Türkiye Futbol Federasyonu’nun önümüzdeki dönemler için açtığı yayın hakları ihalesi nedeniyle Türk futbolunu ilginç günler bekliyor. En son 2016 yılında BeIN’ın sunduğu 500 Milyon Dolarlık teklifinden sonra 2022 itibariyle 3 yıl için 150 Milyon Dolarlık teklif göz önüne alınınca Türk kulüplerinin finansal çöküşün eşiğinde olduğunu söylemek zor.
BeIN MEDIA GROUP 2016’dan beri her şeyi düzgün yaptığını düşünmesem de, onları suçlamadan önce göz önünde bulundurulması gereken birkaç büyük soruna dikkat çekmek istiyorum.
*Türkiye UEFA turnuvaları için takım kotalarını belirleyen UEFA Ülke Sıralaması’nda potadaki sıralamada 10’dan 19. sıraya düştü.
*Stadyumların doluluk oranları 2016 yılında %19,5 civarındaydı. Bugün %21,5 civarında olmasına rağmen bu orana sadece birçok takımın diğerlerinden daha fazla katkıda bulunduğunu belirtmek gerekir.
*Nüfusun, başarının aslan payını alan İstanbul takımlarından biri şampiyonluk yolunda geride kaldığında rekabet düşüyor. İstanbul takımlarından kimsenin şampiyonluk kovalamadığı bu sezon durum daha da kötü…
* TFF, Kulüpler ve Hakem Kurulu arasında sürekli gerginlik olması ve siyasetin oyuna dahil olması.
*Ligin temel pazarlama aracı olacak eli yüzü düzgün bir web sitesinin olmadığı gibi, sosyal medya kanalları da yok bu fiyatlandırma veya birden fazla platform sorunuyla ilgili olabilir. Alım gücünün düştüğü ülkede fiyatlandırmanın da yüksek olduğu söylenebilir.
*Korsan yayın hala çok büyük bir sorun ve bununla başa çıkmak için gerekli adımlar hala atılamıyor. 85 milyonluk nüfusa sahip bir ülkede sadece 3,5 milyon kişi Bein aboneliğine sahip. Aslında bu durum fiyatlar ve alım gücünün düşmesi nedeniyle insanların aboneliklerini durdurmasıyla açıklanabilir.
*Lig, VOLE ve Socrates Dergi gibi üçüncü parti içerik oluşturucuların kalitesine ayak uyduramıyor.
Tüm bu rakamların ve açıklamaların ışığında Türk futbolu kendisini nasıl pazarlayabilir? Takımların finansal ve sportif açıdan iyi yönetilmediğini düşünürsek, bir şirketin tamamen gerçekçi olmayan bir miktar teklif etmesini nasıl bekleyebiliriz?
Sonuç olarak TFF, kulüpler, taraftarlar ve paydaşlar kabul etseler de etmeseler de Türk Futbolunun büyük bir düşüş içinde olduğunu fark etmeliler. Sportif başarı, genç yıldız üretimi, hatta finansal olarak iyimserlik bile yok… Bazıları bunların ülkenin mevcut ekonomik veya siyasi sorunlarıyla ilgili olabileceğini iddia edebilir, ancak tablo 2016’dan önce de farklı değildi.
Premier Lig gibi bir Lig Şirketi aracılığıyla ligi daha iyi pazarlamak için profesyoneller ve ortaklıklar aracılığıyla pazarlama çabalarının geliştirilmesi, Bakanlıklar ve Federasyonlar işbirliğinde gerekli düzenlemeler yapılarak genç gelişim ligleri ve akademilerinin yeniden düzenlenmesi bir yol haritası olabilir. Aksi halde 2024’te aynı sorunları tekrar tekrar konuşuyor olacağız.
The Problem of Undecided Broadcasting Tender in Turkish Football
Turkish Football is going through some interesting times as the Turkish Football Federation is taking bids for the Broadcasting Rights from the interested parties. As of now, BeIN’s bid is around the 150M Dollars mark for the next 3 years but considering the fact that BeIN got the Broadcasting Rights for 500M Dollars for 5 years back in 2016, it won’t be harsh to say that the Turkish Clubs are on the verge of a financial collapse.
Though I do not think that beIN MEDIA GROUP has done everything properly since 2016, I would like to point out a few major problems that have to be considered before blaming them.
*Turkey dropped from the pot 10 to 19 on the UEFA Country Rankings that determine the team quotas for UEFA tournaments in just 4 years.
*Attendance rates to all of the stadiums were around %19.5 in 2016 and today it is around %21.5 but it is important to point out that numerous teams contribute to the overall more than the others.
*Competition is rather low as each season one of the Istanbul giants are left out of the title race. It’s even worse this season…
*Constant tension between the TFF, Clubs and the Referee Board and not even mentioning the political involvement in the processes.
*The league doesn’t even have a proper website as well as official social media channels for basic marketing purposes. We all know have effective the Turkish social media interaction is 🙂
*Piracy is still a huge issue and the necessary steps are still not taken to deal with it. In a country of 85+ M only 3.5 M people have a BeIN subscription. In fact, this might be related to pricing or multiple platform issue as subscribers tend to lean towards piracy rather than purchasing multiple subscriptions.
*The league can’t keep up with the quality of third party content creators such as VOLE & Socrates Dergi.
In regards to all of these basic figures and statements, how can Turkish Football market itself? Considering the teams are not run well financially and sporting wise, how can one expect a corporation to bid an amount that’s utterly unrealistic? Those whom run the clubs, would yourselves bid on a deal that will likely result in a loss?
In conclusion, the TFF, the clubs, the fans and the stakeholders should realize that the Turkish Football is in a huge decline whether they accept it or not. No sporting success, no young star production or even financial optimism… Some might argue that these might be related to the current economic or political problems of the country but the picture was not any different prior to 2016 as well. A road map to market the league better through a League Company like the The Premier League, improvement of marketing efforts through professionals and partnerships, reorganization of youth development leagues and academies with necessary regulations followed in cooperation the Ministries and Federations, the Turkish Football scene can improve otherwise in 2024 we’ll be talking about the same problems all over again…
Yazan: Taha Burak KARADENİZ
Çeviren: Yiğit ALPER
Editöryal Düzenleme: Serkan ÖZDEMİR