Close

Liverpool Belgeseli 2. Bölüm / Sporosfer #8 Yayında

Liverpool Belgeseli 2. Bölüm

1.Bölümü izlemek veya okumak için tıkla…

Bu felaketin hemen ardından Joe Fagan görevinden istifa etti ve yerine kulübün efsanevi futbolcusu Kenny Dalglish oyuncu-menajer olarak göreve başladı. Dalglish, 1985-1991 yılları arasında 6 yıl boyunca Liverpool’u çalıştırdı ve takımını 3 kez lig şampiyonluğuna ulaştırdı. Ayrıca 1 FA Cup ve 4 İngiltere Süper Kupası (FA Community Shield) şampiyonluğu da onun döneminde kulüp müzesine kazandırıldı.

Dalglish; Celtic, Liverpool ve İskoçya Milli Takımı’nda uzun süreler boyunca forma giymiş ve bu camialar için sembol olmuş bir isimdi. 1977 yılında 440.000 Sterlin karşılığında Celtic’ten Liverpool’a transfer olan Dalglish, 1983’te önce İngiltere’de yılın futbolcusu ardından da Dünya’nın en iyi 2. futbolcusu seçilmişti. O yıl Dünya’da Yılın En İyi Futbolcusu Ödülü’nü ise Juventus’ta oynayan Fransız orta saha Michel Platini olmuştu. Dalglish, oyunculuğunda Liverpool formasıyla almadık kupa bırakmadı. Her türlü ulusal ve uluslararası kupa, başarı ve rekorun sahibi oldu.

Dalglish’in oyuncu ve teknik adamlık kariyerindeki tüm bu başarılara rağmen tanıklık ettiği pek çok da dramatik an mevcuttu. Heysel Faciası’ndan sonra bir diğer taraftar felaketi olan Hillsborough Faciası’na tanıklık eden Dalglish, yine aynı sezon birde üstüne; son hafta maçında, son dakika golü ile şampiyonluğu kaçırmıştı.

1980’ler İngiltere’sindeki holigan olayları ve Heysel faciası sonrası, İngiliz kulüplerinin Avrupa kupalarından 5 yıl süresince men edilmesine rağmen; Margaret Thatcher önderliğindeki İngiliz hükümetinin, düzenlemeleri ve destekleri sayesinde İngiliz futbolu kalkınmaya devam ediyordu. 1988-89 sezonu başında Independent TV, İngiliz liginin 4 yıl boyunca yayıncısı olmak için 44 Milyon Sterlin ödedi. Bu rekor ücret İngiliz kulüplerinin transfer harcamalarına da yansıdı. Everton, West Ham United’tan Tony Cottee’yi, Manchester United, Barcelona’dan Mark Hughes’u önemli rakamlar ödeyerek kadrolarına dahil etmişti.

Liverpool ise 1988-89 sezonuna Ian Rush transferi ile sükseli bir giriş yaptı. Rush daha önce 1980-87 yılları arasında Liverpool’da oynamış ve attığı gollerle efsaneleşmiştı. Rush’ın Juventus macerası umduğu gibi geçmeyince transfer sezonunun son günlerinde rekor bir ücretle yuvasına, Liverpool’a geri dönmüştü. Kırmızılar sezona 20 Ağustos’taki Community Shield maçıyla başladı. Rakip bir önceki sezon FA Cup Finali’nde sürpriz bir şekilde 1-0 kaybettikleri Wimbledon’dı. Maçı 2-1 kazanan Liverpool hem rövanşı almış oluyor hem de şanlı mazisine bir kupa daha ekliyordu. Ligin açılış maçında da Charlton Athletic’i Anfield’ta 3-0 mağlup ederek şampiyonluk rakiplerine mesaj veriyordu. Bu iki maçta atılan 5 golünde altında John Aldridge imzası vardı. Sükseli bir başlangıca imza atan Aldridge, Rush’ın dönüşüyle kulübedeki bir rotasyon oyuncusu haline geldi. Liverpool sezonun ilk yarısı tamamlandığında lider Arsenal’in 6, 2. Norwich City’nin 1 puan gerisinde 3. sırada bulunuyordu. Kırmızılar Mart ayında vites yükseltti ve 6 lig maçının tamamını kazandı. FA Cup Çeyrek Finali’nde Brentford’u 4-0 yendiler ve Yarı Final’de Nottingham Forrest’ın rakibi oldular. Maç 15 Nisan 1989’da Hillsborough Stadyumu’nda oynanacaktı ve Liverpool tarihinin en büyük trajedisine sahne olacaktı. 

1988-89 FA Cup Yarı Final / Liverpool – Nottingham Forrest Maç Kitapçığı

Nottingham Forrest ve Liverpool’u karşı karşıya getiren Yarı Final maçı kurallar gereği tarafsız bir sahada oynanacaktı. Seçilen adres ise Sheffield’daki Hillsborough Stadyumu oldu. İki takımında taraftarları maça yoğun ilgi gösterdi. Stadyum önünde, içeri girmek isteyen yoğun bir kalabalık birikmişti. Maçın başlamasına yarım saat kala stadyumun henüz yarısı bile dolmamıştı. Maçın başlamasına dakikalar kala saat 15:06’da Yorkshire Emniyet Müdürü David Duckenfield, Lepping Lane tribünü önünde stadyuma giremeyince izdiham yaratan taraftarların içeri girişlerini kolaylaştırmak adına turnikelerden birinin açılması emrini verdi. Bu karardan istifade eden 2.000 kişi içeri girdi ve ana tünelde diğer kapılardan giriş yapan taraftarlar ile karşılaştı. Ezilme korkusu ile kaçışan Liverpoollular büyük bir paniğe sebebiyet verdi. Tribünün üst katındaki taraftarlar balkonlardan düştü alt bölümdekiler ise sahayı bölen tel örgülerde asılı kaldı. Bu sırada hakem Ray Lewis maçı başlatmıştı. Futbolcular 5 dakika boyunca sahada kıyasıya bir mücadele veriyordu. İzdihamdan kaçmak için taraftarların sahaya girmesi ile birlikte maç durduruldu ve görevliler izdihamın yaşandığı yere yardıma gittiler. Saha içerisinde ve tribünlerde çok büyük bir trajedi hakimdi. Yaşanan facia sonucu 96 Liverpool taraftarı yaşamını yitirirken, 766 kişide ağır yaralar alarak hayatta kalabildi.

Hillsborough Faciası

Facianın hemen ardından İngiliz hükümeti olayı yakından takip etti. Margaret Thatcher, trajedinin yaşandığı Hillsboroug’yu ziyaret edip bilgi edindi. Hemen ardından geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Soruşturmayı üstlenen savcı Lord Peter Taylor, 30 günlük incelemeleri sonucunda iki rapor hazırladı. “Taylor Raporu”na göre, felakete sebep olan en büyük etken, polisin görevini doğru şekilde yerine getirmemesiydi. Ayrıca, turnikesi bulunmayan kapıların açılması, içeri giren taraftarların boş olan kısımlara yönlendirilmemesi ve polisin ihmalkârlığı, olayları bu noktaya taşıyan ana nedenlerdi. Çözüm raporu ise; bir daha benzer faciaların yaşanmaması adına, stadyumlara getirilecek yeni düzenlemeleri kapsıyordu. Bu yeni düzenlemeler ile İngiltere’deki stadyumlar restore edildi. Saha ile tribünler arasındaki tel örgüler kaldırıldı ve tribünlere oturma grupları yerleştirildi.

1991’de yayımlanan adli tıp raporunda ilk ambulansın saat 15:15’te geldiği ancak o sırada ölümlerin çoğunun gerçekleştiği yönündeydi. Bununla birlikte olayın “kaza” olduğu görüşü bildirildi. Ölümlerin “kaza” olduğunu söyleyen adli tıp kararı ancak 2012 yılında bozuldu.

Hillsborough Faciası sonrasında İngiltere’de liglere 2 hafta ara verildi. Bu nedenle Liverpool’un şampiyonluk yarışındaki en dişli rakibi olan Arsenal ile Mayıs ayı başında oynanacağı maç ligin son haftasına ertelendi. Kırmızılar, facia sonrasındaki ilk maçına 3 Mayıs’ta kendi seyircisi önünde, ezeli rakibi Everton’ın karşısına çıktı. 0-0 biten Merseyside Derbisi sonrasında Liverpool, 4 lig maçını da kazandı. Hillsborough’da yarıda kalan Nottingham Forrest maçı Old Traford’a alındı. 7 Mayıs’ta Old Traford’ta oynanan maçı Liverpool 3-1 kanarak finale çıktı. Finaldeki rakipleri ise bir kez daha Everton’dı. 20 Mayıs’taki maçın 90 dakikası her ne kadar 1-1 bitse de; Ian Rush’ın uzatmalardaki 2 golü ile maçı 3-2 kazanan Liverpool, FA Cup’ı müzesine götüren taraf oluyordu. Liverpool bu maçla birlikte, her türlü kötü şartta dahi şehrin egemen gücü olduğu mesajını rakibine vermiş oluyordu.

Artık ligin de karar günü gelip çatmıştı. Arsenal, Derby County mağlubiyeti ve Wimbledon beraberliği, Liverpool ise; Queens Park Rangers ve West Ham United karşısında aldığı farklı galibiyetler ile karar anına erişmişlerdi. Bu sonuçlar ile Liverpool, 2 puan geriden gelip Arsenal’in 3 puan önünde +4 averaj ile ligin son maçına zirvede çıkıyordu. 4 Aralık’ta Londra’da oynanan ilk maç ise 1-1 sona ermişti. 26 Mayıs 1989’da, iki takım kozlarını paylaşmak için Anfield’ın çimlerine çıktığında 12 milyon İngiliz televizyonları başında bu karşılaşmayı izliyordu. Bu, o dönem için rekor anlamına geliyordu.

Arsenal’in şampiyon olabilmesi için en az iki farklı kazanması gerekiyordu. Ancak Liverpool, üç yıldır kendi evinde hiç iki farklı mağlubiyet almamıştı. Üstelik Arsenal, 15 yıldır Anfield’ta tek bir galibiyet dahi alamamıştı. Buna rağmen Arsenal teknik direktörü George Graham, Liverpool’un durdurulması güç hücum hattına önlem olarak defansif bir kadro ile maça başlamıştı. İki takım da şampiyonluk için sahada kıran kırana bir mücadele sergiliyordu. Seyirciler, tarafların karşılıklı olarak ürettiği birer cılız pozisyon ile yetindi ve ilk yarı 0-0 sona erdi. İkinci yarı başladığında kıyasıya mücadele kaldığı yerden devam ediyordu. 52. dakikada Arsenal sağ kanattan serbest vuruş kazandı. Nigel Winterburn’ün ortasında Alan Smith güzel bir kafa vuruşu ile topu ağlara yolladı ve Arsenal’i 1-0 öne geçirdi. Ancak bu sonuç bile Arsenal’e yetmiyordu. George Graham 73 ve 76. dakikada iki oyuncu değişikliği yaparak daha ofansif bir kadro ile maça devam etti. John Aldridge’ın Liverpool adına Arsenal filelerine gönderdiği gol ofsayt gerekçesiyle geçerlilik kazanmadı. İlerleyen dakikalarda Liverpool yine pozisyonlar bulsa da bunları değerlendiremedi. Tam 90 dakika bu skorla bitecek derken sahneye Michael Thomas çıktı. Uzatmaların 2. dakikasında Arsenal kalecisi John Lukic, topu önündeki Lee Dixon’a verdi. Dixon, hücum hattındaki Alan Smith’e savunmadan uzun bir top gönderd. Smith de hiç bekletmeden topu Michael Thomas’a indirdi. Thomas’ta topla birlikte Liverpool savunmasının arkasına sızdı ve penaltı noktasında kaleci Bruce Grobbelaar’ı da çalımlayarak skoru 2-0 yapan golü attı. Gol sonrasında Arsenal’li oyuncular büyük sevinç yaşarken uzatma dakikaları da eriyip gidiyordu. Golden sonra oyun tekrar başladı ancak 38 saniye sonra hakem Geoff Banwell maçı bitiren düdüğü çaldı. Bu bitiş düdüğü, Arsenal’in 18 yıl aradan sonraki ilk şampiyonluğunu da ilan ediyordu. Maç sonunda Liverpool ve Arsenal’in puanları ve averajları aynıydı. Ancak sezon boyunca Arsenal, Liverpool’dan 8 gol daha fazla gol atmıştı ve bu da kupanın Kuzey Londra temsilcisine gitmesini sağlıyordu.

1989-90 sezonunda ise Liverpool şampiyonluğu Arsenal’den geri almayı başardı. Bu şampiyonluk aynı zamanda Liverpool’un 18. lig şampiyonluğu anlamına geliyordu. Liverpool, o sezon Crystal Palace’ı 9-0, Coventry City’yi 6-1 ve Chelsea’yi 5-2 gibi sonuçlar ile yenerek sansasyonel galibiyetler elde etmişti

Bir sonraki sezon olan 1990-91 sezonu Liverpool tarihinin kırılma anlarından biri oldu. Kulüp bir geçiş ve yeniden yapılanma sürecine girdi. Takım son şampiyon olarak lige harika bir giriş yaptı ve 8 maçta 8 galibiyet topladı. İlk 14 maçta 12 galibiyet ve 2 beraberlik alarak arkalarına bile bakmadılar. İlk yenilgilerini 2 Aralık’taki 15. hafta mücadelesinde Arsenal’e karşı 3-0’lık skorla aldılar. Bu karşılaşmadan sonra Liverpool’un performans ivmesi düşmeye başladı. 20 Şubat’ta oynanan FA Cup 5. tur maçında Everton ile 4-4 berabere kalan Liverpool’da menajer Kenny Dalglish, tükenmişlik sendromunu da gerekçe göstererek takımın önünü açmak için maçtan 2 gün sonra görevinden istifa etti. Yönetim, Dalglish’in yerine şehrin ve takımın bir diğer sembol ismi olan Ronnie Moran’ı geçici menajer olarak atadı. Moran, 1952-65 yılları arasında Liverpool’da oynamış ve Bill Shankly, Bob Paisley, Joe Fagan, Kenny Dalglish’li efsanevi dönemlerde antrenör olarak kulübe hizmet vermişti. Moran 16 Nisan 1991’de görevi kalıcı olarak Graeme Souness’a devretti. Souness, Bob Paisley’nin Liverpool’unda efsaneleşmiş bir oyuncuydu. Liverpool’a gelmeden önce İskoç temsilcisi Glasgow Rangers’ta 3 sezon boyunca oyuncu/menajerlik yapıyordu. Böylelikle Liverpool, sezonun son 5 maçını Souness yönetiminde tamamladı.

Souness’ın Liverpool’u bir sonraki sezon ligi 6. sırada tamamlarken, FA Cup Final’inde Sunderland’i 2-0 yenerek kupayı müzesine götürüyordu. Takım, UEFA Kupası Çeyrek Final’inde her iki maçta da İtalyan temsilcisi Genoa’ya yenilerek Avrupa kupalarından da elenmişti.

1991-92 UEFA Kupası / Liverpool – Genoa

One Comment

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

One Comment
scroll to top