Kokoskov’un ayrılığı uzun süredir konuşuluyordu. Bir anda ortaya çıkmış bir durum değildi. NBA çevrelerine ‘’göreve hazırım’’ mesajı gönderen tecrübeli koçun bir süredir önemli NBA takımlarıyla adı anılmasına karşın Fenerbahçe yönetimi Kokoskov ile gelecek sezonun takımını oluşturdu. Yönetimle arasının iyi olmadığı kulislerde konuşulsa da ayrılığın bu kadar hızlı yaşanmış olması, Fenerbahçe yönetimini hazırlık dönemine az bir süre kala bir anda koçsuz bıraktı.
Ayrılığın iki önemli nedenini irdeleyecek olursak:
1- Kokoskov, Olimpiyatlarda yaşadığı “hezimet” sonrası çıkış yolu olarak Avrupalı ilk başantrenör olduğu NBA’ya dönmek istedi.
2- Kokoskov’un, yönetimle arasının iyi olmayışı ve Obradovic sonrası Fenerbahçe’nin yeniden inşasında gereken rolü & uyumu göstermemesiyle; camia içerisindeki yerinin tartışmaya açılması.
Bu iki önemli durum sonrası Kokoskov Dallas Mavericks’in yolunu tuttu ve artık Doncic ile saha içi yönetimi Jason Kidd’in olası ayrılığı durumunda devralmaya en önemli aday olarak görünüyor.
Peki Kokoskov Avrupa’nın elit kulüplerine yeniden koç olabilir mi?
“Hayır” dersem abartmış olacağımı düşünmüyorum. Barcelona, Real Madrid, CSKA hatta Anadolu Efes gibi kulüpler aidiyet duygusu kavramına önem veriyorlar. Kokoskov mücadeleden kaçarak, üstelik bunu Fenerbahçe gibi top-class bir ekibi terk ederek yaptığı için gelecek yıllarda EuroLeague’e geri döneceği kanaatinde değilim.
Kokoskov’un ayrılığı sonrası yeni koç Djordjevic ile devam edelim.
Sasha Djordjevic ve sonrası Fenerbahçe
Beklenen soru yanıtını buldu. Fenerbahçe Beko’nun yeni koçu Sasha Djordjevic. Peki, Sasha Djordjevic kim? Fenerbahçe yeni sezonda nasıl bir basketbol oynayacak? Final Four için yeterli bir koç mu? Hazırsanız başlayalım.
Djordjevic, 1967 yılında Belgrad’da dünyaya geliyor. Kariyerine 1983 yılında Partizan’da pg olarak başlıyor. 9 sezon sonrası, 1992’de Milano’ya transfer oluyor. 2 sezon Milano ve 2 sezon Bologna tecrübesi sonrası 1996’da Portland’a transfer oluyor. Kısa bir NBA tecrübesi sonrası Barcelona’ya geçiş yapıyor. 3 sezon burada ve sonrasında 3 sezon da Real’de oynuyor. Her ikisinde de İspanya Ligi şampiyonu oluyor. İki sezon da İtalya’da oynadıktan sonra kariyerine noktayı koyuyor. Djordjevic’in 1992 yılında oyuncu olarak EuroLeague şampiyonluğu, milli takımda ise 1995 ve 1997’de Avrupa şampiyonluğu ile 1996 Olimpiyat ikinciliği bulunuyor. Özellikle 1995 Avrupa Finali’ndeki 41 sayısı unutulmaz performanslar arasına giriyor.
Koçluk kariyeri ise 2006’da Milano’da başlıyor. 1 sezon sonra buradan ayrılıyor. 4 yıl ara verdikten sonra Benetton’da 1 sezon daha koçluk yapıyor. Burada geçirdiği bir sezonun ardından Pana’da 1, Bayern Münih ve Bologna’da iki sezon geçiriyor. Bayern ile 2018 yılında EuroCup’ta yarı final ve lig şampiyonluğu, Virtus Bologna ile 2019’da FIBA Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu ve 2021’de ise Milano’nun önünde İtalya Ligi şampiyonluğu gibi ünvanlara sahip.
2013-2019 yılları arası Sırbistan Milli Takımı’nı çalıştırıyor. 2014 Dünya Kupası, 2016 Olimpiyatları ve 2017 Avrupa Şampiyonası’nda ikincilik kazanıyor. 2014 ve 2016’da Amerika’ya kaybettiğini belirtelim. Ayrıca 2017 yılında Avrupa şampiyonluğunu Slovenya’ya kaptırırken Slovenya’nın koçu tanıdık bir isimdi: Igor Kokoskov.
Djordjevic artık Fenerbahçe’de.
Peki, Fenerbahçe Beko nasıl oynayacak? Taraftarı neler bekliyor?
Kısa ve net: Daha bireysel, daha oyuncu bazlı, daha kadro kalitesine bağımlı bir oyun.
Peki bu kadro ile Fenerbahçe ve Djordjevic neler yapabilir?
Bu kadroya en az iki skorer; biri guard Larkin tipinde; biri forvet Clyburn tipinde ve pota altını domine edebilecek Dunston gibi, Othello Hunter gibi bir pivot lazım. Aksi takdirde takımın Djordcevic sistemi ile Milano’nun, Barcelona’nın, Madrid’in, Efes’in varlığında Final Four yapması çok zor.
Bu, Djordjevic için de çok önemli bir sınav. Elit altı takımlarda yakaladığı başarılı grafiği EuroLeague’de başarıya dönüştürebilecek mi, göreceğiz. Şu bir gerçek ki, en az üç transfer ile Fenerbahçe’yi yeniden Final Four’un favorileri arasında görebileceğiz. Aksi takdirde geçen seneden çok farklı bir sezon beklemek bana göre hayalcilik olur.
Yazan: Baran Akçay
Editöryal: Nergiz Bulut & Yavux Akyol