Close

Alain Prost vs Ayrton Senna – Büyük Rekabet

Spor dünyasında birçok ezeli rekabete tanık olduk. Spor var olmaya devam ettiği sürece yenilerine de tanık olmamız kaçınılmaz bir durum olarak görünüyor. Çünkü rekabet, hırs ve tutku sporun doğasında var. Ancak spor dünyası ve sporseverler 1980’lerin sonu ve 1990’ların başı arasını kapsayan dönemde öyle bir çekişmeye şahit oldular ki bu rekabeti unutmak veya geri plana atmak mümkün değil. Motor sporları dünyasının en prestijli turnuvası Formula 1’in iki efsane pilotu, Alain Prost ve Ayrton Senna arasındaki rekabetten bahsediyoruz. Bu rekabet, spor tarihinde belki de en çok konuşulan kişisel çekişmelerden biri oldu. 

İki usta Formula 1 pilotunun aralarında geçen acı tatlı, hatta daha da çok acı rekabeti sizlere aktarmak için önce onların hikayesi ile işe başlamak doğru olacaktır. İlk olarak, yaşça Senna’dan büyük olan Alain Prost’u konuk edelim. 

Fransızların en ünlü ve efsane yarış pilotlarından Alain Prost, 1955 yılında dünyaya geldi. Küçük yaşlardan beri yarışlara ilgi duyan Prost, alt yaş kategorilerinde yarışıp başarılı olarak Formula 1’in kapısını çaldı. Prost’un F1’in kapısını çaldığı tarihte takvimler 1980 yılını gösteriyordu. Prost’un ilk Grand Prix zaferi memleketi Fransa’da 1981 yılında geldi. Fransız takımı Renault ile yarışan Prost, o tarihten itibaren ülkesinin gururu olarak anılmaya başladı. Ardından dönemin iddialı takımlarından McLaren’e giden usta pilot, Scuderia Ferrari ve Williams ile de yarıştıktan sonra 1993 yılında emekli oldu. Alain Prost kariyerine tam 4 dünya şampiyonluğu sığdırarak pistlerden ayrıldı. Bu başarılar, onu F1 tarihinin en büyük pilotları arasına soktu. Prost’un daha çok şampiyonluk kazanmasının önündeki tek engel belki de ezeli rakibi Ayrton Senna oldu.

Brezilyalı efsane yarışçı Ayrton Senna, 1960 yılında, Sao Paulo’da dünyaya geldi. Varlıklı bir ailenin çocuğu olan Senna, çok küçük yaştan itibaren yarış pilotu olmak için çalışmaya başladı. 4 yaşında karting koltuğuna oturan efsane, dönemin F1 şampiyonlarından Brezilyalı Emerson Fittipaldi’den çok etkilendi. Onun etkisiyle beraber her zaman kendisini şampiyon olmak için hazırladı. Alt yaş kategorileri ve Formula 1’in alt kategorilerinde çok başarılı olan Senna böylelikle 1984’te Formula 1’e adım atmayı başardı. İlk takımı Toleman – Hart’taki performansı ile dikkat çeken genç Brezilyalı önce Lotus’a ardından McLaren’e geçti. Onun McLaren kariyerini unutmak kesinlikle mümkün değil. F1’de, takımı ile 3 kez pilotlar Dünya Şampiyonluğuna ulaşan Senna 1994 yılında geçirdiği elim kaza ile aramızdan ayrıldı. Yaşarken bir efsane olarak görülen Senna, trajik ölümünün ardından daha büyük bir efsaneye ve bir ikona dönüştü.

Alain Prost ve Ayrton Senna arasındaki rekabet, iki büyük ustanın hayatta ve aynı pistte olduğu sürede olduğu kadar Senna’nın ölümü sonrası da hiç azalmadan devam etti. Alain Prost ve Senna’nın sevenleri arasındaki tartışmalar hiç azalmadı. Peki, bu rekabet neden ve nasıl başladı?

Prost’un Formula 1’e gelişinden tam dört yıl sonra Brezilyalı yıldız adayı Senna’nın yolu da şampiyonaya düştü. Alain Prost, tecrübeli ve yetenekli bir pilot olarak 1985 ve 1986’da şampiyonluklar kazanırken Senna genç bir yetenek olarak yarış zaferleri kazanmanın ve kendini geliştirmenin derdindeydi. Onların rekabetine dair bu yıllarda pek bir gelişme olmadı. Ne zaman ki Senna’daki potansiyeli gören McLaren, onu Prost’un takım arkadaşı yapmaya karar verdi, tüm olayların seyri o zaman değişti. 1988 sezonunda McLaren ile kontrat imzalayan Senna, o döneme dek takımın birinci pilotu olan “profesör” lakaplı, dünya şampiyonu Alain Prost’un ününü ve kariyerini tehdit edecek bir pilot olarak koltuğa oturdu. Beklenen de kısa sürede gerçekleşti. Senna’nın pist üzerindeki başarılarının yanı sıra pist dışında da büyük hayranlık toplaması Alain Prost’u rahatsız etti. Hatta McLaren takımının içinde de Senna taraftarları oluştuğuna dair iddialar ortaya atıldı. Alain Prost, başarılı olduğu dönemde, haklı olarak tecrübesiz bir pilotun kendi önüne geçmesini anlayamadı. Ancak bazı durumlar tecrübeye bakmıyordu. Senna daha hırçın ve dikine süren bir pilottu. Bu sebeple seyirci onu izlemekten heyecan duyuyordu ve bu hadiseler Senna’nın popülerliğini artırıyordu. Hal böyle olunca daha sezonun başında iki pilot arasındaki ipler tatlı sert gerilmeye başlamıştı. Bir de üzerine Senna’nın inatçılığı ve sınırsız hırsı eklenince büyük bir kapışmanın gerçekleşmesi kaçınılmaz bir duruma dönüşüyordu.

Sezonun son yarışları yaklaşırken iki McLaren pilotu şampiyonluk için yarışıyorlardı. 1988 sezonunun kırılma noktası ve ikilinin geriliminin tavan yaptığı yer ise Estoril’deki Portekiz GP oldu. Senna geriden gelip kendisini geçmek isteyen takım arkadaşı Prost’u pit duvarına doğru sıkıştırarak ilk kurşunu sıktı. Prost, geri adım atmayarak Senna’yı geçip Brezilyalı pilota gereken cevabı verdi. Bu olay ikilinin ilk fiziksel gerginliği olarak kayıtlara geçti. Bu yarışta, Prost Senna’yı geçmiş olsa da sezonu şampiyon olarak tamamlayan ve ilk şampiyonluğuna uzanan isim, Brezilyalı efsane Senna oldu. Böylelikle bir süredir devam eden Prost hanedanlığına da son vermişti. Senna’nın şampiyonluğu suları daha da bulandırdı. Senna’nın şampiyon olmasının altında takım emirlerinin yattığını düşünen ve Senna’ya kendisinden daha iyi motorlar sunulduğunu söyleyen Prost, büyük başarılar elde ettiği takımından sezon sonu ayrılma kararı aldı. İkili arasındaki iplerin gerginliği gün gün artıyordu. 

1989 sezonu hazırlıkları başlamadan önce Prost, takımda mutsuz olduğunu söyleyerek Ferrari’ye imza atacağını dile getirdi. Ancak o sezonda takımda kalması için ikna edildi. McLaren adına yarıştığı son sezona büyük konsantrasyon ile giren Alain Prost, artık büyük rakibi ve takım arkadaşı olan Senna ile yine amansız bir şampiyonluk mücadelesine girdi. Aynı 1988 sezonunda olduğu gibi iki McLaren pilotu at başı denecek derecede birbirlerine yakın puanlar ile sezonun son bölümüne geldiler. Bu defa kıyamet Suzuka’da koptu. Tarihe geçen ve Senna – Prost rekabetinin tavan yaptığı yer olarak gösterilen Japonya GP’de iki pilot yine karşı karşıya geldiler. Bu defa önde giden Alain Prost, Senna’ya geçiş izni vermedi. Senna’nın otomobili içe doğru kırmasını engelleyen Prost bunu başarmak için kendini de feda etti. İki araç birlikte pist dışına doğru açıldı. Aynı zamanda iki araçta hasar almıştı. 

Yarıştan önce 1988 sezonu kendisine hatırlatılan Prost, bu defa takım arkadaşı Senna’ya hiçbir şekilde müsaade etmeyeceğini üstü kapalı şekilde dile getirmişti. Nitekim dediğini de yaptı. İki McLaren aracının da yarış dışı kalma riskine ve şampiyonluğu kaçırma riskine karşı aracını geri çekmedi. Prost, normalde sakin ve aklı ile hareket eden bir pilot olarak biliniyordu. Fakat, Senna’nın içindeki hırs ve “deli cesareti” Prost’u bile yoldan çıkarmıştı.

İki araç pist dışına hasarlı bir şekilde açılınca, güvenlik görevlileri ve pist çalışanları McLaren’leri garaja çekmek için harekete geçti. McLaren ve efsane iki pilot için Suzuka kabus yerine dönmüştü. Ancak Senna son bir umut diyerek pist ekibinden yardım istedi. Aracı ittirerek çalıştırmayı başaran Senna, hasarı olmasına rağmen yola devam etti. Pit stopta gerekli işlemler yapıldıktan sonra ise yarışa geri döndü. Bu kadar zaman kaybına rağmen yarışı da kazanmayı başardı. Senna hiç beklenmeyen bir şekilde şampiyonluğa ulaşmıştı. Gözler FIA’ya çevrildi. Bu kazadan nasıl bir karar çıkmalıydı?

Alain Prost, Senna yarışa geri döner dönmez FIA komitesine itirazlarını iletmek için harekete geçti. Prost; yakın dostu, dönemin FIA başkanı Jean – Marie Balestre’nin yanına koşarak Senna’nın piste dönüşünün nizami olmadığını anlattı. Hatta Balestre’yi ikna etmek için üzerinde baskı bile kurdu. Prost, bu baskı haberlerini yıllar sonra kendi ağzından doğrulayacaktı. Prost’un itirazları sonucu başlayan inceleme sonrası Senna, Japonya GP’den diskalifiye edildi. Şampiyonluk Alain Prost’un ellerine resmen geri dönmüştü. FIA’nın bu kararı kimileri için skandal kimileri için ise son derece doğruydu. Ancak tek bir gerçek vardı Prost ve Senna artık dost değillerdi. Aralarındaki rekabet çok farklı bir boyuta evrilmişti. Bunun sonucu gerçekten nereye varacaktı? Tüm spor kamuoyu merakla artık gelecek sezonu bekliyordu. 

1990 sezonu başında ikilinin arasında rekabet iyice sorun çıkaracak boyutlara gelince Prost’un McLaren’dan ayrılığı tekrar gündeme geldi. Bu defa Prost, takımdan ayrılmaya kesin kararlıydı ve nitekim Ferrari ile kontrat imzaladı. Artık Prost ve Senna ayrı takımlarda birer ezeli rakip olarak yollarına devam edeceklerdi. 

1990 sezonunda McLaren aracına göre Ferrari’nin daha zayıf bir araçla yarışıyor olmasına rağmen Senna’yı en çok zorlayan pilot Alain Prost’tu. Ferrari ile beş yarış kazanmayı başaran Prost, şampiyonluk yarışını son dönemece kadar taşıdı. Suzuka ve Japonya GP yine olaylarının patlak verdiği yer olarak tarihe karanlık bir şekilde geçecekti. 1990 sezonun sondan ikinci yarışı olan Japonya GP’de, hafta sonu pole pozisyonunu Ayrton Senna elde etti. Ancak dönemin FIA başkanı Jean – Marie Balestre skandal ötesi bir karar alarak pole pozisyonu çizgisini pistin kirli tarafına aldı. Bu hamle Senna’nın elde ettiği avantajı büyük ölçüde kaybetmesi anlamına geliyordu. Yarış başladı ve beklenildiği üzere Prost daha ilk düzlükte Senna’yı geçti. Ayrton Senna bunun üzerine hayati bir hamle yaptı ve kasten Prost’a arkadan çarptı. İki pilot da yarış dışı kalmıştı. Hikaye tıpkı geçen yıl olan olaylara benziyordu ama tek bir farkla. Bu defa puan sıralamasında Senna öndeydi ve yaptıkları kaza ona şampiyonluğu getirdi. Alain Prost bu yapılanın adil olmadığını düşünüyordu fakat karar değişmedi. 1990 sezonu şampiyonu McLaren’den Ayrton Senna oldu. İkili artık tabiri caizse kanlı bıçaklı iki düşmana dönüşmüştü. 

1991 sezonunda, Ferrari daha da kötüye gidince Alain Prost, McLaren ile doludizgin ilerleyen Ayrton Senna’ya rakip olamadı. Senna, kariyerinin üçüncü ve son şampiyonluğunu kazandığı 1991 sezonunda ezeli rakibi Prost’a bir adım daha yaklaştı. Alain Prost ise kötü sezonun ardından Ferrari’den ayrıldı. Üst üste gelen Senna şampiyonluklarından da etkilenen ‘’profesör’’ F1’e ara vermeye karar verdi ve 1992 sezonunda yarışmadı. 

Bir sezonu boş geçiren Prost’un F1’e dönmesini en çok isteyen kişi ezeli rakibi Ayrton Senna’ydı. Onun olmayışı Senna’nın motivasyonunu olumsuz etkiliyordu. Senna bunu kendi ağzı ile söylüyordu. 1993 sezonuna geldiğimizde Senna’nın duaları kabul oldu ve Prost o dönem toparlanma eğilimine giren Williams İle anlaştı ve Formula 1’e geri döndü. Ancak Williams’ta yarışmak için tek şartı vardı. Ayrton Senna’nın olmaması.

McLaren eski gücünü kaybetmiş ve kanayan bir yaraya dönüşmüştü. Senna takımdan ayrılmak istiyordu. Williams, Senna ve Prost’u yan yana getirerek yenilmez bir armada kurma peşindeydi. Buna Fransız efsane Prost müsaade etmedi. Senna’yı saf dışı bırakan Prost, Williams’ın o sezonki harika otomobili ile şampiyonluğu rahatça kazandı. Toplamda dördüncü şampiyonluğunu kazanan Prost, Senna’ya bir kez daha darbe vurmuştu. Ancak gelen şampiyonluktan sonra Prost’un Formula 1’e veda etmek istediği kulislerde konuşuluyordu. Beklenen oldu, Prost artık çok yıprandığını ve yarışmak istemediğini açıklayarak F1’den emekli oldu. Ayrton Senna onun ayrılmaması için ne yaptıysa da olmadı. Senna, Prost’u korkaklıkla suçladı ama sonuç yine değişmedi. Artık bu ezeli rekabet pist üzerinde son bulmuştu. 

1994 sezonunda Ayrton Senna, Prost’un emekli olmasıyla Williams koltuğunu devraldı. O sezon da Williams en iyi otomobildi ve Senna’nın şampiyon olmasına herkes kesin gözüyle bakıyordu. Ancak sezonun henüz başlarında San Marino Grand Prix’i talihsiz bir dizi olaya gebeydi. Sıralama turlarında Roland Ratzenberger kaza geçirerek ağır yaralandı ve hastanede hayatını kaybetti. Bunun üzerine sıralama turlarına çıkmayan takımlar olunca yarış ertelendi. Senna daha sonra tek turda elde ettiği sıralama pozisyonu ile San Marino GP’ye poleden başladı. Bu defa hız limitlerini çok zorlayan Senna, meşhur ‘’Tamburello’’ virajında sürüş hakimiyetini kaybederek büyük bir kaza yaptı. Herkes şoktaydı ve Ayrton Senna tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. 

Tüm sporseverler ve motor sporları dünyası yastaydı. Bir yarışta gelen iki acı haber herkesi sarstı. Özellikle Senna gibi büyük bir efsanenin ani ölümü havayı çok değiştirmişti. Brezilya’da Senna için düzenlenen dev cenaze töreninde Alain Prost da vardı ve tabutu taşıyanlardan biri de oydu. Eski rakibi, dostu, düşmanı… Ne derseniz deyin Senna için Prost oradaydı.

Prost tüm samimiyeti ile Senna için üzüntüsünü dile getirirken Senna’nın hayranları sürekli onu hedef gösterdi. Olayların üzerinden yıllar geçse de bu durum halen değişmedi. Günah keçisi ilan edilen Prost, zaman zaman bu konuyla ilgili açıklamalar yapsa da sonuçta eleştiri oklarının hedefi oldu.

Keşke bu sert rekabetin sonu pistlerde noktalansaydı. Ya da iki efsane de hayatta olup birbirleri ile tatlı sert atışsalardı. Kader maalesef buna izin vermedi. Senna’nın ölümünden sonra da hiçbir şey eskisi gibi olmadı…

Yazar: Buğrahan DOĞANGİL

Editöryal Düzenleme: Buğrahan PİŞKİNCAN& Yiğit Halil KIRCA

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Leave a comment
scroll to top