Geçtiğimiz günlerde Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Muharrem KASAPOĞLU, sosyal medya hesaplarından, 2022 yılının ilk altı ayında; milli sporcuların, 34 farklı branşta 621 altın, 695 gümüş ve 916 bronz madalya kazandığını ve bu başarıların arkasında çok planlı bir çalışma olduğunu, ifade etti. Devamında ise: Sistemimizi 4 ana eksen üzerine inşa ettik. Nasıl mı? Yeteneği erken keşfediyoruz. Yeteneği doğru yönlendiriyoruz. Yeteneği geliştirecek tesis ve bilimsel yaklaşımı hazırlıyoruz. Performans takibini yapıyoruz. Amacımız, sporu hayatının değişmez parçası yapmış bir Türkiye. 3. sınıfta yetenek taramasıyla ilk verileri topluyoruz. Elit seviye için sporcularımızı SEM ve TOHM’lara yönlendiriyoruz. Spor mu eğitim mi ikilemini ortadan kaldırarak milli sporcu bursunu devreye alıyoruz. Sporcularımız kadar ailelerini de doğru bir parçası yapmak için çalışıyoruz. Bakanlığımız, federasyon, sporcu ve antrenörlerimizle kocaman bir aileyiz. Lisanslı sporcu sayımız 11 milyonu geçti. Sistem doğru çalışıyor, başarılar geliyor. Ay-yıldızlı bayrağımızı en yükseğe çekmek, İstiklal Marşı’mızı dünyaya dinletmek için el ele çalışmaya devam edeceğiz, ifadelerine yer verdi. Bu yazımızda, Ülkemizdeki sporcu eğitim ve olimpik hazırlık merkezlerininin tarihi ve amacına kısa bir bakış, bu merkezlere ihtiyaç duyulmasındaki faktörler, merkezlerin ne gibi çalışmaları olduğu ve sistemin parçası olan 4 ana eksen ile son olarak merkezlerde yetişen başarılı sporcularımıza, yer vereceğiz.
Olimpik Sporların Tarihi ve Amacına Kısa Bir Bakış
Aslında olimpik sporların tarihine bakıldığında: Temelleri MÖ 8. yüzyılda Olimpiya’da gerçekleştirilen antik oyunlara dayansa da modern anlamda 1896 yılında Atina’da başlamış olup olimpiyat oyunlarının; gençliği karşılıklı anlayış ve dostluk ruhu içerisinde eğiterek, daha iyi ve daha barışsever bir dünya kurulmasına katkıda bulunmak idi. Bu amaçlarla başlatılan olimpiyat hareketi, daha sonra ülkelerin ekonomik, siyasal ve sosyal beklentilerinin olduğu organizasyonlar haline gelmiştir. Sporun yapısı içerisinde görülebilen menfaatlerden olan ekonomik çıkar, talepler ve gerilimler zamanla, Olimpiyat Oyunları’nda görülmeye başlamıştır. Bu durumu en iyi özetleyen sözlerden biri Salazar’ın Üç F’sidir: Üç F ifadesi futbol, fado ve fátima’yı temsil ettiği gibi, meşruiyetinin halkın spor, eğlence ve din ile uyuşturulmasıyla sağlandığını ifade eder. Bu durum zaman içerisinde Olimpiyat Oyunları’nı barışçı faaliyetlerinin yanında ekonomik ve siyasi konuların içine de sürüklemiştir. Günümüzde spor, kültürlerarası birleştirici gücü ve giderek artan rekabet düzeyi ile ulusal kimliğin ve prestijin dünyada kanıtlandığı bir alana dönüşmüştür. Ülkemizin özellikle de son yıllarda büyük spor organizasyonlarında madalya hedefi içerisinde bulunan anlayışına karşın spor yönetiminin tüm ülke insanımızın sağlığını gözetecek etkinlikleri hayata geçirme gibi bir sorumluluğu da bulunmaktadır. İşte bu noktada kitle sporunun yaygınlaştırılmasının elit spor ve elit sporcuların yetiştirilmesi açısından da niçin önem taşıdığı ve dünyadaki örnekleri ile ortaya konulmaktadır. Öte yandan olimpiyat oyunları gibi prestiji yüksek organizasyonlarda başarı elde edebilmek uzun vadeli bir uğraş gerektirmektedir. Bu açıdan sporu tabana yaymak ve kitleselliği harekete geçirmek, spor yönetimi açısından olmazsa olmaz bir uğraşı olmak durumundadır.
Türkiye Olimpik Hazırlık Merkezlerinin Kurulmasında Etkili Olan Faktörler
Olimpik sporların tarihine baktığımızda amacının zaman içinde değiştiğini gözlemlemekteyiz. Bu değişimde yer alan faktörlerden bazıları ise şunlardır:
- Türkiye’de üst düzey sporcuların performanslarının düzenli bir şekilde takip edildiği ve desteklendiği bir sisteme ihtiyaç duyulması,
- Küçük yaş gruplarında alınan sportif başarıların üst yaş gruplarına taşınmak istenmesi,
- Sportif başarının sadece antrenör ve sporcu eksenindeki çalışmalara bağlı kalmamasının gerektiğinin düşünülmesi,
- Sportif başarının artmasında etkili unsurlardan biri olan sportif performans testleri ile ilgili yeterli tecrübeye ulaşılmasının arzusu,
- Yeteneği bulunan, sportif başarısını kanıtlamış, yaşadığı ilde sportif başarısını daha ileri götürme imkanı bulunmayan sporcuların maddi imkansızlıklar nedeniyle sportif başarılarını daha yukarı taşıyamamasının ve sporu bırakmasının engellenmek istenmesi,
- Federasyonların ve antrenörlerin özellikle yıldızlar ve gençler düzeyinde başarılı sporcuları yetiştirebilecek birikime sahip olmalarının istenmesi,
- Sporcuların konaklama, spor alanlarına ulaşım, doğru beslenme, hayatlarını idame ettirme, spor alanlarından öncelikli yararlanma konularında sorun yaşamamaları ve geleneksel olarak başarılı olduğumuz branşlar dışında, olimpiyat oyunlarında çok sayıda madalyanın kazanıldığı ancak ülkemizde altyapısı zayıf olan branşlarda gelişim sağlanmasının istenmesidir.
Ülkemizdeki Sporcu Eğitim Merkezleri ve Olimpik Hazırlık Merkezleri
Türkiye’de spor eğitimi amaçlı projelere bakıldığında üst düzey sporcu yetiştirmek amacıyla, devlet destekli iki ana kurum bulunmaktadır. Bunlar, Sporcu Eğitim Merkezleri(SEM) ve Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezleri’dir(TOHM). Bu kurumlar; ülkemizde eğitim ve öğretimin aksamadan üst düzey sporcu olarak yetiştirilmelerini sağlamak için ve olimpiyatlara katılacak ve katılması muhtemel yetenekli sporcuların seçilmesi, performanslarının geliştirilmesi, eğitimlerinde ve sosyal gelişimlerinde standart bir uygulama sağlanması amaçlarıyla kurulmuş olup bu yönde faaliyetlerini sürdürmektedirler. Anayasamızda da kitlelerin spora teşvik edilmesi ile ilgili hüküm bulunmaktadır. Şüphesiz ki, bu merkezler, sporcuları teşvik etmesinin yanında arka planda ülkemizin küresel düzeyde de rekabet etmesi ve söz sahibi olmasını da amaçlamaktadır.
Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Muharrem KASAPOĞLU, sistemi; yeteneğin erken keşfi, yeteneğin doğru yönlendirilmesi, yeteneği geliştirecek tesis ve bilimsel yaklaşımın hazırlanması ile son olarak performansın takibinin yapılması olmak üzere 4 ana eksen üzerine inşa ettiklerini ifade etmişti. TOHM ve SEM bünyesinde temel motorik testler (boy, kilo, kulaç uzunluğu, esneklik, oturma yüksekliği, el kavrama kuvveti, dikey sıçrama, geriye sağlık topu atma, çeviklik ve 20 metre sürat koşusu), Denge ve reaksiyon, koordinasyon testleri ve dayanıklılık (20 metre mekik koşusu) uygulayarak, sporcuların branş bazında ön plana çıkan parametre değerlerinin aktif sporcular üzerinden neler olduğunu ortaya koyabilmeleri ve devamında ise uzman antrenör, fizyoterapist, psikolog ve masörler ile sporcunun, okul eğitimini aksatmayacak şekilde kendini geliştirmesine imkan sağlanmaktadır. Yani, sporda yetenekli çocuk ve gençleri ortaya çıkararak, bunların olimpik anlayışla ̧üst düzeyde elit sporcular olarak yetiştirilmeleri amaçlanmaktadır.
Bu Merkezlerde Yetişen Başarılı Sporcular
Merkezlerden yetişen bazı sporcular katıldıkları birçok ulusal ve uluslararası yarışmalarda branşlarında şampiyon olarak önemli başarılara imza atmışlardır. Avrupa, Dünya, Olimpiyat şampiyonlarının önemli kısmı bu merkezlerde spora başlayan ve orada yetişen sporcular olmakla birlikte bilindik sporcularımızdan bazılarının isimleri şöyledir: Taha AKGÜL, Rıza KAYAALP, Harun DOĞAN, Ahmet GÜLHAN, Ahmet PEKEL, Nazmi AVLUCA, Şeref EROĞLU, Soner DEMİRTAŞ, Mustafa KAYA, Fahrettin ÖZATA, Sait BİNGÖL, Daniyar İSMAİLOV ve daha onlarca sporcunun kazandığı madalyalarda bu merkezlerin katkısı vardır. İlgili merkezler, gelecek için umut vaat etmesinin yanı sıra altyapıdan yetişmekte olan diğer sporcular için de model oluşturmaktadır.
Her ne kadar yılın ilk altı ayında elde ettiğimiz 2232 adet madalyadan yola çıkarak bu yazıyı kaleme almışsak da, yakın zamandaki 19. Akdeniz Oyunları’nda aldığımız madalyalar da eklenmiştir. Görüleceği üzere, bu başarının arka planındaki çalışmalar TOHM ve SEM bünyesinde devam etmektedir. Umarız ki, gelecek zamanlarda bu merkezlerden ülkemiz adına uluslararası turnuvalarda çok daha büyük başarılara imza atacak sporcular yetişmeye devam eder.
Yazan: Yusuf Sertif VARGÜN
Editör: Medine CANARSLAN
Kaynakça
1) Atatürk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi Cilt:21, Sayı:3, Mart 2019
Türkiye’de Olimpik ve Sporcu Eğitim Merkezleri Üzerine Bir İnceleme
Okan GÜLTEKİN, Uğur ERÜNAL
(https://atif.sobiad.com/index.jsp?modul=makale-goruntule&id=MDegWXcBu-adCBSEgJPG)
2) Türkiye’de Sporcu Eğitim Merkezleri ve Olimpik Hazırlık Merkezleri
Osman İMAMOĞLU, Ahmet Naci DİLEK, Mutlu TÜRKMEN
(https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/388145)
3) Türk Sporunda Sorunlar ve Çözüm Önerileri- Ahmet AK
4) TOHM ve SEM Sporcularına Yetenek Taraması
(https://www.ajandahaber.com/spor/tohm-ve-sem-sporcularina-yetenek-h15312.html)
5) Olimpiyat Oyunları
(https://tr.wikipedia.org/wiki/Olimpiyat_Oyunlar%C4%B1)
6) Salazar’ın Üç F’si
(https://tr.wikipedia.org/wiki/Salazar%27%C4%B1n_%C3%9C%C3%A7_F%27si)