Close

Liverpool Belgeseli 4. Bölüm / Sporosfer #10 Yayında

2011-12 sezonun başında Raul Meireles, Christian Poulsen, Philipp Degen ve Sotirios Kyrgiakos ile yollarını ayıran Liverpool, Jordan Henderson, Stewart Downing, Charlie Adam, Craig Bellamy gibi Britanyalı oyuncularla kadrosunu takviye ediyordu. Sezon öncesi hazırlık maçları için Çin ve Malezya’ya giden Liverpool’un sonraki durağı İstanbul’du ve rakip Galatasaray’dı. Türk Telekom Arena’da Fatih Terim yönetimindeki Galatasaray yeni transferleri ile Liverpool karşısına çıktı. Milan Baros’un 2 ve Johan Elmander’in golleriyle Liverpool, Galatasaray’a 3-0 gibi ağır bir yenilgi alıyordu.

Liverpool, o sezon Premier League’e iyi bir başlangıç yaptı. İlk 13 haftada yalnızca 2 kez sahadan eli boş ayrıldı. Liverpool, ligin ilk yarısını City deplasmanında aldığı 3-0’lık mağlubiyetle 34 puanla 6. sırada tamamladı. Ancak takım sonraki 18 maçta yalnızca 18 puan toplayabildi. Hal böyle olunca lig tablosunda bir başka hüsran verici derece elde edildi. Liverpool sezonu 52 puanla 8. tamamlayabildi. Buna rağmen takım, FA Cup ve Lig Kupası’nda finale çıkmayı başarmıştı. Lig Kupası’nda Cardiff City’yi penaltılarla yenerek kupayı kazanan Liverpool, FA Cup finalinde Chelsea’ye 2-1 mağlup olunca 2 kupa kazanma şansını yitirdi.

John Terry & Steven Gerrard

Sezonun bitişi ile birlikte, ligin ikinci yarısında alınan kötü sonuçlarında etkisiyle Kenny Dalglish ile yollar ayrıldı. Hedefteki isim ise Watford, Reading ve Swansea’de önemli işlere imzasını atmış olan Brendan Rodgers’tı. 1 Haziran itibariyle Rodgers göreve başladı. Yaz transfer döneminde Fabio Borini ve Joe Allen, kış transfer döneminde de Daniel Sturridge ve Philippe Coutinho kadroya dahil edildi. Milli futbolcu Nuri Şahin’de yaz transfer döneminde Real Madrid’ten Liverpool’a kiralanmıştı. Ancak sakatlıklar ve performans düşüklüğü nedeniyle Nuri, Ocak ayında Madrid’e geri döndü; ordan da sezonun ikinci yarısı için Dortmund’a kiralandı.

Brendan Rodgers’ın Liverpool’u sezona çok kötü başladı ilk 5 haftada yalnızca 2 puan toplanabildiler. Ligin ilk yarısı 21 maçta toplanan 31 puanla 8. sırada kapatıldı. Ligin ikinci yarısında da istikrarsız görünümünü sürdüren Liverpool, yalnızca 3 mağlubiyet alsa da yalnızca 61 puana ulaşabildi ve 7. olabildi. FA Cup ve Lig Kupası’nda da erkenden elenen Liverpool Avrupa Ligi’nde de son 32’nin ötesine geçemedi.

2013-14 sezonu Liverpool

Brendan Rodgers yönetiminde kötü bir sezon geçiren Liverpool 2013-14 sezonuna Luis Alberto, Iago Aspas, Simon Mignolet, Kolo Touré ve Mamadou Sakho transferleriyle son derece iddalı bir giriş yaptı. Liverpool beklentileri boşa çıkarmadı ve ligin ilk 7 haftasını 16 puanla zirvede tamamladı. Daha sonrasında istikrarsız bir görüntü çizen Liverpool, Aralık ayında Norwich City, West Ham, Tottenham ve Cardiff City’ye karşı aldığı farklı galibiyetlerle tekrar zirveye oturdu. Ancak Boxing Day öncesinde Manchester City ve Chelsea karşısında alınan peşpeşe 2 mağlubiyet takımın moralini bir hayli bozmuş ve lig tablosunda 5.’liğe kadar gerilemelerine neden olmuştu. Kış transfer döneminde herhangi bir takviye yapmayan takım ligin 2. yarısına muazzam bir giriş yaptı ve son haftalara kadar bunu sürdürdü. Liverpool, Premier League’in 25. ve 35. haftaları dahil üst üste 11 maçtan galip ayrıldı. Bu inanılması güç seri Liverpool’u 1990’dan sonraki ilk şampiyonluğuna bir hayli yaklaştırmıştı. Önlerinde yalnızca Chelsea, Crystal Palace ve Newcastle United maçları vardı. Liverpool, Chelsea maçı öncesinde şampiyonluk yarışındaki rakibi Manchester City’nin 3 puan önünde lider konumdaydı. Londra ekibi Chelsea’nin şampiyonluk için zor da olsa bir ümidi vardı. Maviler bu ümitleri yeşertmek için Anfield’a gelmişti. Maç başladı ve Liverpool Chelsea’nin üstüne yüklenmeye başladı. Ancak ataklar sonuçsuz kalıyordu. Hakem Martin Atkinson ilk yarının sonuna 3 dakika ilave etti. 2. uzatma dakikası bitmişken Liverpool savunması kanatlara doğru açılmış ve kaptan Gerrard oyun kurmak için stoperlerin arasına girip top istiyordu. Sol kanada açılmış olan Mamadou Sakho topu Gerrard’a yolladı ancak Anfield çimlerinin azizliğine uğrayan Gerrad’ın ayağı kaydı ve boşta kalan topu Demba Ba aldı. Belçikalı kaleci Mignolet ile karşı karşıya kalan Demba Ba, topu kalecinin altından ağlara gönderdi. Liverpool şehrinde herkes, herşey susmuştu. Çıt çıkmıyordu. Liverpool adına tarih yeniden şekilleniyordu. Kaptan Gerrard ise tam anlamıyla yıkılmıştı. Şampiyonluk maçında aldığı sorumluluğu yerine getirememiş olmanın hüznü çökmüştü üzerine. Liverpool, ikinci yarıda da şampiyonluk için Chelsea kalesine yükleniyordu. Ancak José Mourinho’nun ekibi savunmasına bir duvar örmüştü. Kırmızılar ancak uzaktan şutlarla etkili olmaya çalışabiliyordu. Ancak bu şutları da Avusturalya’lı tecrübeli kaleci Mark Schwarzer ile savuşturuyorlardı. Liverpool, tüm hatları ile saldırıyor ve Chelsea tüm hatlarıyla savunuyorken Chelsea adına topu önünde bulan Fernando Torres, 90+4’te Liverpool yarı sahasını bomboş şekilde geçip kaleci ile karşı karşıya iken topu Willan’a verdi ve skor 2-0 oluverdi.

Liverpool 0-2 Chelsea / Willan

Liverpool’un bu yenilgiye rağmen hala ümidi vardı. Ancak Chelsea mağlubiyetini hazmetmek çok zordu. Kendi evlerinde sergilenen iyi futbola rağmen böylesine bir skor hele ki şampiyonluk yarışındayken hiç olacak bir şey değildi. Sıradaki rakip Crystal Palace’tı. 2 gün öncesinde ise Manchester City, zor da olsa deplasmanda Everton’ı 3-2 yenmişti. Liverpool’un maçı mutlaka kazanması gerekiyordu ve maça fırtına gibi başladılar. Joe Allen’ın maçın başlarındaki golüyle, kırmızılar biraz da olsa rahatladı. İkinci yarının başlarında Daniel Sturridge ve Luis Suárez’in peş peşe golleriyle Liverpool, iyice rahatlamıştı. Ancak bu rahatlık kırmızılara hiç yaramadı. Maçın son 10 dakikasında Dwight Gayle’ın da yıldızlaşması ile Crystal Palace skoru 3-3’e getirdi. Şampiyonluk yarışı son haftaya sarkmıştı ve Liverpool’un City’nin kaybetmesini beklemekten başka çaresi de kalmamıştı artık.

Şampiyonluk düğümünün çözüleceği 11 Mayıs 2014 Pazar gününe City avantajlı çıkıyordu. City, Manchester’da West Ham’ı ağırlıyordu. Liverpool ise Anfield’ta Newcastle’ı konuk ediyordu. Anfield’taki maçın 20. dakikasında Martin Skrtel’ın ters dokunuşu Liverpool için tam bir hayal kırıklığıydı. Kırmızılar, Newcastle karşısında geri dönüşü kovalarken City, Samir Nasri’nin golü ile öne geçmişti. İlk yarı bittiğinde Liverpool şampiyonluğu için her iki skorunda terse dönmesi gerekiyordu. Oysa City ikinci yarının başında skoru 2-0 yapıyordu. Dakikalar ilerledikçe Liverpool gol arıyor ancak her iki maçta da skor değişmiyordu. 63’te Daniel Agger, 65’te Daniel Sturridge Liverpool’u ümitlendiren golleri attılar. Ancak Manchester’da başka gol olmayınca şampiyon Manuel Pellegrini yöetimindeki City oldu.

Liverpool tarihine bir kez daha travmatik bir sahne eklenmişti. Kaçan bu şampiyonluk ebediyete kadar kaptan Gerrard’ın ayağının kayması ile hatırlanacak.

Brendan Rodgers yönetimindeki Liverpool bir sonraki sezon ise tamamıyla hüsran yaratmanın ötesine geçemedi. Kabul edilebilir tek başarısı FA Cup ve Lig Kupası’ndaki yarı final derecesi oldu. Premier League’yi 6. sırada tamamlayabilen takım, Şampiyonlar Ligi’nde ise grup aşamasında Basel’in ardından 3. olarak elendi. Yoluna Avrupa Ligi’nde devam eden Liverpool son 32 turunda da Beşiktaş’a elendi. 2014-15 sezonu, kupasız ve hayal kırıklığı ile kapatılan bir başka sezon daha oldu Liverpool adına. Sezon sonu Liverpoolluları üzen bir diğer gelişme ise kaptan Steven Gerrard’ın Liverpool’dan ayrılarak MLS takımlarından LA Galaxy’e transfer olmasıydı. 16 Mayıs günü Liverpool taraftarı Anfield’ta Gerrard için muazzam bir gösteri hazırladı. 

2015-16 sezonunda Liverpool yoluna Brendan Rodgers ile devam etmeye karar verdi. Ancak geride kalan sezondaki takım performansı onu tartışmalı bir konumda bırakmıştı. Yeni sezondaki ilk 8 haftada alınan 12 puan ise Rodgers’ın kredisini bitirdi. Everton beraberliğinin ardından Ekim’deki milli araya gidiliyordu ve Rodgers ile yolları ayırıp yeni bir teknik direktörle anlaşmanın tam zamanıydı.

Zaman doğruydu ama bulunacak isim de doğru olacak mıydı peki? Eğer ihtiyacınız olan şey bir anka kuşu misali küllerinden yeniden doğmak ise evet bulunan isim en doğru kişiydi. O kişi Jürgen Klopp’tu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Leave a comment
scroll to top