Close

Vazgeçmeyen Savaşçı/ Vitor Pereira

Hani hayatımızda tanıdığımız bazı insanlar vardır… Hiçbir zaman istediklerinden vazgeçmeyen, hırslı, kaybetmekten nefret eden, yeni maceralara gözü kapalı atlayan türden insanlar… İşte bu tür insanların dizginleyemediği bir takım hırsları, duyguları onların en büyük zaaflarıdır…  İşte karşınızda vazgeçmeyen savaşçı Vitor Pereira!

Vitor Pereira 26 Temmuz 1968 yılında Portekiz’in Grande Porto bölgesinin ufak bir şehri olan  Espinho’da dünyaya geldi. Futbol sevgisi, onun içinde küçük yaşlardan itibaren yer etmeye başlamıştı. Daha ilkokul yıllarında, doğduğu şehrin takımı “Sporting de Espinho” altyapısında futbola başladı. Hırslı, mücadeleci, enerjik yapısı, ile dikkat çekiyor ve kolayca fark ediliyordu. Vitor ön libero mevkisinde başarılı bir şekilde oynuyordu. Rakip hücum oyuncuları için zor zamanlar yaşatan türden bir oyuncuydu. Fakat Vitor’un futbol kariyeri planladığı gibi gitmedi. Yaşadığı sakatlık ve formsuzluklar onu hep bir adım geri götürdü. Ülkesinin alt liglerinde Avanca, Oliveirense, Esmoriz gibi kulüplerinde top koşturduktan sonra  erken denilebilecek bir yaşta, 28 yaşında yeşil sahalara veda etti. 

Vitor Pereira futbolcu olarak veda ettiği yeşil sahalara 2004 yılında  teknik direktör olarak geri döndü. İlk durağı ise alt lig takımlarından biri olan Sanjoanense’ydi. 2005 yılında futbolcu olarak formasını da giydiği Espinho’da göreve başladı. Burada ki başarısı ile dikkat çeken Vitor Pereira, 2008 yılında Portekiz 2. lig takımlarından Santa Clara ile sözleşme imzaladı. Pereira, oynattığı yüksek tempolu oyun ve saha kenarındaki coşkulu tavırlarıyla taraftarın gönlünde adeta taht kuruyordu. Pereira, kısıtlı imkan ve dar kadroya rağmen kazanılan başarılar sayesinde taraftarla ile arasındaki bağı güçlendimişti. Vitor Pereira başarı merdivenlerini yavaş yavaş çıkmaya başlamıştı. 2010 yılında ise hayatını değiştirecek olan, onu dünya çapında bir teknik direktör yapacak olan Porto’da; yardımcı antrenör olarak görev yapmaya başladı. Ertesi sezon Andre Villas-Boas’ın Chelsea ile sözleşme imzalamasıyla Porto, boşalan teknik direktörlük koltuğuna Vitor Pereira’yı getirdi. 

Porto’da 2 yıl üst üste, lig şampiyonluğu vr Portekiz Süper Kupa’sı şampiyonlukları yaşadı. Bu süreçte James Rodriguez ve Alex Sandro gibi genç yeteneklerin gelişim göstermesi ve kendilerini dünya futboluna ıspatlamalarında Pereira’nın önemli bir payı vardır. Ayrıca Porto’nun oynadığı oyun taraftarı mest etmiş, 2.26 gibi yüksek bir puan ortalaması yakalanmıştı. Fakat Vitor Pereira’nın saha kenarındaki agresif tavırları ceza almasına ve sorun yaşamasına neden oluyordu. Bu başarılı sürecin ardından Pereira’nın adı Premier League ve La Liga’nın önemli takımları ile anılmaya başlamıştı. Pereira’nın bu önemli takımlardan biri ile sözleşme imzalaması beklenirken o, herkesi şaşırtarak Suudi Arabistan Ligi ekiplerinden Al-Ahli ile sözleşme imzaladı. 

Pereira, Porto’daki başarılarının aksine Al-Ahli’de 2013-14 sezonu başarısız bir şekilde tamamladı. Onun saha kenarında kontrol edemediği enerjisi ve hırsı, başına dert açmaya başlamıştı. Al-Ahli ile çıktığı 33 maçın neredeyse tamamında; hakemler ile saha kenarında problem yaşıyor, tribüne gönderiliyordu. Fakat Vitor Pereira’nın sorun yaşadığı kişi sadece hakemler değildi. Kulübün tüm dinamiklerini elinde tutmak isteyen yöneticiler ile de sorunlar yaşıyor, kavgalar ediyordu. Buradaki yönetim anlayışı Porto’dan biraz farklıydı. Yöneticiler her konuda söz sahibi olmak istiyorlardı. Pereira, bu baskıcı ortamın da etkisiyle, bir basın toplantısı sırasında tercümanıyla bile kavga etmişti… Başarısız sonuçlar ve yaşanılan sorunlar.. Sezon sonunda Vitor Pereira için ayrılık çanları çalıyordu. Öyle de oldu 2013- 2014 sezonu sonunda, Portekizli teknik direktör Al-Ahli kulübünden ayrıldı…

Bu başarısız ve bir o kadar da sorunlu geçen bir sezonun ardından Vitor Pereira’nın, yeni bir meydan okumaya, kendini bir kez daha Avrupa’ya kanıtlama ihtiyacı vardı. Ocak 2015’te Olympiakos, Míchel’in görevine son vermişti. Yunan ekibi teknik direktörlük için Pereira’ya teklif götürmüştü. O da hiç düşünmeden bu teklifi kabul etti. Portekizli teknik adam Olympiakos’a Porto zamanlarımızdan aşina olduğumuz yüksek tempolu futbolu oynatıyor ve futbol severlerin gözünün pasını siliyordu. Yarım sezonda hem Yunanistan Ligi’ni hem de Yunanistan Kupası’nı kazanmıştı. Başarılı bir sezon geçirmesine rağmen Olympiakos ile sözleşmesini karşılıklı olarak feshetti ve sezon sonu kulüpten ayrıldı. Tahmin edilemezlik, yeni maceralara korkusuzca atılmak onun ruhunda vardı…

Pereira, 9 Haziran 2015 tarihinde Fenerbahçe Sportif Direktörü Giuliano Terraneo ile birlikte İstanbul’a gelmiş, 2 gün sonra da Fenerbahçe SK ile 2 yıllık anlaşma imzalamıştı. Portekizli teknik direktörün Fenerbahçe serüveni çok iyi başlamıştı. Üst üste galibiyetler geliyor, taraftar ile arasındaki bağ kuvvetleniyordu. Özellikle iç sahada oynanan baskılı oyun birçok futbol otoritesi tarafından da  övgü ile söz ediliyordu. Fakat zaman içinde Fenerbahçe bu oyunu oynayamaz olmuştu. Vitor Pereira ise başına her daim dert açan saha kenarı davranışlarına burada da devam ediyordu. Bu tutumları nedeniyle zaman içinde taraftardan da tepki görmeye başlamıştı. Buna ek olarak takımın yıldızı Robin Van Persie ile sorun yaşaması onun taraftar gözündeki tüm kredisini bitirmişti. O artık istenmeyen adam ilan edilmişti. Sene sonu Beşiktaş’ın şampiyonluğu kazanması ile de Vitor Pereira’nın Fenerbahçe’deki görevine son verildi. 

Portekizli teknik adamın Fenerbahçe’den sonraki durağı ise Bundesliga 2 temsilcisi 1860 München oldu. Gerek kulübün mali sıkıntıları, gerekse de kulüp içi problemlerden dolayı Pereira, burada da pek başarılı olamadı. Kısa süren Almanya macerasının ardından ise Çin Ligi takımlarından SH SPG  ile sözleşme imzaladı. Pereira, 2017-2020 arasında 3 sezon bu kulüpte görev yaptı. Pereira, ilk sezonunda takımına; tarihinin ilk lig şampiyonluğunu kazandırdı. Pereira bu 3 yıllık süreç içinde SH SPG ile birde Çin Süper Kupasını kazandı.

Vitor Pereira 2 Temmuz 2021 itibari ile Fenerbahçe Spor Kulübü ile bir kez daha anlaşma sağladı. Görevinin başına gelir gelmez ise şu sözleri sarf etti; “Fenerbahçe’de her zaman tutkuyu ve hırsı hissetmiştim. Ancak istikrarlı bir yapı kurmak ve hedeflenen başarıya ulaşmak için daha fazla zamana ihtiyaç vardı. Ne yazık ki istediğim kadar zamana sahip olamadım. Fenerbahçe benim için yarım kalmış bir aşktı. Kariyerimde neredeyse gittiğim her kulüpte zaferler ve kupalar kazandım. Ama Fenerbahçe’de kupa kazanamadım. Şimdi yarım kalan bu hikâyeyi şampiyonluk kupaları ile taçlandırma zamanıdır. İşte o zaman yarım kalan bu hikâye mutlu bir sona kavuşacak.”

Yarım kalan bu hikaye mutlu sona ulaşabilecek mi? Bunu hepimiz zaman içinde göreceğiz galiba… Fakat ne olursa olsun saha kenarındaki hırçın tavırlarıyla, oynattığı akıcı oyun ve futbolu tutku ile yaşamasıyla; Vitor Pereira sahip olduğu her özellik ile vazgeçmeyen bir savaşçı…

Yazan: Emircan Tuğra Yücel

Editöryal: Türker Özdil

Seslendiren: Birtan Sinan Depe

Kurgu: Emircan Tuğra Yücel

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Leave a comment
scroll to top