Close

2022 Avustralya Açık Panoraması

Yıllarca unutulmayacak,  drama ve ilklere şahit olduğumuz bir  Avustralya Açık seyrettik. Avustralya seyircisi merkez korta uzak, elemelerden gelen oyuncuların oynadığı numaralı kortları dahi dolduran inanılmaz bir turnuvaya tanıklık etti. Djokovic’in Avustralya otoriteleri mücadelesi ile başlayan, o sınır dışı edildikten sonra Zverev ve Medvedev’in favori gösterilmesi ile devam eden, bizlere Kokkinakis-Kyrgios çiftler şampiyonluğu dahi izleten bu turnuva; Rafael Nadal’ın Avusturya Açık’taki ikinci şampiyonluğuna ulaşıp erkeklerde 21 Grand Slam kazanan ilk ve tek oyuncu olmasıyla son buldu. Gelin hep birlikte Netflix’e belgesel çektirme kararı aldıran bu turnuvayı tekrar yaşayalım.

  1. Novak Djokovic – Avustralya Gerginliği

Avustralya, pandeminin ilk dalgalarını görece rahat ve hasarsız atlatan ülkelerden.  Avustralya’da gerek sınır politikaları gerek ülke içi uygulanan kısıtlamalar ile pandeminin ilk yılı Avrupa’ya kıyasla hasarsız atlatıldı. Ancak geçtiğimiz yılın sonuna yaklaştıkça bu durum değişti. Dünyanın en uzun kapanmasını yaşayan ülkenin kısıtlamaları adım adım gevşetmesiyle Covid vakalarında önü alınamayan bir artış başladı. Bu da birkaç aya oynanacak Avustralya Açık için regülasyonların artması anlamına geliyordu. Kurallar konusunda taviz vermeyen Avusturya Açık yönetimi  turnuvaya hakeminden seyircisine, oyuncusundan güvenliğine aşısız kimsenin alınmayacağı açıklandı. Ancak turnuva direktörü Craig Tiley tıbbi sebeplerden aşı olamayan; yani medikal bir otorite onayıyla aşı olmaması uygun bulunan, ve son 6 ayda Covid geçirmiş oyuncuların turnuvadaki aşı zorunluluğundan muaf olduğunu açıkladı. Bu açıklamaya kadar aşı olup olmadığı hakkında herhangi bir açıklama yapmayan ve turnuva öncesi oynanan ATP Cup’tan çekilen Novak Djokovic, 4 Ocak 2022 tarihli bir Instagram gönderisi ile takipçilerine “medikal muafiyet aldığını ve Avustralya’ya gitmek üzere yolda olduğunu” açıkladı. Başta Ben Rothenberg olmak üzere tenis medyasının ve takipçilerinin konuya olan ilgisi de bu gönderi ile başladı denebilir. Zira Djokovic geçtiğimiz aylarda Paris Bercy ve Yıl Sonu Finalleri’nde boy göstermiş, Covid olduğuna dair herhangi bir açıklama yapmamış, ancak ne Craig Tiley ne de Novak Djokovic tarafından verilen muafiyetin hangi gerekçe ile verildiğine dair de bir klarifikasyon gelmemişti. Yerel saatle 5 Ocak 11.30’da Melbourne’a iniş yapan Djokovic, henüz havadayken Türkiye dahil birçok ülkede “Djokovic” ismi Trend Topic olmuştu bile. Nihayetinde bürokratik olarak çok kötü yönetildiği herkesçe kabul edilecek bu süreçte ilk darbe Avustralya’dan geldi, ve saatlerdir havaalanında bekletilen Novak Djokovic’in vizesi iptal edilerek kendisi göçmenlerin tutulduğu bir göçmen oteline gönderildi. Bu andan itibaren tenis medyasının odağı sürekli olarak bu konunun üstünde kaldı. “Djokovic”, “Avustralya”, “Vize” gibi konular Twitter’da her gün en çok konuşulan konuların arasına girdi.

Beklenildiği gibi Djokovic ve avukatları karara itiraz ettiler. İtirazdan sonra başlayan süreçte tenis dünyası Djokovic’in vizesi hakkında her şeyi en ince ayrıntısına kadar irdeliyor, her gün süreç hakkında yeni bir gelişme oluyordu. Sürecin öne çıkan gazetecisi daha önce Zverev’in şiddet davasının da makalesini kaleme alan ve konuyu topluma mağdurun perspektifinden anlatan Ben Rothenberg oldu. Djokovic’in 16 Aralık’ta Covid Pozitif çıkan bir test sonucu gerekçesiyle muafiyet aldığının anlaşılmasından sonra Ben Rothenberg Djokovic’in 17 Aralık ve 18 Aralık’ta katıldığı etkinliklerin görsellerini paylaştı ki, bu süreç Djokovic’in elini en zayıflatan, medyadan en üst perdeden tepki görmesine sebep olan süreç oldu. 10 Ocak tarihinde yargıç Kelly “Novak Djokovic’in seyahatinin önünde bürokratik bir engelin olmadığı, bu yüzden vize iptali kararının geri çekildiğini, ancak Avustralya hükümetinin vizeyi tekrar iptal etme hakkının saklı olduğunu” beyan eden bir karar yayınladı. Djokovic bunun üstüne Rod Laver Arena’da ekibiyle beraber poz verip “oynuyorum” mesajı verse de Covid pozitif iken katıldığı iki etkinliğin ortaya çıkışının yankısı sürüyordu. Bunun üstüne bir de Djokovic’in ekibinin Avustralya’ya tebliğ ettiği seyahat deklarasyonunda bir hata olduğu, geçtiğimiz aylarda İspanya ve Monaco’ya seyahat eden Djokovic’in bunu deklarasyonda belirtmediği anlaşıldı. Novak Djokovic bunların üstüne 11 Ocak’ta Covid pozitif iken etkinliklere katıldığını ve seyahat deklarasyonunda hata olduğunu kabul ettiği bir özür metni yayınladı. Olay gitgide bürokratik olmaktan uzaklaşıyor, dünyanin dört bir yanından, sporla alakası olmayan insanlar da dahil olmak üzere pek çok kimse temelde Djokovic’in aşı olmaması üzerinden çıkan bu ikilikte bir taraf oluyor, sosyal medya Djokovic’i öven ve yeren paylaşımlarla doluyordu. Bir kesim özellikle de Djokovic’in hatasını kabul etmesiyle Djokovic’in pandemi karşısındaki tutumunu toplum sağlığına bir tehdit olarak görüyor ve eleştiriyor, ağırlıkla aşı karşıtı ya da “aşı zorunluluğu karşıtı” bir kesim de onu özgür düşüncenin ve beden özgürlüğünün bir bayraktarı olarak lanse ediyordu.

Nihayetinde de Djokovic’in vizesinin iptali herhangi bir bürokratik ya da diplomatik kuralı çiğnediği için değil, “toplum sağlığına tehdit oluşturduğu ve Avustralya’daki aşı karşıtlığına umut olduğu” gerekçesi ile 14 Ocak’ta iptal edildi ve Djokovic 15 Ocak’ta ülkesine döndü.

Süreç hem turnuva için hem Djokovic için çok yıpratıcı oldu. Pandeminin henüz başlarında düzenlediği ve kendisi de dahil birçok tenisçinin Covid olmasıyla sonuçlanan Adria Tour döneminde gördüğü tepkiye benzer ancak daha şiddetli bir tepkiyle karşılaşan Djokovic’in imajı zarar aldı. 21. Grand Slam şampiyonluğu için mücadele etme hakkını kaybetti. Avustralya ise bu süreci her anlamda başarısız yürüterek çoğu zaman aldığı kararların usulen tartışılmasına sebep oldu. Sürecin bir yılan hikayesine dönüşmesine engel olamayan Avustralya bürokrasisi ülkelerindeki göçmenlerin ne kadar zor ve sıkıntılı şartlara maruz bırakıldığının dünyanın gözü önüne serilmesini de seyretmek zorunda kaldı.

  1. Turnuvanın Genel Seyri

Novak Djokovic’in turnuva dışı kalmasıyla 3 yıl aradan sonra yeni bir AO şampiyonu göreceğimiz kesinleşti. İyi bir kura çeken ve Nadal’ın çeyreğinde yer alan Zverev ve son Amerika Açık şampiyonu Medvedev öne çıkmakta, onları gecen senenin yarı finalisti Tsitsipas, Rublev ve kurada oldukça isminin üstü silinemeyecek Nadal izlemekteydi. Ayrıca turnuva yillar suren sakatlık mücadelesinden galibiyetle ayrılan ve turnuvadan hemen önce Adelaide’i kazanan Kokkinakis’e, ATP Cup’ı çok formda geçiren Agut’a, İtalyan’in yükselen yıldızları Sinner ve Berrettini’ye de ev sahipliği yapmaktaydı.

Turnuvanın ilk sürprizi Kokkinakis’in Yannick Hanfmann’a ilk turda elenmesi oldu. Bunu Agut’un erken elenmesi, ve en önemlisi Nadal’ın olası çeyrek final rakibi Zverev’in 4.turda Dennis Shapovalov’a 3 sette elenmesi takip etti. Zverev’in elenmesi Shapovalov’u ilk kez bu turnuvada çeyrek finalist yaparken Nadal’ın da final yolundaki en kuvvetli rakibi Nadal’la oynayamadan elenmiş oldu. Turnuvanın en renkli ve en kaliteli maçlarından birisi 3.turda Berrettini ve Alcaraz arasında oynandı. 5 sete ve 5.set tie-break’ine giden maçı 5 sette kazanan Berrettini olsa da Alcaraz neden kendisine “Next Rafa” dendiğini bir kez daha ispatladı. Henüz 18 yaşındaki İspanyol raket oyun olgunluğu anlamında Next-Gen’den pek de uzak olmadığını gözler önüne serdi. 2018 finalisti Cilic’in Rublev’i turnuva dışına itmesiyle Next Gen’in turnuvadaki temsilcileri konumunda kalan Tsitsipas, Berrettini ve Medvedev yollarına dolu dizgin ilerlemekteydi. Çeyrek finalde akıl almaz bir Felix maçı oynayan Medvedev 4.setinde maç puanı kurtardığı mücadeleyi 2-0 geriden gelip 5 sette kazanarak yarı finale yükseldi. Öte tarafta ise 2-0 öne geçtiği maçta maçın 2-2’ye gelmesine engel olamayan ve sıcak çarpması yaşayan Nadal Shapovalov’u tartışmalarla dolu bir maçta 5 sette geçmişti. Son 4’lu Nadal-Berrettini ve Tsitsipas-Medvedev şeklinde oluştu. Turnuvanin genel seyrinin aksine tek taraflı ve 4’er sette geçen bu mücadelelerin galipleri Nadal ve Medvedev pazar günü oynanacak büyük finale isimlerini yazdırdılar. Ya Nadal Double Career Grand Slam yapıp 21’i alacak, ya da Medvedev üst üste USO ve AO kazanıp 2 slam kazanan ilk ve tek Next Gen üyesi olacaktı.

  1. Yıllarca Konuşulacak Final, Rafa’nın #21’i

Ve Final…Daniil Medvedev üst üste ikinci finaline çıkarken, Rafael Nadal ise bu turnuvada 6.finaline ilk 5 finalinden yalnızca bir galibiyet almış bir konumda çıkıyordu. Maçın tenis tarihi adına anlamı çok büyüktü. Nadal kazanırsa 21. Grand Slam’e ulaşan ilk oyuncu olup rakipleri Roger Federer ve Novak Djokovic’i geride bırakacak ve her Slam’i en az ikişer kere kazanmış olacaktı. Daniil Medvedev ise Novak Djokovic’ten beri ilk kez arka arkaya Amerika Açık – Avustralya Açık kazanan isim olup iki hafta sonra açıklanacak ATP sıralamasında Dünya 1 Numarası olacak ve ikinci slamini kazanmış olacaktı.

Finale gelene kadar kortta daha uzun kalan taraf Daniil Medvedev olsa da Rus raketin herkesçe bilinen fiziksel kabiliyeti, Nadal’dan 10 yaş genç olması, Nadal’ın Khachanov, Shapovalov ve Berrettini maçlarının 3.setlerinden itibaren yaşadığı bariz düşüş maçın fiziksel anlamdaki favorisini Daniil Medvedev yapıyordu.. Maçtan önce tüm bahis siteleri Daniil Medvedev’i favori göstermekte, Nadal için “ya 3-4 sette bitirir, ya da şansı yok” yorumları yapılıyordu. Ve tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda maç Rafa için felaket başladı.

Medvedev özellikle de ilk iki sette Rafa’nın antidotu haline gelen ve Novak Djokovic’ten aşina olduğumuz Backhand Down the Line vuruşunu kusursuz uyguladı. Ralliler uzadıkça kazanan Medvedev oluyor, Nadal’a kendi servisinde göz açtırmıyordu. Nadal ise bariz bir şekilde stresli bir tenis oynuyor, önceki turlarda görmediğimiz basit hatalar yapıyordu. Kortun köşesine kurulan maç saati 1 saat 45 dakikayı gösterdiğinde Daniil Medvedev 2-0 öne geçmiş, ikinci slam galibiyetine bir set uzakta konumundaydı. Ne olduysa da ondan sonra oldu.

Rafael Nadal adeta 10 yaş gençleşti. Üçüncü setin sonunda raketlerini tekrar kordaj almaya gönderen İspanyol raket muhtemelen bunun ikinci bir Avustralya Açık galibiyeti için son ve en iyi şansı olduğunu bilmesinin de etkisiyle bir “all in/all out” tenisi oynamaya başladı. İlk iki sette bir türlü ritim tutturamadığı servisinde ritim buldu, backhandinde %60 oranında slice’a gitmeye başladı ve daha çok fileye geldi. Sanki 25 yaşında olan Nadal’mış gibi uzayan rallilerin galibi o oluyor, Medvedev 4-5 oyunda bir fizyoterapist çağırırken Nadal bize eski günlerini hatırlatan bir atiklikle hareket ediyordu. Return’de dünyanın en iyilerinden biri olduğunu 3.set sonlarıyla beraber iyice hatırlayan Rafa Medvedev’e maçın ikinci yarısında tek bir tane bile rahat servis oyunu izni vermedi ve rakibini son 3 sette tam 4 kere kırdı.

İvme, seyirci, ve taktiksel avantaj Nadal’ın yanında ve Nadal 5-3’e kadar gelmişken Avustralya Açık anlatacağı hikayenin henüz bitmediğinin sinyallerini verdi. Kendi servis oyununda 30-0’a kadar gelip maça ve kupaya 2 puan kadar yaklaşan Rafa, bu oyunda servis kırdırdı ve final setinde durum 5-5 oldu. Ancak yılların tecrübeli ismi hemen sonraki oyunda servis kırarak durumu 6-5’e getirdi ve son oyunda hata yapmayarak 21. Grand Slam şampiyonluğuna ulaştı.

Bu, Rafael Nadal’ın kariyerinin en büyük galibiyetlerinden biri. Belki de en büyüğü. 2021 Roland Garros Yarı Finali’nde Novak Djokovic’e mağlup olduktan sonra yalnızca bir turnuva oynayabilen ve tam 7 aydır turdan uzak olan Rafa, röportajlarında defalarca tenisi bırakma noktasına geldiğini söyledi. Denediği tedavilerin zaman zaman cevap vermediğini ve sürekli alternatif yol arayışlarına girdiğini belirten Rafa, ödül seremonisinde “bunun son Avustralya Açık’ım olma ihtimali vardı” bile dedi. Bunlar göz önüne bulundurulduğunda yalnızca 3 hafta önce tenisi bırakıp bırakmayacağını düşünen bir oyuncunun 3 hafta sonra kendini elinde 21. Avustralya’da oynadığı 10 maçtan ve 2 turnuvadan da galibiyetle ayrılan Nadal hem dünya sıralamasında 5.basamağa yükseldi, hem de tam 13 yıl aradan sonra Avustralya Açık’ta bir şampiyonluk elde etmiş oldu. 2021 Roland Garros’ta şampiyon olarak DCGS başarısını elde eden ilk oyuncu olan Novak Djokovic’in ardından her slami en az iki kere kazanan ikinci  oyuncu olan Rafa “GOAT Tartışması”nda “ben hala burdayım” mesajı verdi. 

Yazar: Mert KALENDER

Editöryal Düzenleme: Yavuz AKYOL 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Leave a comment
scroll to top