Close

Manchester City’nin Bitmeyen Finansal Fair Play Kıskacı

UEFA, Finansal Fair Play Kuralları (FFP) ile birlikte kulüpleri büyük ölçüde etkileyecek bir değişikliğe imza attı. Birçok kulüp, Finansal Fair Play kurallarına uymadığı gerekçesiyle UEFA organizasyonlarına katılamadı veya transfer kısıtlaması dahil olmak üzere çeşitli yaptırımlara maruz kaldı. Manchester City de 2014’te başlayıp devam eden süreçte, FFP’yi ihlal ettiği gerekçesiyle UEFA ve CAS tarafından yargılandı. Ancak City’nin FFP kabusu hala bitmedi; kulübün başı şimdi de Premier Lig ile dertte. 

Finansal Fair Play Kuralları ile Ne Amaçlanıyor?

Öncelikle Finansal Fair Play’den kısaca bahsetmek gerek. UEFA’nın tanımıyla FFP, ‘’Avrupa futbolunun finansal durumunu geliştirmek için getirilmiş kurallar bütünü.’’ Ancak bu kurallardan UEFA’nın da pek memnun olmadığını söyleyebiliriz. Çünkü yazımızın devamında görebileceğiniz üzere UEFA, kendi getirdiği kurallar ile cezalar verip yine kendi getirdiği kurallar nedeniyle bu cezaların kaldırıldığı bir düzenleme yapmış durumda. Bu yüzden de UEFA’nın önümüzdeki sene bu kuralları yeniden düzenleyerek bazı değişiklikler yapması bekleniyor.

Aslında bu kurallar futbolun endüstrileşmesi ve futbol kulüplerinin şirketleşmesinin bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Futbol gelirlerini temelde 4 kalemde sayabiliriz; bilet gelirleri, yayın gelirleri, ticari gelirler ve oyuncu satışları. 

UEFA’nın temelde istediği şeyler aslında gayet basit. Bunlardan ilki denk bütçe olarak adlandırılıyor ve kulüplerde gelir ile giderin başa baş olması isteniyor. Diğer önemli düzenleme de yazımızın konusunu oluşturan futbol dışı fonların kaynaklarına iade edilmesi isteği olarak karşımıza çıkıyor. Burada UEFA tarafından sponsorluk sözleşmeleri titizlikle inceleniyor. Bu kural ile bir futbol kulübünün yapacağı sponsorluk sözleşmesinin, benzeri sözleşmeler ile aynı tutarda olması; fahiş bir sponsorluk bedel artışının olmaması şartı aranıyor. 

Manchester City için Süreç Nasıl Başladı?

Manchester City için hikaye aslında 2008 yılında Sheikh Mansour’un kulübü satın alması ile başladı. 2014 yılında ise Finansal Fair Play kurallarının ihlal edilmesi nedeniyle Manchester City inceleme altına alındı; ancak süreç UEFA ve Manchester City’nin uzlaşması ile son buldu. Bir diğer kırılma noktası 2018’de yaşandı.

Alman dergisi Der Spiegel’de yayınlanan “Football Leaks” belgeleri arasında Manchester City’ye ait olduğu iddia edilen mailler sızdırıldı. İlgili maillerde Manchester City ile Etihad arasında yapılan sponsorluk anlaşmasında yer alan miktarın önemli bir kısmının doğrudan Sheikh Mansour’un sahibi olduğu Abu Dhabi United Group tarafından fonlandığı iddia edildi. Bu belgeler sonucunda, söndürüldüğü sanılan yangın tekrar alevlendi ve UEFA, Manchester City dosyasını tekrar açarak kulüpten delil niteliği taşıyabilecek mailleri ve bazı belgeleri talep etti. Ancak Manchester City bu talebe karşılık vermeyerek kulüp içi mailleri ve ilgili dosyaları paylaşmayı reddetti. 

Manchester City her ne kadar “Football Leaks” fırtınasında sessiz kalsa da bir süre sonra sessizliğini bozdu ve belgelerin çalınıp bağlamlarından koparılarak servis edildiğini öne sürdü. Yazımızın devamında daha detaylı inceleyeceğimiz üzere; UEFA iki farklı suçlamada bulundu. Bunlardan ilki sponsorluk gelirlerini şişirmek, diğeri ise iş birliği yapmayarak düzenlemeleri ihlal etmek. Sürecin sonunda ise Manchester City, UEFA tarafından 2 sezon boyunca UEFA organizasyonlarından men edildi ve 30m€ para cezasına çaptırıldı.

Manchester City Sponsorluk Gelirlerini Nasıl Şişirdi?

2008 yılında ticari geliri 21m€ olan Manchester City’nin Sheikh Mansour’un kulübü satın almasının ardından 2013 yılında ticari geliri 169m€’ya çıktı. Bu artış çok doğal görünmese de 2012 yılında elde edilen şampiyonluğun bunda etkisi olduğu düşünülebilir. Ancak soruşturmanın asıl odaklandığı nokta stadyum isim hakkına ilişkin. 2011 yılında 10 yıllık bir anlaşma ile Manchester City stadının isim hakkı 400m£ karşılığında satıldı ve stadın ismi ‘’Etihad Stadium’’ olarak değiştirildi. Böylelikle, tarihin en büyük isim hakkı anlaşması kayıtlara geçti. (Daha önce rekor Arsenal’ın Emirates Stadı’na aitti. Bu anlaşma, Arsenal ile Emirates arasında 15 yıllığına 90m£ karşılığında gerçekleştirilmişti.)

UEFA’nın, Der Spiegel’de sızdırılan maillerden yola çıkarak iddia ettiği şey; 2015’te mevcut sponsorluğa istinaden ödenmesi gereken 67.5m£ değerindeki tutarın 59.5m£’lik kısmının, Sheikh Mansour’un sahibi olduğu Abu Dhabi United Group (ADUG) tarafından ödendiğiydi.  Dolayısıyla yalnızca 8m£ değerindeki kısmın sponsor Etihad tarafından ödendiği iddia edildi. 

Finansal Fair Play kurallarının bize söylediği şu; kulüplerin fahiş fiyatlarda yaptığı anlaşmalarla kurduğu sponsorluk ilişkileri gelir-gider tablosuna katılmayacak, emsal fiyat esas alınacak. Örnek verecek olursak; herhangi bir kulübün 2018 yılındaki forma sponsorluk anlaşması 5m€ karşılığında yapılmış ise, 2019 yılındaki forma sponsorluğunun 50m€ karşılığında yapılması fahiş bir artış olarak değerlendirilebilir. UEFA bu fahiş artışı dikkate almaz ve FFP hesaplamalarını rayiç bedel üzerinden yapar. Bununla beraber sponsorluk anlaşmasındaki fahiş artışı sorgulamak için inceleme de başlatabilir. Premier Lig seviyesinde bir takımda stadyum isim hakkının emsal fiyatı bu değerin altındayken; hatta bir önceki en yüksek bedele sahip anlaşma 90m£ iken 400m£ karşılığında yapılan sponsorluk anlaşması ve sponsorluk bedelinin ciddi bir kısmının kulübün sahibi tarafından fonlanması iddiası UEFA’nın temel inceleme konusu haline geldi. 

Manchester City’nin Avrupa Kupalarından Men Cezası Nasıl Kaldırıldı?

UEFA’nın, Manchester City’yi sponsorluk gelirlerini şişirmek ve işbirliği yapmayıp düzenlemeleri ihlal etmek nedeniyle 2 sene Avrupa müsabakalarından men ile 30m€ para cezasına çarptırmasının ardından Manchester City konuyu spor yargılamasında en üst mercii olan CAS’a (Court of Arbitration for Sport) taşıdı. CAS’ta yapılan inceleme sonucunda ise spor kamuoyunda oldukça tartışılacak bir karara varıldı. 

Bu karara geçmeden önce CAS’ın yargılama prensibinden bahsetmek faydalı olacaktır. Spor yargısının en üst organı olan CAS, önüne gelen uyuşmazlıkları tahkim yoluyla inceliyor. İşleyişte ise uyuşmazlık taraflarının ikisi de CAS tarafından açıklanan hakem listesinden birer hakem seçer; üçüncü hakem (panel başkanı) CAS tarafından görevlendirilir ve 3 hakemin oylarıyla dosya hakkında karar verilir. 

CAS kararının gerekçesine baktığımızda bahsedilen nedenler kadar -birazdan yer vereceğimiz- bahsedilmeyen noktalar da büyük tartışma konusu. Öncelikle kararda bahsedilen nedenlere bakacak olursak; Etihad’ın ilgili sponsorluk için tam ehliyetli olduğu, yani Etihad’ın, Manchester City ile sponsorluk anlaşmasına dayalı kulübe ödeme yapmasında bir sakınca olmadığı belirtildi. Ardından ödemelerin anlaşma yapılan kurum haricinde bir yer veya kişiden gelmediği gerekçe gösterildi. Hatta CAS tarafından açıklanan 93 sayfalık kararda aşağıdaki görsele yer verildi.

UEFA ise Etihad sponsorluğunun ciddi bir kısmının Sheikh Mansour tarafından finanse edildiği iddia ediyordu. Ancak tüm bunlara rağmen dosyanın UEFA aleyhine sonuçlanmasının en büyük nedeni yine UEFA tarafından getirilmiş “zaman aşımı” kuralıydı. 

UEFA, Finansal Fair Play Kuralları içerisinde 5 yıllık zaman aşımı öngörmüş bulunuyor. Ancak ufak bir ayrıntı daha var. UEFA’nın iddiasına göre kulüpler finansal durumlarını sonraki 2 senelik periyodu kapsayacak şekilde bildiriyor. Bu periyoda eklenecek 5 yıllık süre ile zaman aşımının değerlendirilmesi gerektiğini iddia ediyor. Bu şekilde baktığımız zaman, karşımıza 7 yıllık bir süre çıkıyor ve 2019 yılındaki uyuşmazlık için 2012 yılına kadar soruşturma yapılabileceği anlamı doğuyor. Ancak CAS hakemlerinden ikisi bu yoruma katılmayarak zaman aşımı süresinin 5+2 yıl değil, 5 yıl olduğuna karar verdi. Bununla beraber delil eksikliği de gerekçe gösterildi ve uyuşmazlık ikiye karşı bir oyla Manchester City lehine sonuçlandı. 

Böylelikle UEFA tarafından Manchester City’ye verilen 2 yıl Avrupa müsabakalarından men ve 30m€ para cezası kaldırılarak sadece Manchester City’nin UEFA’ya 10m€ ödemesine karar verildi. Peki Manchester City suçsuz bulunduysa neden 10m€ ceza verildi? Hatta Jose Mourinho’ya basın toplantısında bu karar sorulduğunda ‘‘Suçsuzsanız ceza almazsınız, o yüzden bu utanç verici bir karar. Manchester City suçsuzsa neden 10m€ ceza aldı?’’ tepkisinde bulundu. Ancak cevap basit. Suçlamalar her ne kadar zaman aşımı nedeniyle düşmüş olsa da Manchester City soruşturma sırasında UEFA ile iş birliği yapmayarak dosyanın soruşturulmasını engellediği için bu yaptırıma maruz kaldı.

Kararda tartışılmayan bir durumdan ve uyuşmazlığın oy birliği ile değil ikiye karşı bir oy ile sonuçlandığından bahsetmiştik. Aslında çoğu kişinin gözünden kaçsa da kritik bir detay karşımıza çıkıyor. 

CAS hakemlerinden olan ve Manchester City tarafından dosyaya bakması için seçilen hakem, aynı zamanda soruşturmanın tam göbeğinde yer alan Etihad’ın da bir dönem vekilliğini üstlenmiş durumdaydı. Tahkim yargılamasında taraflar her ne kadar birer hakem seçme şansına sahipse de bu hakemin de bağımsız ve tarafsız olma gerekliliği spor yargılamasının ve hukukun kaçınılmaz bir gerçeği. Bununla beraber CAS’ın ilgili birimince seçilip dosyaya atanması gereken panel başkanının da Manchester City tarafından önerildiği ve o kişinin hakem olarak panel başkanı seçildiği görülüyor.

Futbol dünyasının en hakim güçlerinden olan UEFA, geçtiğimiz senelerde büyük skandallarla sarsılmış, başkanı Michel Platini futboldan men ile cezalandırılmış haldeyken UEFA’nın, hakemlerin seçiliş usulüne karşı herhangi bir itirazını görememek oldukça şaşırtıcı. Kaldı ki karar ikiye karşı bir oy ile alınmışken bu itiraz kritik bir değer taşıyabilirdi.

Manchester City’nin Başı Bu Sefer Premier Lig Yönetimi ile Dertte

Manchester City tüm bu yargı safhalarından zaferle ayrılmış olsa da Finansal Fair Play kabusu peşini bırakmadı. Premier Lig’in de Manchester City hakkında yargı sürecini başlattığı, hatta bu sürecin 2 yılı aşkın süredir devam ettiği; yargılamadaki gizliliğin kaldırılmasıyla anlaşıldı. Devamında Manchester City, dava sürecinde yaşanan gelişmelerin kamuoyuyla paylaşılmamasını talep etse de mahkeme tarafından bu talep reddedildi.

Premier Lig yönetimi, tıpkı UEFA gibi her türlü belge ve bilginin kendilerine ulaştırılmasını istedi ancak Manchester City yine aynı tutumu göstererek istenenleri Premier Lig yönetimine ulaştırmayı reddetti. Premier Lig yönetimi tarafından başlatılan yargısal süreç ise hala devam ediyor. 

Baktığımızda, Premier Lig kendi içerisinde UEFA’dan bağımsız finansal kurallar getiriyor. Bu nedenle UEFA ve CAS yargılamalarında Manchester City’nin lehine kararlar çıkması pek bir anlam ifade etmeyebilir. Ancak Premier Lig tarafından verilecek olası bir ceza da yalnızca ulusal boyutta olabilecektir. 

Tüm bunlardan anlayacağımız üzere birçok kulübü derinden sarsan Finansal Fair Play uygulamaları aslında futbolun kalitesini arttırmayı amaçlasa da bu amaca tamamıyla hizmet ediyor gibi görünmüyor. UEFA da bunu fark etmiş olacak ki Finansal Fair Play düzenlemesinin regüle edilerek amacına tamamen hizmet eder hale getirilmesi için çalışmalar yapıyor. Ancak unutmamak gerekir ki her ne kadar mükemmel planlanmış kusursuz kurallar getirseniz de bunlar kötü bir uygulayıcının elinde bir hiçe dönüşebilir. 

KAYNAKÇA

  1. Tifo Football Youtube – Why Man City’s Champions League Ban Was Overturned
  2. Rabona TV Youtube – EXPLAINED: Why Man City’s Champions League Ban was Overturned & Why They Were Fined €10m
  3. Manchester Evening News – Man City lose appeal over secrecy of Premier League FFP investigation
  4. Independent UK – Manchester City’s FFP story not over as secret legal battle with Premier League emerges
  5. Independent UK – Man City’s CAS appeal explained: How Uefa failed to have Champions League ban upheld
  6. The Guardian – Cas releases its reasons for overturning Manchester City’s Europe ban
  7. The Guardian – Manchester City sponsorship ‘covered’ by Abu Dhabi government, not Etihad
  8. Thisisfootball.com – Manchester City: Journalist questions why UEFA allowed City to nominate two-thirds of the CAS panel that ruled over their recent appeal
  9. Nick Harris
  10. Sport Business Sponsorship- Man City owners paid bulk of Etihad’s sponsorship fee, leaked files show

Yazan: Doğukan Şenol

Editöryal: Nergiz Bulut & Yavuz Akyol

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Leave a comment
scroll to top