi turnuvadır. Bu başarıyla tarihe geçen temsilcimiz ise Göztepe’dir. Temsilcimiz o sezon turnuvanın ilk turunda Fransa’dan Marsilya ile karşılaşmış ve İzmir’deki ilk maçı 2-0 kazanmıştır. Rövanş maçı ise ev sahibi Marsilya’nın 2-0 üstünlüğüyle tamamlanınca, dönemin kuralları gereği kura çekimi sonrası Göztepe tur atlayan taraf olmuştur. İkinci turda ise rakip Romanya temsilcisi Arges Pitesti olurken, ilk maç yine İzmir’de oynanmış ve temsilcimizin 3-0 üstünlüğüyle tamamlanmıştır. Rövanşta alınan 3-2’lik mağlubiyete rağmen Göztepe adını son 16 takım arasına yazdırmayı başarmıştır. Bu turda Sırbistan’ın OFK Belgrad takımıyla eşleşen temsilcimiz ilk maçı deplasmanda 3-1 kaybetmesine rağmen, İzmir’de aldığı 2-0’lık galibiyetle çeyrek finale yükselmiştir. Çeyrek finalde eşleştiği Federal Almanya temsilcisi Hamburg’un turnuvadan çekilmesiyle birlikte Göztepe doğrudan yarı finale yükselmiş ve tarihe geçmiştir. Yarı finalde Macaristan’ın Újpest takımıyla eşleşen ve final hedefiyle sahaya çıkan temsilcimiz 23 Nisan’da İzmir’de oynanan ilk karşılaşmadan 4-1, 30 Nisan’daki rövanş maçından ise 4-0’lık mağlubiyetlerle ayrılarak turnuvaya veda etmiştir. Günümüzde Göztepe stadına adını da veren efsane futbolcu Gürsel Aksel, bu heyecanlı yolculukta takım kaptanı olarak yer almıştır.
GALATASARAY – Şampiyon Kulüpler Kupası 1988-1989 Sezonu
Günümüzün Şampiyonlar Ligi’ne karşılık gelen Şampiyon Kulüpler Kupası’nda en büyük başarımız 1988-1989 sezonunda Galatasaray’ın yarı final oynamış olmasıdır. Turnuvanın ilk turunda Avusturya’nın Rapid Wien takımıyla karşılaşan temsilcimiz, ilk maçı deplasmanda 2-1 kaybetmesine rağmen rövanşı İstanbul’da 2-0 kazanarak son 16 turuna yükselmiştir. Bu turda rakip İsviçre temsilcisi Neuchâtel Xamax’tır. İlk maç İsviçre’de 3-0 kaybedilmesine rağmen, İstanbul’da oynanan tarihi rövanştan 5-0 galip ayrılan Galatasaray adını çeyrek finale yazdırmıştır. Çeyrek finalde Arsene Wenger’in teknik direktörlüğünü yaptığı Fransız temsilcisi Monaco ile eşleşen temsilcimiz, ilk maçı deplasmanda 1-0 kazanmayı başarmıştır. Rövanş maçı bir önceki turda çıkan olaylar nedeniyle İstanbul yerine Köln’de oynanmış ve karşılaşmanın 1-1 sona ermesiyle birlikte Galatasaray yarı finale yükselme başarısı göstermiştir. Finali hedefleyen Galatasaray’ın bu hedefi gerçekleştirmek için önündeki son engel Steaua Bükreş’ti. 5 Nisan’da Romanya’da oynanan ilk maçı ev sahibi ekip genç yıldızı Gheorghe Hagi önderliğinde 4-0 kazanırken, 19 Nisan’da İstanbul’da yapılan rövanş maçı 1-1’lik eşitlikle sonuçlanınca Galatasaray turnuvaya yarı finalde veda etmiştir. Aradan geçen 33 yıla rağmen ne Galatasaray ne de farklı bir temsilcimiz Kupa 1’de benzer bir başarıya ulaşamamıştır.
GALATASARAY – Şampiyonlar Ligi 1993-1994 Sezonu
Şampiyon Kulüpler Kupası’nın ismi ve formatı 1992-1993 sezonuyla birlikte değiştirilmiş ve elemelerin ardından oynanan 1. ve 2. tur müsabakaları sonrası 8 takımın iki grup halinde mücadele ettiği Şampiyonlar Ligi ortaya çıkmıştır. Temsilcimiz Galatasaray o sezon son sekiz takım arasına kalarak, gruplarda mücadele etmeye hak kazanmıştır. 1. turda İrlanda temsilcisi Cork City ile karşılaşan Galatasaray, ilk maçı İstanbul’da 2-1, ikinci maçı ise deplasmanda 1-0 kazanarak bir üst tura yükselmiştir. 2. turda İngiltere şampiyonu Manchester United ile eşleşen temsilcimiz, Old Trafford’ın ev sahipliği yaptığı ilk maçtan 3-3’lük beraberlikle ayrılmış ve İstanbul’daki rövanşta da kalesini gole kapatarak 0-0’la turu geçen taraf olmuştur. Böylece son 8 takım arasına adını yazdırarak Şampiyonlar Ligi gruplarında mücadele etme hakkı kazanmıştır. Grup aşamasında İspanya’dan Barcelona, Fransa’dan Monaco ve Rusya’dan Spartak Moskova ile mücadele eden Galatasaray, iki beraberlik ve dört mağlubiyetle grubunu son sırada tamamlamıştır. Format gereği yarı final öncesi son aşama grup müsabakaları olduğundan, grubunun son maçını 13 Nisan’da Spartak Moskova’ya karşı oynayan temsilcimiz, Avrupa’da Nisan ayını görme başarısı elde etmiştir.
GALATASARAY – UEFA Kupası 1999-2000 Sezonu
2000 yılında Galatasaray’ın kazandığı UEFA Kupası, Avrupa kupalarında bir Türk futbol takımının kazandığı ilk kupa unvanını taşımaktadır. O sezon Avrupa macerasına Şampiyonlar Ligi elemelerinde Rapid Wien ile karşılaşarak başlayan temsilcimiz, ilk maçı deplasmanda 3-0, rövanşı da evinde 1-0 kazanarak gruplara kalma başarısı göstermiştir. Grup aşamasında İtalya’dan Milan, İngiltere’den Chelsea ve Almanya’dan Hertha Berlin ile eşleşen Galatasaray, ilk dört maçından sadece 1 puan çıkarabilmiştir. 5. maçında deplasmanda Hertha Berlin’i 4-1 yenen temsilcimiz, son maçında ise evinde Milan’ı 86. dakikasına 2-1 yenik girdiği mücadelede mucizevi bir sonuçla 3-2 mağlup ederek grubunu 3. sırada tamamlamış ve UEFA Kupası’na 3. turdan katılma hakkı elde etmiştir. Bu aşamada İtalya’nın Bologna takımıyla eşleşen Galatasaray, deplasmanda alınan 1-1’lik beraberliğinin ardından evinde 2-1’le kazanarak 4. tura yükselmiştir. Bu turda rakip, Almanya temsilcisi Borussia Dortmund’tur. Çeyrek final için sahaya çıkan temsilcimiz, ilk maçı deplasmanda 2-0 kazanmış ve ikinci maçtan da 0-0’lık sonuçla ayrılarak son 8 takım arasına girmeyi başarmıştır. Çeyrek finalde Galatasaray’ın rakibi İspanya’dan Real Mallorca olmuştur. İlk maç İspanya’da temsilcimizin 4-1’lik üstünlüğüyle sonuçlanmış ve rövanşta alınan 2-1’lik galibiyet yarı finali getirmiştir. Final öncesi İngiltere temsilcisi Leeds United karşısında Galatasaray, 6 Nisan’da oynanan ilk maçı evinde 2-0 kazanmış ve 20 Nisan’daki rövanştan da 2-2’lik beraberlikle ayrılarak finale yükselmiştir. 17 Mayıs’ta Kopenhag’ta oynanan final müsabakasında İngiltere temsilcisi Arsenal’i normal süre ve uzatmaların golsüz geçilmesinin ardından penaltı vuruşları sonucunda 4-1 mağlup eden Galatasaray, ülke futbolunun kulüpler bazında en büyük başarısına imza atmış ve Kupa 2’yi müzesine götürmüştür. Ne yazık ki 22 yıldır bu başarı tekrar edilememiştir.
GALATASARAY – Şampiyonlar Ligi 2000-2001 Sezonu
2000 yılı Ağustos ayında Şampiyonlar Ligi son şampiyonu Real Madrid ile UEFA Kupası son şampiyonu Galatasaray’ı karşı karşıya getiren mücadelede rakibini altın golle yenerek UEFA Süper Kupa şampiyonu olarak sezona başlayan Galatasaray, o sezonu yine Real Madrid karşısında noktalayacaktı. Şampiyonlar Ligi gruplarına katılım öncesi İsviçre’nin St.Gallen takımıyla karşılaşan temsilcimiz ilk maçtan deplasmanda 2-1’lik galibiyetle, rövanştan ise 2-2’lik beraberlikle ayrılarak gruplara kalmayı başarmıştır. İlk grup aşamasında Fransa’dan Monaco, İskoçya’dan Rangers ve Avusturya’dan Sturm Graz ile eşleşen Galatasaray grubunu Sturm Graz ardında 2. sırada tamamlamış ve bir üst grup aşamasına yükselmiştir. Bu aşamada Fransa’dan PSG, İtalya’dan Milan ve İspanya’dan Deportivo ile aynı grupta mücadele eden temsilcimiz, Deportivo’nun ardında ikinci sırayı alarak çeyrek finale yükselmiştir. Çeyrek finalde rakip, sezon başında mağlup edilen Real Madrid’tir. İlk maç 3 Nisan’da İstanbul’da oynanmış ve ilk yarısı 2-0 Real Madrid üstünlüğüyle tamamlanmıştır. İkinci yarıda unutulmaz bir geri dönüşe imza atan temsilcimiz, maçı 3-2 kazanmış olsa da 18 Nisan’da oynanan rövanşta 3-0 mağlup olarak turnuvaya veda etmiştir.
FENERBAHÇE – Şampiyonlar Ligi 2007-2008 Sezonu
100. yılında şampiyonluk yaşayan Fenerbahçe, ön eleme oynayarak katılım sağladığı Şampiyonlar Ligi’nde tarihinin en iyi performansına imza atarak çeyrek final oynama başarısı elde etmiştir. 3. ön eleme turunda Belçika’dan Anderlecht ile karşılaşan temsilcimiz ilk maçı Kadıköy’de 1-0, rövanşı ise deplasmanda 2-0 kazanarak gruplara katılma hakkı elde etti. Grup aşamasında İtalya’dan Inter, Hollanda’dan PSV ve Rusya’dan CSKA Moskova ile eşleşen Fenerbahçe ilk maçında Kadıköy’de Inter’i 1-0 mağlup ederek dikkatleri üzerine çekti. Inter grupta kalan 5 maçın tamamını kazanarak lider olurken, temsilcimiz topladığı 11 puanla gruptan çıkmayı başardı. Son 16 turunda önceki iki sezonun UEFA Kupası şampiyonu Sevilla ile eşleşen Fenerbahçe, Kadıköy’deki ilk maçı 87. dakikada bulduğu golle 3-2 kazanmayı başardı. Ramon Sanchez Pizjuan’daki rövanş ise unutulmaz bir zafere sahne oldu. Maçın hemen başında yediği gollerle iki farklı geriye düşen temsilcimiz o sezonun flaş ismi Deivid De Souza ile farkı bire indirdi. İlk yarı bitmeden kalesinde bir gol daha gören Fenerbahçe devreye 3-1 geride girmişti. İkinci yarıda bir kez daha sahneye çıkan Deivid, maçı uzatmalara götüren golü kaydetti. Uzatmalarda da gol sesi çıkmayınca penaltı vuruşlarına geçildi. Erken dakikalarda yediği iki golle eleştirilerin hedefi olan Volkan, Daniel Alves’in penaltısını kurtararak temsilcimizi tarihinde ilk kez çeyrek finale taşımış ve kendini fazlasıyla affettirmişti. Fenerbahçe’nin çeyrek finaldeki rakibi İngiliz devi Chelsea olmuştu. 2 Nisan’da Kadıköy’de oynanan ilk maçta Deivid’in kendi kalesine attığı golle geriye düşen temsilcimiz, Colin Kazım’ın golüyle eşitliği yakalıyordu. Devamında sahneye çıkan Deivid, attığı muhteşem golle kendini affettirmeyi başarıyordu. 8 Nisan’daki rövanşa 2-1’lik avantajla giden temsilcimiz, yarı final için Chelsea’yi bir hayli zorlasa da sahadan 2-0’lık yenilgiyle ayrılarak turnuvaya veda etti.
GALATASARAY – Şampiyonlar Ligi 2012-2013 Sezonu
Uzun bir aranın ardından Şampiyonlar Ligi’ne katılan Galatasaray, tanıdık bir engelle karşılaşana kadar gayet iyi ilerledi ve çeyrek finale ulaşarak tarihi bir başarıya imza attı. Bir önceki sezonu şampiyon tamamlayan Galatasaray, doğrudan gruplara katılım hakkı elde etmişti. Bu aşamada İngiltere’den Manchester United, Portekiz’den Braga, Romanya’dan Cluj ile eşleşen temsilcimiz ilk 3 maç sonunda sadece 1 puan toplayabilmişti. Son üç maçın tamamını kazanan Galatasaray, 10 puanla gruptan çıkmayı başarmıştı. Son 16 turunda Almanya’dan Schalke 04 ile karşılaşan temsilcimiz, ilk maçı evinde oynamış ve sahadan 1-1’lik beraberlikle ayrılmıştır. Rövanş maçında ise rakibini deplasmanda 3-2 mağlup ederek çeyrek finale yükselmeyi başarmıştır. Çeyrek finalde rakip, Real Madrid olmuştu. 3 Nisan’da Santiago Bernabeu’da oynanan ilk maç 3-0’lık skorla ev sahibi lehine sonuçlanınca yarı final için pek umut kalmamıştı. 9 Nisan’daki rövanş maçının ikinci yarısında üst üste gelen gollerle 3-1’i yakalayan temsilcimiz o mucizevi ihtimali düşündürse de maç 3-2 tamamlanınca tur atlayan taraf Real Madrid oldu. Turnuvada çeyrek final aşamasına gelindiğinde 8 maçta attığı 8 golle Şampiyonlar Ligi gol krallığı listesinde zirveyi Cristiano Ronaldo ile paylaşan Burak Yılmaz o sezon dikkat çeken bir performans sergilemişti.
FENERBAHÇE – UEFA Avrupa Ligi 2012-2013 Sezonu
2012-2013 sezonu tarihimizin UEFA puanı açısından en verimli sezonlarından biridir. İki takımla birden Nisan ayını gördüğümüz sezonda Fenerbahçe Kupa 2’deki en iyi performansını sergileyerek yarı final oynamış, hatta finalin eşiğinden dönmüştür. Sezona Şampiyonlar Ligi gruplarına katılım hedefiyle başlayan temsilcimiz, play-off turunda Spartak Moskova’ya elenerek UEFA Avrupa Ligi gruplarına kalmıştır. Grup aşamasında Fransa’dan Marsilya, Almanya’dan Mönchengladbach ve Güney Kıbrıs’tan AEL ile eşleşmiş ve gösterdiği üstün performans sonucunda 13 puanla lider olarak son 32 turuna yükselmiştir. Bu turda Belarus’un Bate Borisov takımıyla eşleşen temsilcimiz deplasmandaki ilk maçı uzun süre 10 kişi oynamasında rağmen 0-0 tamamlamış evinde ise rakibini 1-0 mağlup ederek tur atlamayı başarmıştır. Son 16 turunda ise Çekya temsilcisi Viktoria Plzen ile eşleşen Fenerbahçe deplasmanda aldığı 1-0’lık galibiyetin ardından evinde 1-1 berabere kalarak çeyrek final biletini almıştır. Çeyrek finaldeki rakip, İtalya temsilcisi Lazio olmuştu. Kadıköy’de oynanan ilk maçın son dakikalarında bulduğu gollerle temsilcimiz rövanşa 2-0’lık avantajla gitmiş ve Roma’dan 1-1 ile dönerek yarı final oynamaya hak kazanmıştır. Artık finale sadece bir adım kalmıştı. Portekiz temsilcisi Benfica’yı elemesi halinde Fenerbahçe UEFA Avrupa Ligi’nde kupa için sahaya çıkacaktı. Bu hedefle 25 Nisan’da oynanan ilk maçta oldukça üstün bir performans sergileyen temsilcimiz, evinde 1-0’lık skorla galip gelirken bir penaltı vuruşundan da faydalanamamıştı. 2 Mayıs’taki rövanşta ise Cardozo’yu durduramayan Fenerbahçe, 3-1 mağlup olarak finalin kapısından döndü.
BEŞİKTAŞ – UEFA Avrupa Ligi 2016-2017 Sezonu
UEFA turnuvalarında Nisan ayını gördüğümüz son maçı Beşiktaş oynamıştır. Temsilcimiz etkileyici performansını finalle taçlandıramamış olsa da ülkemize büyük bir heyecan yaşatmıştır. Bir önceki sezonu şampiyon olarak tamamlayan temsilcimiz, sezona Şampiyonlar Ligi gruplarında başlamıştır. Bu aşamada İtalya’dan Napoli, Portekiz’den Benfica ve Ukrayna’dan Dinamo Kiev ile karşılaşan Beşiktaş, grubunu 7 puanla üçüncü sırada tamamlayarak UEFA Avrupa Ligi’nde mücadele etme hakkı kazanmıştır. Bu turnuvanın son 32 turunda İsrai’den Hapoel Beer Sheva ile eşleşen temsilcimiz, ilk maçı deplasmanda 3-1, rövanşı ise evinde 2-1 kazanarak tur atlamıştır. Son 16 turuna yükselen Beşiktaş’ın bu aşamadaki rakibi Yunanistan temsilcisi Olympiakos olmuştur. İlk maçı deplasmanda oynayan temsilcimiz sahadan 1-1’lik beraberlikle ayrılırken, rövanşta rakibini 4-1 mağlup ederek çeyrek finale adını yazdırmıştır. Çeyrek finalde Fransa’nın Olympique Lyon takımıyla eşleşen Beşiktaş, 13 Nisan’da deplasmanda oynanan ilk maçın son dakikalarına 1-1’lik skorla girmesine rağmen, kaleci Fabri’nin büyük hatasıyla sahadan 2-1 mağlup ayrılmıştır. 20 Nisan’daki rövanşta rakibini aynı skorla mağlup etmeyi başaran temsilcimiz, penaltılar sonucunda rakibine boyun eğerek yarı finalin kıyısından dönmüştür.
Sonuç
Avrupa kupalarında Nisan ayı bir kenara dursun, yeni yılı bile görmekte zorlandığımız bu dönemde geçmişte elde edilen başarıları uzun süredir aramaktayız. Daha önce elde edilen bu dönemsel başarıları istikrarlı hale getirmek, ülke futbolunun ekonomik ve sportif anlamda yeniden ayağa kalkması için hedeflenmesi gereken en önemli noktalardan biridir. Unutmayalım ki bu yazıda paylaşılan geçmiş başarıların, kısır çekişmelere malzeme olmaktan çıkıp yeni başarılara ilham kaynağı olması halinde tekrarlanması ve hatta daha ileriye taşınması mümkündür.
Yazan: Mehmet SOYLU
Editöryal Düzenleme: Serkan ÖZDEMİR & Yavuz AKYOL